adamını fark etti ve suratındaki bakıştan anlıyorum ki ödememi kazandım. | Open Subtitles | لقد كشف رجلك وبالحكم على النظرة على وجهك فقد استحققت ماستدفعينه |
İstiyorsan adamını gönderebilirsin. Ben sadece şu anda yapılacak en iyi şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | لكَ إرسال رجلك إن أردت، أما أنا فأقوم بما هو الأفضل للوضع الآن. |
İki adamını o müzikhole kadar takip ettim. | Open Subtitles | وقد تعقبت اثنين من رجاله حتىقاعةالموسيقى. |
O senin bir adamını hastahaneye yollayınca, sen onunkini morga yollayacaksın! | Open Subtitles | يرسل احد رجالك إلى المستشفى فترسل احد رجاله إلى المشرحة |
Bana birkaç adamını ver ve gidip paranı alıp geri getirelim. | Open Subtitles | أعطنى بعض رجالك وسأذهب وأحصل على المال وأعود به إلى هنا |
Bu yüzden Dominic ve beni düşmanlarımıza sattı kendi adamını beni öldürmesi için Miami'ye yolladı. | Open Subtitles | لذلك خان دومينيك وانا وارسل رجله لميامي ليحاول ويقتلني |
Çantaları değiştirmek için bir adamını gönderebilir misin? | Open Subtitles | أجل، هل تمانع لو أرسلتَ رجلك لإعادة الحقيبة؟ |
Sen. adamını seç. Binbaşı Heyward onları oyalar. | Open Subtitles | أنت يا رجل، اختر رجلك سيقوم الرائد هيوارد بهجوم |
Şimdi sen adamını buraya koy, birleşme yerinin kuzey tarafındaki çitin üzerine. | Open Subtitles | الآن، ضع رجلك فى الخارج هـنـا علـى السـياج |
adamını korumak için bu işi onun üzerine yıkmaya çalışmıyorsun değil mi? | Open Subtitles | بتحويل النظر اليه لانقاذ رجلك, اليس كذلك؟ |
adamını seçmek de pek iyi sayılmazsın. | Open Subtitles | أنته لا تفعل عمل جيد جدا بى الأعتناء بى رجلك |
O iyi bir askerdir albay. Ve bugün iyi bir adamını kaybetti. Bu konudaki tutumunuzu pek anlayamıyorum. | Open Subtitles | إنه ضابط ممتاز عقيد وفقد أفضل رجاله على الطريق اليوم لا أفهم موقفك هنا |
Kardeşini ve amcanı öldürdü. Evini kurşun yağmuruna tuttu. Sense sadece bir adamını öldürdün. | Open Subtitles | قتل خالك وأخاك وأطلق النار على منزلك وقتلت أحد رجاله |
Kendi adamını bile gözünü kırpmadan vurabilecek manyağın teki. | Open Subtitles | إنه من ذلك النوع من المجانين الذي يمكنه قتل أحد رجاله دون تردد |
Bana birkaç adamını ver ve gidip paranı alıp geri getirelim. | Open Subtitles | أعطنى بعض رجالك وسأذهب وأحصل على المال وأعود به إلى هنا |
Evet, ne kadar çabaladığını Senato'da duymuştum. Kaç adamını öbür dünyaya yolladı? | Open Subtitles | سوف أذكر جهودك في جلسة المجلس، كم من رجالك أرسلهم للحياة الآخرةِ؟ |
Beni burada tuttuğun her an, daha çok adamını öldürecektir. | Open Subtitles | ويعد أن تبقني اني هنا جنب رجالك فانه سوف يقتلهم |
adamını Çinli'nin eline gönderecek bir kura çekilmesini istemez. | Open Subtitles | لا يريد وضع رجله في مسألة حظ قد تسلمه إلى صيني |
Ve içerideki adamını bize söylemeyerek bunu kanıtlamış oldu. | Open Subtitles | وتأكدت من ذلك من خلال عدم إخبارنا عن رجلها في الداخل |
adamını geri alabilirsin. Tıbbi malzemeleri de alabilirsin. Ama cephane olmaz. | Open Subtitles | يمكنكِ أخذ رجلكِ وأخذ الأدوية ولكن لا ذخيرة |
Aracı buluruz. Geri dönersin. Helikopterle gelir ve adamını alırsın. | Open Subtitles | سَنَجِدُ عربة، تَرْجعُ لها، وتأتي بمروحية، وترجعون رجلكم. |
Aracılık teklifinde değil adamını alma teklifinde bulunuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقدم وسيط للترتيب, بل أنا أعرض شراء رجُلك. |
Senden bahsediyorduk ve dedik ki belki de senin adamını, bizim dövüşlerden birine koymalıyız. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث عنك و ذكرنا هذا ربما علينا أن نضع فتاك في إحدى قتالاتنا |
Çocuk süslü takım elbise giyen adamını indirmem için 50 bin teklif etti, tamam? | Open Subtitles | قام الفتى بعرضِ 50 ألف دولار، لي. لكي أتخلص من رجلكَ ذو البذلة الفاخرة، إتفقنا؟ |
"Bir köylü öldürürsen Gabbar, biz senin dört adamını öldürürüz" | Open Subtitles | " إذا تَقْتلُ قرويَّ واحد، جبار نحن سَنَذْبحُ أربعة مِنْ رجالِكَ" |
Daxos'u bul ve de ki en iyi, sağlam ve güvenilir 20 adamını alsın ve bir sonraki göreve hazır olsun. | Open Subtitles | أخبر داكسوس إننى أريده مع 20 من أفضل مقاتليه المتحمسين المتلهفين أجهز للمهمة القادمة |
En iyi adamını dördüncü kattaki toplantı salonuna bekliyorum, hemen. | Open Subtitles | أريد أفضل رجل لديك في الطابق الـ4 في غرفة المناقشات |