"aceleye getirmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • أستعجل
        
    • استعجالك
        
    • الاستعجال
        
    • أستعجلك
        
    • إستعجال
        
    • التعجيل
        
    • استعجال
        
    Bunu aceleye getirmek istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أستعجل الأمور سيحدث هذا مرة واحدة في العمر يجب أن نحسن فعله
    Hayır, ben özür dilerim. Ben de işleri aceleye getirmek istemiyorum. Open Subtitles لا, أنا الآسف لا أريد أن أستعجل الأمور أيضا
    aceleye getirmek istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أحاول استعجالك
    Biz aslında işleri yavaştan alıyoruz, hiçbir şeyi aceleye getirmek istemiyoruz. Open Subtitles نحن فقط نأخذ الامور برويه ولا اريد الاستعجال في اي شئ
    Seni aceleye getirmek gibi olmasın ama füze hedefini vurmak üzere. Open Subtitles , لا أستعجلك لكن الصاروخ على وشك أن يضرب هدفه
    aramızdaki işleri aceleye getirmek istemiyorum ama amcam otobüs şoförü yolun hemen köşesinde ve burayı görebilir anlıyormusun? Open Subtitles أنا لا اُريد إستعجال شئ لكن هل يمكننا الذهاب لغرفتكِ؟ لأن عمي سائق الحافله يسكن هناك و بوسعه رؤية كل ما في الشقه
    Akşam yemeğini aceleye getirmek istemem ama her şey hazır. Open Subtitles لا أريد التعجيل بالعشاء، لكن كل شيء جاهز...
    Öyleyse yapma bunu adamım. Davet etme. İstediğin son şey işleri aceleye getirmek. Open Subtitles اذاً لا تفعلها يارجل, لاتدعوها الشيئ الاخير الممكن فعله هو استعجال الامور
    Yani kimseyle istikrarlı bir ilişki tutturamadığımı biliyorum ama bu işi aceleye getirmek istemem. Open Subtitles ...أعلم أنني لم أكن ثابتاً مع أحدهم لكني لا أريد أن أستعجل
    Bunu aceleye getirmek istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أستعجل الأمور
    aceleye getirmek istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أحاول استعجالك
    Fiziksel kısmını aceleye getirmek istemiyor ve bilirsiniz, her neyse. Open Subtitles إنها لا تريد الاستعجال في الجزء المادي، وكما تعلمون، أيا كان.
    Yapacak bir sürü işim var, ve aceleye getirmek istemem. Open Subtitles يوجد الكثير مما يجب عليّ فعله، ولا أريد الاستعجال.
    Seni aceleye getirmek istemiyorum ama... Kapa çeneni dedim! Open Subtitles -لا أحاول أن أستعجلك أو أي شئ
    Yaratma sürecini aceleye getirmek olmaz. Open Subtitles لا يمكنك إستعجال عملية الإبداع.
    - Sylvester, sürecini aceleye getirmek istemem ama... - 500,000 kilovat! Open Subtitles ـ (سيلفستر)، لا أريد إستعجال... ـ 500 ألف كيلوواط!
    - Anne, seni aceleye getirmek istemem ama... Open Subtitles أمي لا أنوي التعجيل لكن
    aceleye getirmek istemiyorum ve ve bence şu an ailemle tanışman kötü bir fikir olur. Open Subtitles تعلم ، لا أريد استعجال الأمور وأنا أشعر أن مقابلة والدي الآن ربما تكون فكرة سيئة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more