"adaletsizce" - Translation from Turkish to Arabic

    • عادل
        
    • الظلم
        
    • عدل
        
    • ظلماً
        
    • ظُلم
        
    Her şeyden daha hızlı bir organizasyonu mahveden şey bir çalışanın kendisine adaletsizce davranıldığını hissetmesi. TED الشيء الذي يضعف الثقة في منظمة أسرع من أي شيء آخر هو عندما يشعر الموظفون أنهم يُعاملون بشكل غير عادل.
    Öğrenemeyeceğimi varsaymak adaletsizce olur. Open Subtitles يبدو غير عادل إفتراض أننى لن أكون قادرا على التعلّم.
    Olaylar hiç ummadığımız bir biçimde hatta adaletsizce gelişebilir. Open Subtitles تحدث الأحداث بشكل غير مُتَوَقَّع... بشكل غير عادل على الإطلاق...
    Gece eve gelebileyim diye, çocukluğumun bir kısmını çıkarıp atmak zorunda hissetmelerinin ne kadar zor olduğunu, ne kadar adaletsizce hissettirdiğini düşünüyorum. TED أفكر في مدى صعوبة الأمور أيامها، ومدى عمق الظلم الذي كانوا يشعرون به وكأنهم كانوا مجبرين على انتزاع أجزاء من طفولتي فقط كي أعود سالمًا إلى البيت في الليل.
    Bazılarınız, size adaletsizce davrandığımı düşünebilir. Open Subtitles بعضكم ممكن ان يشعر بهذا لقد عاملتكم بغير عدل
    adaletsizce yargılandım. Çünkü duvar yargıcın kilisesinin duvarıydı. Open Subtitles حكموا علي ظلماً لان الجدار كان لكنيسة القاضي
    Lilah'ın sana bu adamın adaletsizce mahkum edildiğini söylemesi... Open Subtitles لمجرد أن "ليلى" أخبرتك أن الرجل مسجون ظُلم...
    Hatırladığım son şey, çok adaletsizce olduğuydu. Open Subtitles آخر تفكير , تذكرت, أنه غير .. عادل.
    Tamamen adaletsizce bir seçimdi, ondan. Open Subtitles هذا غير عادل تماماً وهذا هو السبب.
    Bu çok acı verici, adaletsizce olmalı. Open Subtitles لابد أن ذلك كان مؤلماً جداً وغير عادل
    Hadi ama, Ray. Bu masum bir kızdan adaletsizce faydalanmak olurdu. Open Subtitles سيكون ذلك أستغلال غير عادل لفتاة بريئة
    Bu çok adaletsizce. Open Subtitles هذا غير عادل بالمرة
    Çok adaletsizce. Open Subtitles الأمر غير عادل على الإطلاق
    Açıkçası, Daniel'i Rod ile aynı miktarda. ...hisse vermek biraz adaletsizce olur. Open Subtitles بصراحة، إذا أعطيت (دانييل) نفس عدد الأسهم الذي حصل عليه (رود)، فسيكون هذا غير عادل
    Böyle bir şeyden onu mahrum etmek adaletsizce olurdu. Open Subtitles سيكون من الظلم أن نسلبها هذا الحق
    Ülkenin yarısı açlıktan kırılırken.. ..senin dört tane Bugattinin olması ne kadar adaletsizce biliyor musun peki? Open Subtitles "أتعلم كم من الظلم أن لديك أربعُ سيارات من نوع "بوغاتي بينما نصف سكان البلد يتضورون جوعا ؟
    O yüzden onu serbest bırakmak adaletsizce olmayacak. Open Subtitles لذا لن يكون من الظلم إطلاق سراحها
    Ama diğer olaylarda adaletsizce... suçlandığını hissedebiliyorum. Open Subtitles .. ولكني أعتقد أنه تم اتهامه .. من غير عدل بالحوادث الأخري
    Aniden ve adaletsizce. Open Subtitles على حين غرّة وبدون عدل
    Siz zorbalar Jin Wei'i adaletsizce yirmi uzun yıl hapsettiniz! Open Subtitles أيها الظالمون, سجنتم (واي جين) ظلماً لـ20 عام
    - Bu adaletsizce! Open Subtitles هذا ظُلم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more