Sorularınız varsa, tereddüt etmeden bize yazabilir ve bu adresten ulaşabilirsiniz. | TED | إذا كان لديكم أي أسئلة أخرى، لا تترددوا في الكتابة لنا والإتصال بنا على هذا العنوان. |
Verdiğiniz adresten bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | لا يوجد أي شقة في العنوان الذي أعطيتني اياه |
Bana Montreal'de, aşağıdaki adresten ulaşabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الاتصال بي في مونتريال على العنوان في الأسفل |
Bu adresten bir ihbar aldık, herhangi bir bilgin var mı? | Open Subtitles | تلقينا نداء بشأن إضطراب فى هذا العنوان أتعرف أى شئ حول ذلك؟ |
Kayıtlı olduğu adresten üç ay önce ayrılmış. | Open Subtitles | لقد إنتقلت من العنوان المُدرج في الرخصة قبل ثلاثة أشهر. |
Ödemeleri kim geçtiyse bu adresten yapmış. | Open Subtitles | الشخص الذي وجّه تلكَ التهم فعلها من هذا العنوان |
Bu akşam benim için şu adresten bir paket almanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تجلب لي طرداً الليلة من هذا العنوان |
İşsizlik kurumu bunu gönderdi. adresten bahsediyor. | Open Subtitles | وكالة العاطلين عن العمل , أرسلت هذا و قد وضعت العنوان |
O adresten aldığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنتَ متأكد أنهُ أقلّها من ذلك العنوان ؟ |
adresten bir şey çıkmadı. Toksik test günler sürebilir. | Open Subtitles | العنوان كان زائفاً، وتقرير السُميّة سيأخذ أياماً. |
Ve bu adresten bir daha bir şey gelirse, kapıdayken geriçevir. | Open Subtitles | وأن ترفض أي شيء يرسل من هذا العنوان عند الباب؟ |
Şunu da iyice bir araştır, belki adresten bir şeyler çıkar. | Open Subtitles | وقم البحث,تحقق ماإذا كان لدينا شئ على العنوان |
Postaneyi kontrol ettim. Christa'ya bu adresten posta gelmiş. | Open Subtitles | تفقدت مكتب البريد كريستا تُرسل رسائلها إلى هذا العنوان |
- Ailemin o adresten haberleri yok. | Open Subtitles | وستستلمين بطاقات الأجازة منه للأبد أقاربي لايملكوا هذا العنوان |
Şok ve duygusal karar seviyesiyle adresten yolculuk zamanını da işin içine katarsak, bildiğin hayatının 20 dakikası kaldığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | تحليل قرارات العاطفة والصدمة ووقت الرحلة إستناداً علي العنوان قد أقول أن حياتك كما تعرفها تبقي بها 20 دقيقة |
Bu adresten biri benden bir ceket satın almıştı. | Open Subtitles | منذ فترة ، شخص ما في هذا العنوان ابتاع مني سترة جلدية |
Daha önce üç defa bulunduğumuz bir adresten geliyordu. | Open Subtitles | نفس العنوان الذي ذهبنا ثلاثة مرات من قبل |
Sonra oyları bir tabloya sıraladım, özet tablo çıkardım, PowerPoint'e aktardım. Tatile çıkmadan önceki gece üzerine biraz yıkıcı bir isim yapıştırıp oy veren herkese isimsiz adresten yolladım. | TED | ثم جمعت الأصوات في جدول بيانات ركض على جدول محوري، أخرجه إلى الباوربوينت وفي الليلة التي تسبق رحيلي في إجازة أنا صفعت اسم شبه تخريبية على ذلك وأرسلته بالبريد من العنوان الإلكتروني المجهول لكل من صوت |
-Bu adresten bana bir mektup gönderdi. -Buradan olamaz. | Open Subtitles | لقد كتب لى من هذا العنوان - ليس من هنا سيدى- |
Onu son arama bu adresten yapılmış. | Open Subtitles | آخر مكالمة تلقتها اتت من هذا العنوان |