| James o ahırdan çıktığı zaman aşık olduğu kadın gibi görünmek istiyorum. | Open Subtitles | عندما يخرج جيمس من تلك الحظيرة أريد أن يراني كلفتاة التي أحبها |
| At, ahırdan kurtuldu. Toparlamama yardım edin? | TED | خرج الحصان من الحظيرة. ساعدوني كي أخرج من هنا,اتفقنا؟ |
| Alice Jardine onu duydu ve çığlık attı ve atlayıp ahırdan koşarak kaçtı, ama gömleği hâlâ kafasının üzerindeydi. | Open Subtitles | و أليس جارديني أيضا سمعت ذلك و راحت تصرخ و تقفز فوق و حاولت أن تشرع فى الجرى خارج الحظيرة |
| Sonra atıyla ahırdan çıktı. Annem de başı öne eğik arkasından geliyordu. | Open Subtitles | وخرج من الحضيرة يجر حصانه خلفه ، وامي كانت مطأطأة الرأس |
| Şişe falan bulamadım ama ahırdan manyak havalı şeyler çıktı. | Open Subtitles | لم أجد علب فارغة لكني وجدت أشياء رائعة في الإسطبل |
| Acemi dükkancılar, muhallebi çocuğu çiftçiler, hayatları boyunca ahırdan daha büyük bir yerde uyumamış, ve gideceği istakemeti bulmak için ağacın yosun tutmuş tarafına bakmayı bile bilmeyen insanlar. | Open Subtitles | بائعون ومزارعون باقدام رقيقة اناس لم يناموا من قبل في مكان اوسع من حضيرة ولم يميزوا شجرة في غابة |
| Ona, "ahırdan aşağı bu şekilde atlayamazsın." dedim. | Open Subtitles | كان يبدو مظهره غبيا جدا وقلت له لن تستطيع الطيران فوق الحظيرة بهذه الاجنحة ثم |
| Ona, "ahırdan aşağı bu şekilde atlayamazsın." dedim. | Open Subtitles | كان يبدو مظهره غبيا جدا وقلت له لن تستطيع الطيران فوق الحظيرة بهذه الاجنحة |
| Sonra da inek ahırdan çıkmış. Gördünüz mü? İşte inek. | Open Subtitles | ثم خرجت البقرة من الحظيرة انظروا هذه هي البقرة |
| İşte o an umut olmadığını anladım. Sonra o küçük kız ahırdan çıktığında suratında oluşan ifadeyi görünce senin de anladığını biliyordum. | Open Subtitles | حينها عرفت أنه لا أمل وعندما خرجت تلك الصغيرة من الحظيرة |
| Dün, ahırdan çok kötü çığlıklar geldiğini duyduk. | Open Subtitles | سمعنا البارحة صوت بكاء شديد قادم من الحظيرة |
| Çünkü o da benimle aynı zamanda ahırdan düşmüş olmalı ama nerede olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | . لابدا من انها سقطت من الحظيرة . مثلما حصل لي , ولكن لا اعلم اين |
| Ya hiç ahırdan gelen sesleri duymadıysam? | Open Subtitles | . ماذا ان لم تكن الحظيرة ما استمع اليه ؟ |
| O küçük kız annemden sonra ahırdan çıktığında benim gibi olmuştun. | Open Subtitles | لمّا خرجت تلك الطفلة من الحظيرة بعد أمي، كنت مثلي. |
| Büyük kırmızı ahırdan sonraki ikinci sağdan, eminim. | Open Subtitles | اليمين الثاني بعد الحظيرة الحمراء الكبيرة أنا واثق. |
| Mara eski ahırdan bir şeye ihtiyacımız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت مارا اننا في حاجة الى شي ما من الحظيرة القديمة |
| ahırdan ve Colorado'lu çocuktan ne istiyorsun? | Open Subtitles | أخبريني , ما الذي تريدينه من الحضيرة ؟ و من فتى كولورادو؟ |
| - Amacım o değildi. Vince Audrey'i ahırdan uzak tutmaya çalışacağımı biliyor. | Open Subtitles | . فينس " يعلم بأنني سأحاول ابقاء " اودري " خارج الحضيرة" |
| Onu ahırdan uzak tutabilecek tek şey benim ölümüm. | Open Subtitles | . موتي هو الطريقة الوحيدة التي تبقيها , خارج الحضيرة |
| Şişe falan bulamadım ama ahırdan manyak havalı şeyler çıktı. | Open Subtitles | لم أجد علب فارغة لكني وجدت أشياء رائعة في الإسطبل |
| - Belki ahırdan başka bir yerde sonradan vurulmuştur. | Open Subtitles | ربما لم يطلق عليه النار بالحظيرة بل بمكان آخر ربما |
| Bu halinle ahırdan çıkmışa benziyorsun. | Open Subtitles | انك تنتمى إلى الحظائر بمظهرك هذا |
| 8 de kalkar ahıra giderler 1 saat temizler sonra ahırdan çıkarlar kim böyle yaşar ki ? | Open Subtitles | كان يستيقظ في الساعة 8: 00 صباحا، يذهب إلى الحظيرة، ينظفه ل ساعة وبعد ذلك يذهب الى الاسطبلات. |