Bu arada Morgan ve Lewis, kurbanın son adımlarını inceleyin. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، مورغان، أنت و،لويس تتبعوا أخر خطوات الضحايا. |
Bu da demek oluyor ki her neslin adımlarını. | Open Subtitles | والذي يعني أنها بإمكانها إسترجاع كل خطوات جيلها |
Meslek hayatının ilk adımlarını atan bir yazar ve bilgili biriymişsiniz. | Open Subtitles | إنك تخطو خطواتك الأولى في بداية حياتك الأدبية |
Sadece efsanevi adımlarını takip etmek istemiştim. | Open Subtitles | أنا فقط أردت الإتّباع في خطواتك الأسطورية. |
Biliyorum, bir binaya bu kadar bağlanmamalıyım ama burası Lisa'nın ilk adımlarını attığı yer. | Open Subtitles | أعرف أني لا يجب أن أرتبط بمبنى لكن هنا حيث خطت ليزا أول خطواتها |
adımlarını takip etmek için elimden geleni yapıyorum ama bir şey bulamadım. | Open Subtitles | كنت افعل ما بوسعي لألاحق خطواته لكن حتى الان لم اتوصل لشيء |
Kore Cumhuriyeti'nin şerefli kamu görevlilerini ilk adımlarını atmasından dolayı içtenlikle tebrik ediyoruz. | Open Subtitles | ،لتكريم ضباط الخدمة المدنية في الجمهورية الكورية ،لاتخاذ الخطوات الأولى نقدم احر التهاني |
Onlar ki daha ilk adımlarını atıyorlar bizlerin aramızda şey olarak adlandırdığı yola... | Open Subtitles | أملـي ، مـع النـاس الذيـن يخطون خطواتهم الأولـى في السبيل المدهش الذي نسميه |
Kamera aracılığıyla maktulün adımlarını izledim ve görünen o ki, onu buraya getiren kesinlikle şuradaki kırık lamba. | Open Subtitles | حتى الآن، تتبعت خطوات الضحية من خلال شريط الفيديو، ويبدو أن ذلك المصباح المكسور جذبها إلى هنا. |
Ancak ben umuyorum ki, bu bebek adımlarını gözlemleyerek biz... | Open Subtitles | اتمننى ان اتمكن من اقناعكم بواسطة ملاحظة خطوات الأطفال |
Makaleden yarın yapacağım CCAM fetal ameliyatın adımlarını öğrenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | وأنا أتعلم خطوات جراحة الورم الغدي الكيسي لجنين من مذكرة مقالية |
Dişi onları çağırıyor ama, bu dik yamaç ilk adımlarını atmak için hiç kolay bir yer değil. | Open Subtitles | الأنثي تناديهم. لكن هذا المنحدر الحاد ليس بالمكان الأسهل لإتخاذ خطواتك الأولي. |
Dik bir yamaç, in için ideal yer olsa da ilk adımlarını atmak için pek kolay bir zemin değildir. | Open Subtitles | المنحدرالشاهقيمثلأفضلموقع لعرينها، لكنه مكان مخادع لكي تقوم بأولى خطواتك عليه. |
Yavrular için bu, bu olağanüstü ve genellikle tehlikeli dünyaya ilk adımlarını atma zamanıdır. | Open Subtitles | بالنسبة للصغار، هذا الوقت الذي تخطوا فيه أولى خطواتها في العالم المذهل والخطير غالبًا |
Aaah! Sanki küçük kızım ilk adımlarını atmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكأن طفلتى الصغيرة خطوت أول خطواتها |
Hayat, daha karmaşık olma, sizin ve benim gibi olma yolunda ilk adımlarını attı. | Open Subtitles | أخذت الحياة خطواتها الأولى لتصبح أكثر تعقيداً لتصبح أكثر شبهاً بك و بي |
Jake ilk adımlarını attığını söylüyor ama tabii ki ona inanmıyorum. | Open Subtitles | اوه حسنا، جاك يقول انه خطأ اولى خطواته البسيطة طبعا أنا لااصدقه |
Neşesini duyabiliyorum sözlerini, adımlarını. | Open Subtitles | ..كنت اسمع صوته وهو سعيد .. كلاماته ، خطواته .. |
Böylece planlı bir şekilde geciktirmeye başladım. Kendine saygılı, işini son ana bırakan herkes gibi ertesi sabah erkenden kalkıp nasıl son ana bırakacağımın adımlarını yazdım. | TED | لذلك ماطلت بشكل مضاعف، وكأي مماطل يحترم نفسه، استيقظت مبكراَ في الصباح، وأنجزت قائمة من الخطوات حول كيفية المماطلة. |
Birçok genç hayvan için, aile koruması olmadan ilk adımlarını atması ürkütücü olabilir. | Open Subtitles | بالنسبة للعديد من الحيوانات الصغيرة اتخاذ خطواتهم الأولى بعيدا عن حماية الآباء قد يكون مروّعًا |
Oğlumun ilk adımlarını görmek için bir an önce eve gitmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أمل أن أصل للمنزل قبل أن يخطو طفلي خطوته الأولى |
Kirk, Crunch ve Kanguru'nun adımlarını izliyorum. | Open Subtitles | أسير على خطى كيرك ، كرانش، و كنجارو |
Hareket edişler, adımlarını takip edişleri, eğer gerçekten de dans ediyorsan, dans ruhunun derinliklerinden gelir. | Open Subtitles | الطريقة الذي يتحرك بها الطريقة الذي يخطوا بها. إذا كنت ترقص بصدقاً، فأنه يأتي من أصدق مكان في روحك. |
Yavrularımızın hepsi, bağımsızlığa giden yolda ilk deneme adımlarını attı. | Open Subtitles | قامت جميع صغارنا بخطواتها الأولى المبتدئة نحو الاستقلال |