"ailesi için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لعائلة
        
    • لعائلته
        
    • أجل عائلته
        
    • لعائلتها
        
    • لأجل عائلته
        
    • أجل العائلة
        
    • لدى عائلة
        
    • لأجل عائلة
        
    • لصالح عائلة
        
    • على عائلته
        
    • عائلة في
        
    • من اجل عائلته
        
    • اجل عائلة
        
    Anlıyorsunuz ya kardeşlerim ve ben üniversiteye giden ilk jenerasyonuz ve bir göçmen ailesi için bu çok büyük bir olay. TED كما تعلمون، أنا وأشقائي نعتبر الجيل الأول المرتاد للجامعة، فإذن لعائلة مهاجرة، كان ذلك أمراً مهماً.
    Sophie'nin ailesi için ve onlar gibi binlerce aile için proje hayata tutunacak bir dal oldu. TED بالنسبة لعائلة صوفي وآلاف العائلات مثلها، قصص الآباء أصبحت تمثل لهم طوق نجاة.
    Ama, ailesi için bir sürü fedekarlık yaptı... ve bir sürü hayali bıraktı. Open Subtitles لكنّه يقدم العديد من التضحيات لعائلته ويضع جانبا العديد من الأحلأم
    Yaz fırtınalarına rağmen tavşanların yakın akrabası olan pika sürekli olarak yiyecek arayıp, ot toplamak ve ailesi için yuva hazırlamakla meşgul. Open Subtitles على الرغم من العواصف الثلجية صيفيا، قربت الارانب والأرانب البرية، يأكل بشكل دائم وعشب متوفر، وحفر ملاجئ لعائلته.
    Babam ailesi için çok çalışarak başarılı olmuş ve bu evi inşa etmiş. Open Subtitles لقد شقى أبى من أجل عائلته ونجح وبنى لنا هذا البيت
    Ama ailesi için yapman gereken bir fedakârlık daha var. Open Subtitles لكن هُناك أكثر من تضحية يجب .عليك أن تقدمها لعائلتها
    Diyelim ki birinin ailesi için yumurtaya ihtiyacı oldu. Open Subtitles لنفترض بأن شخصاً ما يحتاج إلى بيض لأجل عائلته
    Yine de 1944'ün sonlarına kadar Aki'nin ailesi için değişen bir şey olmadı. TED بالنسبة لعائلة آكي، لم تبدأ الأحوال تتغير حتى أواخر 1944
    Yoksul Cloade ailesi için bundan daha iyi bir durum olabilir mi? Open Subtitles هل يوجد شئ اكثر راحة لعائلة كلود الفقيرة ؟
    Çita ailesi için ise yangın o kadar da büyük bir problem değil. Open Subtitles ،بالنسبة لعائلة الفهد لا يحمل الحريق خبراً سيّئاً
    Yani, bunu yaparsak, sadece Marta'nın ailesi için yapmayacağız. Open Subtitles انا اعني لو فعلنا هذا لن يكون لعائلة مارتا فقط
    Yaşananlar pilotun ailesi için bir trajediydi bizim üssümüz içinse bir utanç kaynağı. Open Subtitles ما حدث كان مأساه لعائلة الطيّار، و مأساه مُحرجة لقاعدتنا العسكرية.
    Tecrübelerime göre bir baba, ailesi için çabaladığını bildiği zaman daha sıkı çalışır. Open Subtitles في تجربتي الشخصية يعمل الأب بجهد دائماً حينما يعمل لعائلته
    Eve dönüşte, gurur kaynağı tuttuğu balıklar, ailesi için son bir ziyafete dönüşüyor. Open Subtitles بالعودة الى البيت, فخره في إصطياد السمك أصبح الوليمة النهائية لعائلته
    Ben bu yaşımda oğlumun ailesindeki yerini, ailedeki rolünü, ailesi için yaptıklarının yerini hiç bir zaman dolduramam. Open Subtitles في هذه المرحلة من الحياة، لا أستطيع تعويض دور ابني، فيما كان يفعله لعائلته.
    Onun ailesi için gerekeni yapmayı düşündüğünü biliyorum. Open Subtitles وأنا أعرف أنه كان مستعدا لفعل أي شيئ من أجل عائلته
    Şimdi anlaşılıyor ki bu işi ailesi için yapmıyormuş. Kardeşimi aldatmak için özgürlük istiyormuş. Open Subtitles ليتضح الآن، لمْ يكن يفعل ذلك من أجل عائلته.
    Genç bir kadının, ailesi için hoş olmayan uygunsuz birisiyle o kişi iyi huylu da olsa evlenmeye hakkı yoktur. Open Subtitles لاأظن أنه من حق الفتاة اليافعة الزواج من أي شخص مهما كان ودوداً اذا لم يكن لطيفاً ومناسباً لعائلتها
    Bu yüzden, onun için, eşi için, ailesi için, lütfen doğru olanı, uygun olanı yap. Open Subtitles لذلك , أرجوك , لأجله , لأجل زوجته لأجل عائلته إفعل ما هو صحيح , ما هو لائق
    O ailesi için her şeyi feda eder. Open Subtitles إنّه على إستعداد للتضحية بأيّ شيء من أجل العائلة.
    - O yıllarca Depanzo mafya ailesi için çalıştı. Open Subtitles كان يعمل لدى عائلة ديبانزو الاجرامية لسنوات
    O konuya girmeden önce, Bassam'ın ailesi için ne yapacaksın Ed? Open Subtitles قبل التطرق لأيّ من هذا، أريد معرفة ما ستفعله لأجل عائلة (بسّام) يا (إد)؟
    Bu, Johnny B. Ford ailesi için çalışıyor. Open Subtitles هذا جوني بي يعمل لصالح عائلة فورد
    Onun ailesi için mi endişeleniyorsun, yoksa arkadaşın için mi? Open Subtitles هل أنت قلق على عائلته أو صديقك؟ ذلك لمصلحته أيضاً
    Uçağı Long Island açıklarında okyanusun dibini boylayana kadar babam New York'un en zengin ailesi için çalışıyordu. Open Subtitles لقد عمل والدي كمحامي لدى أغنى عائلة في مدينة نيويورك حتي سقوط طائرته في اعماق البحار
    Ya şu an arkada duran sandalyedeki adam olursun, ya da ailesi için işi terkeden adam. Open Subtitles على الرغم من انك هذا الرجل الذي يجلس على هذا الكرسي الان او الرجل الذي يترك العمل من اجل عائلته
    Virginia! Prescott ailesi için evraklara ihtiyacım var. Open Subtitles فيرجينيا , احتاج بعض اوراق العمل من اجل عائلة بريسكوت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more