| Onun sınavı ve bence adadaki yaşantısı onun gerçek hayatıydı. | Open Subtitles | امتحانه هو، وحياته في الجزيرة كانت حياته الحقيقيّة كما أعتقد |
| Yoksa mahsur kaldığım bu adadaki olaylara yönelik hislerimi mi? | Open Subtitles | ام عن مخاوفى تجاه هذه الجزيرة وما يحدث فيها ؟ |
| Göreviniz adadaki başka bir istasyonda bulunan ekip üyelerini gözlemlemek. | Open Subtitles | واجبك هو مراقبة اعضاء الفريق فى محطة اخرى على الجزيرة |
| Burası adadaki bir yarımada. O ağaçların arkasında okyanus var. | Open Subtitles | نحن في شبه جزيرة أبعد من هذه الأشجار هناك أرداف المحيط |
| Beni ellerine geçirince, adadaki herkesi öldürmek üzere emir aldılar. | Open Subtitles | أوامرهم تقضي بقتل كلّ من بالجزيرة متى ما أمسكوا بي |
| adadaki bütün personeli güvenlik açısından tahliye ettik. Nasıl içeri gireceğim? | Open Subtitles | لقد اخلينا جميع موظفينا من الجزيره حرصا على سلامتهم |
| Bu ıssız adadaki bütün yıllarım kurtulma umudundan mahrum olarak geçti. | Open Subtitles | طوال سنواتي على هذه الجزيرة المقفرة، انتهت كلّ آمالي في التعافي |
| Onun ve adadaki herkesin yardımınıza ihtiyaçları olduğunu söylememi istedi. | Open Subtitles | أرادني أن أبلغك بأنّه وكلّ مَن على الجزيرة يحتاجون مساعدتك |
| Eminim adadaki yemekler burada servis ettikleri yemeklerden çok daha iyidir. | Open Subtitles | اراهن أنّ الطعام على تلكّ الجزيرة أفضل مما يقدمونه هنا، صحيح؟ |
| Ben FBI'dan geliyorum. Buraya bu adadaki kayıp şahısı araştırmak için geldim. | Open Subtitles | إنّي أعمل مع المباحث الفدراليّة، وأبحث عن شخصٍ مفقود على الجزيرة هنا. |
| Biz de seni bulmak için bu adadaki her taşın altına bakmayı düşünüyorduk. | Open Subtitles | وأنا من ظننتُ أننا سنضطرّ للبحث في كلّ مكان على هذه الجزيرة لإيجادك. |
| Kocanızın, adadaki herhangi bir hastaneye veya kliniğe alındığını gösteren bir kayıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد سجل بظهور زوجك مقدم من اي عيادة او مشفى في الجزيرة |
| Marka, model ve renk de adadaki popüler bir servis minibüsüyle aynı. | Open Subtitles | النوع، والطراز، واللون يطابق حافلة خدمة شعبية على الجزيرة ويوجد الكثير منها |
| Bu adadaki köleler bir daha asla korsanlarla işbirliği yapmaz. | Open Subtitles | العبيد الباقون على هذة الجزيرة لن يقاتلون أبداً بجانب القراصنة |
| Bano sorduğu ilk şey, adadaki korsan elebaşlarını ifşa etmemdi. | Open Subtitles | أول ما طلبه مني هو إخباره بزعماء القراصنة على الجزيرة |
| Bir ay içinde burada, onun adadaki aile mülkünde evleniyoruz. | Open Subtitles | سوف نتزوج خلال شهر في منزل اهله هنا في الجزيرة |
| ..bu hususta bizimle adadaki ve ya.. ..herhangi bir yerdeki köleler arasındaki.. | Open Subtitles | ستكون نهاية أي شيء نثق أنه موجود بيننا، وبين العبيد على الجزيرة |
| Dikkat: adadaki çılgın ucubeler dünyaya doğru ilerliyor. | Open Subtitles | انتباه ، مجانين على سطح جزيرة ما يتحكمون بالعالم سراً |
| Meçhul bir adadaki pençe izlerinin tek kanıtı! | Open Subtitles | مذكرات الناجى الوحيد على جزيرة غير مأهوله |
| Biraz dengesiz davranıyordu, bana adadaki atları falan sordu. | Open Subtitles | كانت غريبة الأطوار و تسألني عن جياد بالجزيرة |
| Size söylüyorum, bu adadaki köpekler hiçte arkadaş canlısı değil. | Open Subtitles | اخبرتكم ان على تلك الجزيره كلاب غير ودوده |
| adadaki bütün Japonlar'ın bize ateş açmasını mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد ان يطلق اليابانيين علينا النار ؟ "ايجي" |
| adadaki bütün polisler seni arıyor. | Open Subtitles | كُلّ شرطي وحيد على الجزيرةِ الآن يَبْحثُ عنك. |
| O fotoğraf çekilirken, o adadaki adamların yarısı ölmüştü. | Open Subtitles | بعد التقاط الصوره بعدة اسابيع... .. نصف الرجال قتلوا |