"adaletsizliğe" - Translation from Turkish to Arabic

    • الظلم
        
    • للظلم
        
    • والظلم
        
    • جُرمٍ
        
    Teknoloji ve tasarımın getirdiği hiçbir bağlantısızlık bizi acı çekmeye, fakirliğe, dişlanmışlığa, adaletsizliğe önem vermediğimiz sürece tam olarak insan olmamıza izin vermez. TED ليس هناك فصل بين التكنولوجيا والتصميم وبين أن نكون أكثر إنسانيةً لنلتفت إلى المعاناة ، الفقر ، الإهمال ، الظلم ، وعدم المساواة.
    Fakat bakış açımızdaki bu değişiklik adaletsizliğe karşı toleransımızı çok büyük ölçüde düşürür. TED و هذا التغير ذاته في منظورنا يقودنا إلى أن نصبح أقل تسامحا من أي وقت مضى مع الظلم.
    Onlar ise, adaletsizliğe ve emperyalizme vb. karşı, özgürlük savaşçıları ve gerçeklik olarak görüyorlar. TED وهم سيرونها حرب الحرية والحقيقة ضد الظلم والإمبريالية، الخ.
    Bazı aile segmentleri üssel bir zarara neden olurken diğerleri aşırı düzeyde adaletsizliğe maruz kalıyor. TED ‫حين تعاني قطاعات أخرى من الظلم المتضخم.‬ ‫الأكثر ثراء ،‬ ‫ونحن الأكثر مساءلة ،‬
    ve koşul şöyleydi, ben duyarlı olduğum için, merhametliydim ve adaletsizliğe karşı çok duyarlıydım, çok fazla adalet-destekçisiydim. TED وكانت القاعدة ، لأنني كنت حساسة ، كنت رحيمة ، كنت حساسة جدا للظلم ، وكنت مؤيدة وبشدة للعدالة.
    Bu film 1950'lerin Komünist göstermelik duruşma kurbanlarına ve adaletsizliğe karşı savaşmış olan adını bilmediğimiz bütün kahramanlara adanmıştır. Open Subtitles وتكرس هذا الفيلم لضحايا من المحاكمات الصورية الشيوعي 1950 والأبطال المجهولين جميعم خاضوا ضد الظلم
    - Sakin bir yere gidip bu adaletsizliğe bir çare bulalım diyorum. Open Subtitles ارى بأن نذهب إلى مكان ما و نحاول معالجه هذا الظلم فوراً ماذا عنك؟
    Bu şiirlerin çoğu deneysel ve gerçeküstüydü, destansı manzaraları, doğaüstü temaları, özlem duygularını, politik tartışmayla ve bir şairin adaletsizliğe karşı çıkma sorumluluğuyla harmanlıyordu. TED العديد من هذه القصائد كانت تجريبية وسريالية، تدمج المناظر الطبيعية الملحمية والمواضيع الخارقة للطبيعة، ومشاعر الشوق مع النقاش في الصراع السياسي ومسؤولية الشاعر في مواجهة الظلم.
    Açıkça araba adaletsizliğe karşı tepki gösterip evrendeki dengesizliği düzeltmeye çalışıyor. Open Subtitles من الواضح أن العربة ترد على الظلم -تحاول تعديل اختلال التوازن في الكون
    Bu adaletsizliğe daha ne kadar katlanmamızı istiyorsun? ! Open Subtitles إلى متى علينا دفن هذا الظلم في قلوبنا؟
    adaletsizliğe göz yumulamaz! adaletsizliğe göz yumulamaz! Open Subtitles لن نتسامح مع الظلم لن نتسامح مع الظلم
    Bazen adaletsizliğe, merhametle karşılık vermek daha iyidir. Open Subtitles في بعض الأحيان يكون من الرد على الظلم بالرحمة ...
    Korkunç adaletsizliğe el atılmayan bir zamanın ortasındayız. Open Subtitles ‫نحن في زمن لا يُمسّ فيه الظلم الفادح
    adaletsizliğe sırt çeviren adamlarla. Open Subtitles الرجال الذين أداروا ظهرهم على الظلم.
    Öylece boyun eğmek yerine, adaletsizliğe son vermek için. Open Subtitles لأنهي الظلم عوضاً عن تقبل العالم كما هو
    "Lola" takma adıyla yazarken 1890'ların başında ırksal adaletsizliğe karşı açık konuşan bir ses olarak ün kazandı ve Memphis Free Speech ve Headlight gazetesinin ortağı ve editörü oldu. TED تكتب خلف الاسم المستعار "أيولا"، وفي مطلع عقد 1890 ذاع صيتها بصفتها صوتًا نقيًّا ضد الظلم العنصري وأصبحت شريكة ورئيسة تحرير لصحيفة "ممفيس فري سبيتش آند هِيدلايت"،
    Ve muhterem Kareem Said... kardeşlerini adalet adı altında dayatılan adaletsizliğe karşı savaşmak için bir araya toplamaya uğraşırdı. Open Subtitles وهناك المبجل (كريم سعيد). كان يخطط لتوحيد الأخوة، لمحاربة الظلم الذي نمارسه باسم "العدالة".
    Komisyon üyeleri sırf intikam almak için kutsal değerlerimizi feda ederek Marry Surratt'ın adaletsizliğe uğramasına müsaade etmeyin. Open Subtitles أعضاء اللجنة، لا تسمحوا بهذا الظلم لـ(ماري سورات) بالتضحية بحقوقنا المقدسة بدافع الإنتقام.
    adaletsizliğe karşı... ..güçsüz olduğumuz zamanlar olsada.. Open Subtitles سيكون هناك أوقات حيث نعجز عن التصدي للظلم
    Ya gerçekten de yoksulluk ve adaletsizliğe angaje olmamız tam da teröristlerin yapmamızı istediği şey ise? TED وماذا لو، بالفعل، مشاركتنا في الفقر والظلم هي بالفعل مايريده الارهابيين منا ان نفعله؟
    Eğer onunla konuşursam ve gerçekten dallamanın teki olduğu ortaya çıkarsa, sil baştan, her türlü adaletsizliğe karşı, yoluna çıkmam gerekecek. Open Subtitles لأني إذا تحدثت معها، واتضح أنها حمقاء، ومرة أخرى، أنا لا أريد أن أكون ذلك الفتى الذي يواجهها على كل جُرمٍ صغير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more