acıya yer ayrıldığında neler olabileceğini gördüm. | TED | لكنني قد رأيت ماذا يحدث عندما تكون هناك مساحة للألم. |
Geçen on yılı kendimi acıya ve aşağılanmaya maruz bırakarak geçirdim, umut ediyorum ki, iyi bir amaç için: kendimi geliştirme. | TED | لقد قضيت العقد الماضي معرضاً نفسي للألم و الإذلال من أجل قضية سامية كما اّمل والتي هي تحسين الذات |
- Senin yüzünden bir kaç saniyelik fiziksel acıya katlanan adam sonsuz acıya da katlanır | Open Subtitles | او ان الرجل الذى سبب لك معاناه لايمكن وصفها قد تحمل بعض الثوانى من الالم الجسدى |
Bütün acıya katlanmaya çalışırdım. | Open Subtitles | اعتدت ان احاول وادعي اني احلم خلال كل الالم |
Müvekkilim bu acıya bir son, vermek istiyor, ama önyargılarınız buna izin vermiyor. | Open Subtitles | مُوكلي يُحاول أن يٌنهي هذي المعاناة لكن تحيُزك ضدي هذا غير مسموح به |
Duyduğum acıya aldırmıyordum, fakat görevimde başarısız olduğum duygusu kalbimi hasta etmişti. | Open Subtitles | لم أشعر بالألم قدر ما شعرت بالمرارة لأني فشلت بمهمتي |
acıya çok dayanıklıydı ve bunu kasete çektirtmek istiyordu. | Open Subtitles | كان سيعاني من الآلام كثيره، ولكنه طلب ان نصوره في فلم |
Beyninizin acıya nasıl tepki verdiğini anlamak sizin için en iyi tedavi yöntemini bulmanın anahtarıdır. | TED | لمعرفة كيفية استجابة الدماغ للألم هو المفتاح لإيجاد أفضل علاج |
Aşağı sınıflar acıya daha az duyarlı oluyorlar, sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن الطبقات الدنيا أقل حساسية للألم. |
Biliyorsundur, kadınların acıya dayanma gücü erkeklerden 9 kat yüksek. | Open Subtitles | أعتقد أنك تعلم مدى تحمل المراة للألم انه 9 مرات أعلى من الرجل |
Banshee'lerin acıya karşı dayanılmaz bir açlıkları vardır. | Open Subtitles | فجنيات الإنكسار، لديهُنَّ تعطش كبير للألم |
Kanser olduğumdan eminim. Bu acıya dayanamıyorum. Üzgünüm. | Open Subtitles | انا واثقة اننى مصابة بالسرطان لا استطيع تحمل الالم اسفة |
Al Simmons, şiddetin sadece acıya ve yıkıma neden olacağını biliyordu. | Open Subtitles | سيمنس يعرف هذا العنف انواع من الالم والمعاناة |
acıya katlanabilirsen geri takarım. | Open Subtitles | ولو كنت تعتقد أنك سوف تتحمل الالم سوف أعيدها إلى مكانها من اجلك |
Henüz farkında değildik, ama erken sonlanan aşkın heyecanlı günlerinde bile acıya nasıl yaklaşılacağını birlikte öğreniyorduk. | TED | لم نكن نعلم بهذا بعد، ولكن حتى مع الأيام المتهورة لحبنا الشاب، كنا نتعلم كيف نتغلب على المعاناة سوياً. |
Tanrıların bizi neden bazen kutsadığını anlamasını istemiştim ve neden bazen bize kızarak bizi sarsıp, hayatlarımızı acıya boğduğunu. | Open Subtitles | أردتها بأن تفهم لما أحيانا تباركنا الآلهة ولما أحيانا يصبحوا غاضبين ويهزّونا ويملئوا حياتنا بالألم |
Sizi temin ederim ki niyetim daha fazla acıya sebep olmak değil, tamam mı? | Open Subtitles | أوعدكَ أن ، نيتى ليست بأن أجلب إليكَ المزيد من الآلام , إتفقنا؟ |
Bu derin sevgi, kayıpla yüzleştiğimde beni acıya karşı korunmasız yapıyor. | TED | ذلك الحب الغالي جلب لي ألماً عظيماً لخوفي من خسارته |
Bu acı, sizin masanızda hissettiğim acıya kıyasla hiçbir şeydi. | Open Subtitles | وذلك الألمِ كَانَ لا شيءَ قَارنَ لكَمْ شَعرتُ على منضدتِكَ. |
David acıya dayanamıyor, ona morfin karışımı ver... | Open Subtitles | ديفيد لا يتحمل الآلم .. لذا أعطه مزيج من المورفين |
Ne sıklıkla? Yatakta benden iyi mi?-- sadece daha fazla acıya neden olan sorular ve gece uykunuzu kaçıran. | TED | كم مرة؟ هل هي أفضل مني فى السرير؟ أسئلة لا تنتج إلا المزيد من الألم وتبقيك مستيقظا طول الليل |
Şimdi kendinizi bu görevi üstlenirken hayal edin, dünya liderleri hatırladıklarınızı geçersiz kılarken veya haber yayın organları yaşadıklarınızı sürekli silerken ya da insanlar durmadan sizi çektiğiniz acıya indirgerken. | TED | اﻵن تخيلوا محاولة تحقيق هذه المهمة بينما زعماء العالم يشككون بمصداقية ذكرياتك، أو يحاول الإعلام محو تجربتك التي خضتها، أو يحاول الناس التقليل من شأن ألمك. |
Kalp kırıklığı öylesine ciddi bir duygusal acıya sebep oluyor ki aklımız bize sebebinin de aynı ölçüde ciddi olması gerektiğini söylüyor. | TED | يُحدث تحطم القلب ألمًا عاطفيًا حادًا، وتقول لنا عقولنا بأن السبب يجبُ أن يكون حادًا بالتساوي. |
Seni acı çekerken görmekten alacağım haz çektiğim en şiddetli acıya değer. | Open Subtitles | سعادتي برؤيتكِ تعانين ستكون أعظم من أيّ ألمِ يخالجني |
acıya karşılık acı. | Open Subtitles | ألم للألمِ. |
Ve beraberinde... bizi acıya hapseden utancı da. | Open Subtitles | تلك التي يأتي معها الشعور بالعار الذي يجعلنا محبوسين في آلامنا |