"ailelerle" - Translation from Turkish to Arabic

    • العائلات
        
    • عائلات
        
    • الآباء
        
    • الأهل
        
    • بالعائلات
        
    • العوائل
        
    • مع الأسر
        
    Otter bu çocukların büyük ailelerle ilgili problemleri mi var? Open Subtitles أوتر، هل هؤلاء الأطفال الذين لديهم مشكلة مع العائلات الكبيرة؟
    ahlak dışı olurdu. ailelerle çalışabiliyor olmamız lazım, ailelere destek olmak için, o ilk yılları onlarla birlikte idare edebilmek için. TED من أجل العلاج. نحن بحاجة لأن يكون بإمكاننا العمل مع العائلات, لدعم العائلات, لمواجهة هذه السنوات الأولى معهم.
    Son kitabım zor durumlarla ya da normal dışı doğumlarla mücadele eden ailelerle ilgiliydi. TED كتابي اﻷخير كان عن كيفية تمكن العائلات من تدبير أمورها مع وجود العديد من أشكال التحديات أو اليفع غيرالعاديين
    On yıldan uzun bir süredir doktor olarak evsiz gazilerle, işçi sınıfı ailelerle ilgilendim. TED كنت طبيبًا لأكثر من عقد اعتنيت بمحاربين قدامى مشردين من عائلات الطبقة الكادحة
    Oturduğumuz muhit evin reisinin baba olduğu geniş ailelerle doluydu. Yani ata-erkil bir ortamda annemi dul bir kadın olarak görerek büyüdüm. TED وكان حينا يزخر بالأُسر الكبيرة العدد, حيث كان الآباء هم أرباب الأسر. وهكذا ترعرعت وأنا أرى أمي كمطلقة في بيئة أبوية.
    Kendi özel çağrıları yanında, ana erkil aile yakınındaki ailelerle diyalekt paylaşır ve düzenli olarak sosyalleşirler. TED فبالإضافة إلى أصواتهم الخاصة، تتشارك العائلة لهجة مع العائلات المجاورة، ويتواصلون بشكل منتظم.
    Soy bilimi atalar ve ailelerle ilgilidir. Open Subtitles علم الأنساب كل شيء عن الأسلاف و العائلات
    Çok büyük avrupalı ailelerle yakınlığım vardır. Open Subtitles أَنا ذو صلة بكُلّ العائلات العظيمة لأوروبا
    Jacob, Sarah Jean'in yalnızca temizliğe gittiği ailelerle yakınlaşmasına izin vermiş. Open Subtitles الناس الوحيدون الذين سمح جيكوب لسارة جين بالتعرف اليهم هم العائلات التي نظفت بيوتهم
    Bu kahramanca ve yiğitçe bir hareketti, ve şimdi ailelerle görüşmen gerekiyor. Open Subtitles , و هذا تصرف رجولي و بطولي من قبلك لكن عليك أن تتحدث إلى العائلات الآن
    Olası bakıcı ailelerle konuşuyordum. Open Subtitles تحدثت مع العديد من العائلات الراغبة في استقبالي
    Evlat edinmek isteyen ailelerle, hamile kadınları biraraya getiriyorlar. Open Subtitles يجري لقاءات بين النساء الحوامل و العائلات التي تريد تبني الأطفال
    Kardeşim ve ben büyürken etrafımız tek çocuklu ailelerle çevriliydi. TED وفي أثناء صغرنا أنا وأخي محاطين بأطفال من عائلات لها طفل واحد
    Tabii ki Orta Amerikalı ve çete şiddetinden kaçan ailelerle de karşılaştık. TED وبالتأكيد نقابل عائلات أمريكية تهرب من عنف العصابات.
    Ona göre büyücülük eğitimi, büyücü ailelerle sınırlı kalmalıydı. Open Subtitles كان يعتقد أن تعليم السحر يجب أن يقتصر علي عائلات السحرة
    Aileleri hakkında üniversitedeki çocuklarla konuşurduk, ailelerle çocukları hakkında görüşürdük. Open Subtitles كنّا نأخذ الأبناء ونستجوبهم إن كانوا في الكلية استجوبناهم عن آبائهم واستجوبنا الآباء حول أبنائهم
    ailelerle aram hep iyi olmuştur. Beni hep çok tatlı bulurlar. Open Subtitles الآباء والأمهات يعتقدون دائما أنا رائعتين.
    Çünkü 18'ine kadar senin sahibiniz ve seni başka ailelerle takas edebiliriz. Open Subtitles لانه حتى يصبح عمرك 18 نحن نملكك ويمكن أن نبادلك مع الآباء الآخرين
    Kesinlikle, emin ellerdesin ve ben, ailelerle tanışmada çok iyiyimdir. Open Subtitles أنت بين أيدٍ أمينة، وأنا بارعة في لقاء الأهل.
    Bölge ailelerle dolu. Etrafta yüzlerce çocuk olmalı. Open Subtitles المنطقة مليئة بالعائلات هناك المئات من الأطفال
    Evet, kitabım, yemek ve ailelerle ilgili. Open Subtitles نعم، كتابي يدور عن الطعام والعوائل وكيف أن الطعام يلم شمل العوائل
    Seçim sonuçlarını kayıt dışı ailelerle izledim. TED فشاهدت نتائج الانتخابات مع الأسر غير الموثقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more