"acıya" - Translation from Turkish to Arabic

    • للألم
        
    • الالم
        
    • المعاناة
        
    • بالألم
        
    • الآلام
        
    • ألماً
        
    • الألمِ
        
    • الآلم
        
    • الألم
        
    • ألمك
        
    • ألمًا
        
    • ألمِ
        
    • والمعاناة
        
    • للألمِ
        
    • آلامنا
        
    acıya yer ayrıldığında neler olabileceğini gördüm. TED لكنني قد رأيت ماذا يحدث عندما تكون هناك مساحة للألم.
    Geçen on yılı kendimi acıya ve aşağılanmaya maruz bırakarak geçirdim, umut ediyorum ki, iyi bir amaç için: kendimi geliştirme. TED لقد قضيت العقد الماضي معرضاً نفسي للألم و الإذلال من أجل قضية سامية كما اّمل والتي هي تحسين الذات
    - Senin yüzünden bir kaç saniyelik fiziksel acıya katlanan adam sonsuz acıya da katlanır Open Subtitles او ان الرجل الذى سبب لك معاناه لايمكن وصفها قد تحمل بعض الثوانى من الالم الجسدى
    Bütün acıya katlanmaya çalışırdım. Open Subtitles اعتدت ان احاول وادعي اني احلم خلال كل الالم
    Müvekkilim bu acıya bir son, vermek istiyor, ama önyargılarınız buna izin vermiyor. Open Subtitles مُوكلي يُحاول أن يٌنهي هذي المعاناة لكن تحيُزك ضدي هذا غير مسموح به
    Duyduğum acıya aldırmıyordum, fakat görevimde başarısız olduğum duygusu kalbimi hasta etmişti. Open Subtitles لم أشعر بالألم قدر ما شعرت بالمرارة لأني فشلت بمهمتي
    acıya çok dayanıklıydı ve bunu kasete çektirtmek istiyordu. Open Subtitles كان سيعاني من الآلام كثيره، ولكنه طلب ان نصوره في فلم
    Beyninizin acıya nasıl tepki verdiğini anlamak sizin için en iyi tedavi yöntemini bulmanın anahtarıdır. TED لمعرفة كيفية استجابة الدماغ للألم هو المفتاح لإيجاد أفضل علاج
    Aşağı sınıflar acıya daha az duyarlı oluyorlar, sanırım. Open Subtitles أعتقد أن الطبقات الدنيا أقل حساسية للألم.
    Biliyorsundur, kadınların acıya dayanma gücü erkeklerden 9 kat yüksek. Open Subtitles أعتقد أنك تعلم مدى تحمل المراة للألم انه 9 مرات أعلى من الرجل
    Banshee'lerin acıya karşı dayanılmaz bir açlıkları vardır. Open Subtitles فجنيات الإنكسار، لديهُنَّ تعطش كبير للألم
    Kanser olduğumdan eminim. Bu acıya dayanamıyorum. Üzgünüm. Open Subtitles انا واثقة اننى مصابة بالسرطان لا استطيع تحمل الالم اسفة
    Al Simmons, şiddetin sadece acıya ve yıkıma neden olacağını biliyordu. Open Subtitles سيمنس يعرف هذا العنف انواع من الالم والمعاناة
    acıya katlanabilirsen geri takarım. Open Subtitles ولو كنت تعتقد أنك سوف تتحمل الالم سوف أعيدها إلى مكانها من اجلك
    Henüz farkında değildik, ama erken sonlanan aşkın heyecanlı günlerinde bile acıya nasıl yaklaşılacağını birlikte öğreniyorduk. TED لم نكن نعلم بهذا بعد، ولكن حتى مع الأيام المتهورة لحبنا الشاب، كنا نتعلم كيف نتغلب على المعاناة سوياً.
    Tanrıların bizi neden bazen kutsadığını anlamasını istemiştim ve neden bazen bize kızarak bizi sarsıp, hayatlarımızı acıya boğduğunu. Open Subtitles أردتها بأن تفهم لما أحيانا تباركنا الآلهة ولما أحيانا يصبحوا غاضبين ويهزّونا ويملئوا حياتنا بالألم
    Sizi temin ederim ki niyetim daha fazla acıya sebep olmak değil, tamam mı? Open Subtitles أوعدكَ أن ، نيتى ليست بأن أجلب إليكَ المزيد من الآلام , إتفقنا؟
    Bu derin sevgi, kayıpla yüzleştiğimde beni acıya karşı korunmasız yapıyor. TED ذلك الحب الغالي جلب لي ألماً عظيماً لخوفي من خسارته
    Bu acı, sizin masanızda hissettiğim acıya kıyasla hiçbir şeydi. Open Subtitles وذلك الألمِ كَانَ لا شيءَ قَارنَ لكَمْ شَعرتُ على منضدتِكَ.
    David acıya dayanamıyor, ona morfin karışımı ver... Open Subtitles ديفيد لا يتحمل الآلم .. لذا أعطه مزيج من المورفين
    Ne sıklıkla? Yatakta benden iyi mi?-- sadece daha fazla acıya neden olan sorular ve gece uykunuzu kaçıran. TED كم مرة؟ هل هي أفضل مني فى السرير؟ أسئلة لا تنتج إلا المزيد من الألم وتبقيك مستيقظا طول الليل
    Şimdi kendinizi bu görevi üstlenirken hayal edin, dünya liderleri hatırladıklarınızı geçersiz kılarken veya haber yayın organları yaşadıklarınızı sürekli silerken ya da insanlar durmadan sizi çektiğiniz acıya indirgerken. TED اﻵن تخيلوا محاولة تحقيق هذه المهمة بينما زعماء العالم يشككون بمصداقية ذكرياتك، أو يحاول الإعلام محو تجربتك التي خضتها، أو يحاول الناس التقليل من شأن ألمك.
    Kalp kırıklığı öylesine ciddi bir duygusal acıya sebep oluyor ki aklımız bize sebebinin de aynı ölçüde ciddi olması gerektiğini söylüyor. TED يُحدث تحطم القلب ألمًا عاطفيًا حادًا، وتقول لنا عقولنا بأن السبب يجبُ أن يكون حادًا بالتساوي.
    Seni acı çekerken görmekten alacağım haz çektiğim en şiddetli acıya değer. Open Subtitles سعادتي برؤيتكِ تعانين ستكون أعظم من أيّ ألمِ يخالجني
    acıya karşılık acı. Open Subtitles ألم للألمِ.
    Ve beraberinde... bizi acıya hapseden utancı da. Open Subtitles تلك التي يأتي معها الشعور بالعار الذي يجعلنا محبوسين في آلامنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more