Her şeyden daha hızlı bir organizasyonu mahveden şey bir çalışanın kendisine adaletsizce davranıldığını hissetmesi. | TED | الشيء الذي يضعف الثقة في منظمة أسرع من أي شيء آخر هو عندما يشعر الموظفون أنهم يُعاملون بشكل غير عادل. |
Öğrenemeyeceğimi varsaymak adaletsizce olur. | Open Subtitles | يبدو غير عادل إفتراض أننى لن أكون قادرا على التعلّم. |
Olaylar hiç ummadığımız bir biçimde hatta adaletsizce gelişebilir. | Open Subtitles | تحدث الأحداث بشكل غير مُتَوَقَّع... بشكل غير عادل على الإطلاق... |
Gece eve gelebileyim diye, çocukluğumun bir kısmını çıkarıp atmak zorunda hissetmelerinin ne kadar zor olduğunu, ne kadar adaletsizce hissettirdiğini düşünüyorum. | TED | أفكر في مدى صعوبة الأمور أيامها، ومدى عمق الظلم الذي كانوا يشعرون به وكأنهم كانوا مجبرين على انتزاع أجزاء من طفولتي فقط كي أعود سالمًا إلى البيت في الليل. |
Bazılarınız, size adaletsizce davrandığımı düşünebilir. | Open Subtitles | بعضكم ممكن ان يشعر بهذا لقد عاملتكم بغير عدل |
adaletsizce yargılandım. Çünkü duvar yargıcın kilisesinin duvarıydı. | Open Subtitles | حكموا علي ظلماً لان الجدار كان لكنيسة القاضي |
Lilah'ın sana bu adamın adaletsizce mahkum edildiğini söylemesi... | Open Subtitles | لمجرد أن "ليلى" أخبرتك أن الرجل مسجون ظُلم... |
Hatırladığım son şey, çok adaletsizce olduğuydu. | Open Subtitles | آخر تفكير , تذكرت, أنه غير .. عادل. |
Tamamen adaletsizce bir seçimdi, ondan. | Open Subtitles | هذا غير عادل تماماً وهذا هو السبب. |
Bu çok acı verici, adaletsizce olmalı. | Open Subtitles | لابد أن ذلك كان مؤلماً جداً وغير عادل |
Hadi ama, Ray. Bu masum bir kızdan adaletsizce faydalanmak olurdu. | Open Subtitles | سيكون ذلك أستغلال غير عادل لفتاة بريئة |
Bu çok adaletsizce. | Open Subtitles | هذا غير عادل بالمرة |
Çok adaletsizce. | Open Subtitles | الأمر غير عادل على الإطلاق |
Açıkçası, Daniel'i Rod ile aynı miktarda. ...hisse vermek biraz adaletsizce olur. | Open Subtitles | بصراحة، إذا أعطيت (دانييل) نفس عدد الأسهم الذي حصل عليه (رود)، فسيكون هذا غير عادل |
Böyle bir şeyden onu mahrum etmek adaletsizce olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الظلم أن نسلبها هذا الحق |
Ülkenin yarısı açlıktan kırılırken.. ..senin dört tane Bugattinin olması ne kadar adaletsizce biliyor musun peki? | Open Subtitles | "أتعلم كم من الظلم أن لديك أربعُ سيارات من نوع "بوغاتي بينما نصف سكان البلد يتضورون جوعا ؟ |
O yüzden onu serbest bırakmak adaletsizce olmayacak. | Open Subtitles | لذا لن يكون من الظلم إطلاق سراحها |
Ama diğer olaylarda adaletsizce... suçlandığını hissedebiliyorum. | Open Subtitles | .. ولكني أعتقد أنه تم اتهامه .. من غير عدل بالحوادث الأخري |
Aniden ve adaletsizce. | Open Subtitles | على حين غرّة وبدون عدل |
Siz zorbalar Jin Wei'i adaletsizce yirmi uzun yıl hapsettiniz! | Open Subtitles | أيها الظالمون, سجنتم (واي جين) ظلماً لـ20 عام |
- Bu adaletsizce! | Open Subtitles | هذا ظُلم. |