"aileleri için" - Translation from Turkish to Arabic

• لعائلاتهم
• للعائلات
• لأفراد عائلات
• نفقات الأسر
• من أجل عائلات
• من أجل عائلاتهم
• من أجل أسرهم
• لعوائل
• على عائلاتهم
• لأسر
• بالنسبة لعائلات

İster zengin ister yoksul olsunlar, kendi aileleri için aynı kararı verdiler.
انهم صنعو نفس القرار لعائلاتهم , سواء كانوا اغنيه ام فقراء .

İnsanlar dış dünyada çok fazla başarılı olabiliyorlar ve bu aileleri için tamamen gizemli olabiliyor.
يستطيع الأناس عادة أن يكونوا ناجحين جداً في العالم الخارجي ويبقوا لغزاً كبيراً لعائلاتهم

Bu polis teşkilatı için, hukuğun eğemenliği için, ve en önemlisi ise dört silah arkadaşımızın acılı aileleri için mühim bir gün.
لكن هذا يوم تذكاري لقوات الشرطة لحكم القانون , والأهم للعائلات الحزينة لرفاقنا الذين سقطوا

Ulusal Ulaştırma Güvenlik Kurulu Oceanic kurbanlarının aileleri için bir yardım hattı kurdu.
"أعدّ المجلس القومي لسلامة النقل خطّاً ساخناً لأفراد عائلات ضحايا (أوشيانك)"

Her şey gitti. Ölenlerin aileleri için gönderdiğim bağışları aldın mı?
لقد ذهب عملنا سدى, هل قدمت نفقات الأسر

Alkoliklerin aileleri için yapılan toplantılar.
أي إجتماع من أجل عائلات مدمني الكحوليات ؟

aileleri için
من أجل عائلاتهم

Bu, yıllar önce aileleri için savaşan atalarımızı tanılamak için verilirdi.
قبل سنوات عديدة، في العصور القديمة عندما أنهم كانوا يقاتلون من أجل أسرهم.

Bu askerlerin aileleri için, bu soru yanıtlanana kadar
لعوائل هؤلاء الرجال الحرب الفيتنامية لم تنتهي

Denizaşırı ülkelerde canlarını riske atan, silahlı kuvvetlerimizin cesur erkek ve kadınlarının, Amerika'daki aileleri için kaygı duymak zorunda kalmaması gerektiğine inanıyorum.
لا أعتقد أن رجال و نساء قواتنا المسلحة الشجعان الذين يخاطرون بحياتهم فى الخارج أن يقلقوا على عائلاتهم فى أمريكا

Bu olay, bu sabah ölen işçilerin aileleri için korkunç bir trajedi.
هذه هي مأساة فظيعة لأسر العمال الذين خرجوا للعمل هذا الصباح

11 kayıp takım arkadaşının aileleri için Yakınlarının kurtarılma umudu kayboluyor.
بالنسبة لعائلات الـ 11 فرد من أفراد الطاقم .المفقودين بدأ أملهم في إنقاذهم يتلاشى

"...aileleri için bu yetersizliği sona erdirmenin zamanı geldi."
'.و لعائلاتهم, .حان وقت انتهاء هذا الفشل..

Onları geri götürmemek belki de aileleri için en iyisi olacaktır.
. لمن المحتمل أن يكون هذا أفضل لعائلاتهم من أن نقوم بجلبهم هكُذا

Büyükannelerin uzmanlıkları aileleri için yaşam ve ölüm arasındaki fark anlamına gelebilir – peki neden yavru doğurmayı bırakırlar?
خبرات هذه الجدات يمكن أن تكون الفرق بين الحياة والموت لعائلاتهم ... ولكن لماذا يتوقفن عن ولادة العجول؟

Ölenlerin aileleri için bir anlaşma önermek istiyorum.
أريد أن أقدّم ترضية للعائلات.

Hayatını kaybeden kişilerin aileleri için biraz para toplarız böylelikle.
نجمع المال للعائلات.

Alkoliklerin aileleri için bir toplantı?
أي إجتماع من أجل عائلات مدمني الكحوليات ؟

aileleri için.
من أجل عائلاتهم

Kahve dükkanındaki kadının itfaiyecilerin aileleri için bağış topladığını söylemiştin, değil mi?
بالمقهي , قلت بأن تلك المرأة , كانت تجمع التبرعات . لعوائل رجال الإطفاء , اليس كذالك ؟

Ama araştırmacılar buldu ki; insanlar bir hastalığın muhtemel sonuçlarını daha iyi anladıklarında daha az kaygılı oluyorlar, planlamada üstün becerili oluyorlar ve aileleri için daha az travma oluyor.
ولكن الباحثون وجدوا أن الناس عندما يفهمون النتائج المحتملة لمرضهم، يكون خوفهم أقل، ولديهم قدرة أكبر على التخطيط وأيضا تكون الصدمة أقل على عائلاتهم.

Yiyecek kaz aileleri için de birinci önceliktir.
الغذاء هو أيضا أولوية قصوى بالنسبة لأسر أوز الثلوج.

Kıdemlilerin ve askerlerin aileleri için!
هو الحال بالنسبة لعائلات من الجنود والمحاربين القدامى.