Selefim ve akıl hocam. Pis fotoğraf işi nasıl gidiyor? | Open Subtitles | ،إن لم يكن سلفي و معلمي ما حال وظيفة الأعمال السيئه يا رئيس ؟ |
Patronum, akıl hocam hiç sahip olmadığım babam. | Open Subtitles | إنه زعيمي معلمي الأب الذي لم أحصل عليه أبداً |
Botanik anlamda keşfini 1943'de akıl hocam Richard Schultes yaptı, Bell Dağı'nın tepesinde otururken görüyorsunuz. Bu Kariyonaların kutsal dağıdır. | TED | استكشفت نباتيا في 1943 بواسطة مرشدي رتشارد شولتيز ترونه هنا وهو على قمة جبل بيل الجبل المقدس عند الكاريهوناس. |
O benim akıl hocam ve arkadaşımdı, çok genç yaşta hayatını kaybetti, olağanüstü bir kişiliği vardı. öndegelen bir çevre savunucusuydu: Wangari Maathai. | TED | وكانت معلمتي و صديقتي، توفيت صغيرة جدًا ، كانت شخصية غير عادية، البطلة العظيمة للبيئة: قالت أنجاري ماثاي. |
Seni aramamın sebebi iş yerimdeki sözde akıl hocam. Sürekli bana bir şeyler öğretiyor. İşle ilgili tüyolar veriyor. | Open Subtitles | السبب أنني اتصلت بك هو أن ناصحي في المجلة يُعلمني دروس دائماً، |
Yine de benim akıl hocam olursa, gelecek bir kaç yılın nasıl geçeceğini düşünmeden edemedim. | Open Subtitles | مع ذلك, مازلت أفكر كيف ستكون السنين القادمة إن كانت هي مرشدتي |
O adam benim akıl hocam. | Open Subtitles | هذا الرّجل عرّابي |
Eee, sonra akıl hocam net varlıklara yönelmemi tavsiye etti. | Open Subtitles | ثم اقترحت ناصحتي أن أنتقل إلى الأسهم العادية. |
Beni koruyup kolladın akıl hocam ve örnek aldığım kişi oldun. | Open Subtitles | ولكونك معلّمي وبطلِي. |
Daha tam düşünemedim ama sen benim akıl hocam gibisin. | Open Subtitles | لم أكتشف طريقة سير ذلك بعد، لكنك مستشارتي |
Benim patronum, akıl hocam hiçbir zaman olmayan babam. | Open Subtitles | إنه زعيمي معلمي الأب الذي لم أحصل عليه أبداً |
Benim akıl hocam için çalışmadığımızı nerden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعلم هذا ولما لا نكن نعمل لدى معلمي الخاص؟ |
Kendisine akıl hocam, dostum ve babam dediğim için kendimi çok şanslı addediyorum. | Open Subtitles | رجل أنا محظوظه أن أدعوه معلمي صديقي و أبي |
Çünkü Jackie gerçekten benim akıl hocam. Bir gece onun için açıyordum-- | Open Subtitles | لان جاكي كان معلمي فعلا لقد انفتحت عليه في ليلة |
Bu yüzden Louis Leakey, akıl hocam, bu haberi duyduğunda "Ah, şimdi insanoğlunu, aleti yeniden tanımlamalı ya da şempanzeleri insan kabul etmeliyiz." | TED | لذلك عندما سمع لويس ليكي، معلمي الخاص، هذه الأخبار، قال، "أه، ينبغي علينا إعادة تحديد الرجل، إعادة تحديد الأداة، أو قبول الشمبانزي كبشر." |
akıl hocam ve dostumdu yani o da aynı şeyi yapabilir. | Open Subtitles | لقد كان مرشدي و حليفي لذا يمكنُ للمرء أن يفترض أنهُ سيفعل الشيءَ ذاتهُ |
Hukuk fakültemdeki akıl hocam onun... | Open Subtitles | مرشدي في مدرسة القانون أخبرني تواً بأنه.. ؟ |
Yani sizin gibi birinin akıl hocam olması. | Open Subtitles | لديك شخص مثلك مثل مرشدي. |
Bayanlar ve Baylar dostum, patronum, ve akıl hocam... | Open Subtitles | سيداتي سادتي صديقتي، رئيستي، معلمتي |
Ama bu kariyerim için büyük bir patlama yapacak aynı, akıl hocam Dr. Temperance Brennan gibi kariyerim benim için her şey demek. | Open Subtitles | لكن هذه أكبر فرصة مهنية حظيت بها يوماً ومثل معلمتي د. (تيمبرانس برينان) مسيرتي المهنية تعني كل شئ بالنسبة لي |
Eddie benim akıl hocam ortağımdı. | Open Subtitles | إدي كان ناصحي شريكي |
Benim akıl hocam olmanızdan mutluluk duyarım efendim. | Open Subtitles | يسرني أن تكون ناصحي |
Ondan akıl hocam olmasını istemem çok mu tuhaf olur? | Open Subtitles | ألن يكون من الغريب ان اسألها ان تكون مرشدتي عن بعد؟ |
Eski akıl hocam Pat O'Brien bıyığını kestikten sonra onunla olan tüm ilişkilerimi kesmemin kolay olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | الأمور واضحة هل تظن كان سهلاً علي ترك عرّابي (أوبريان)، عندما حلق شاربه؟ |
Jerry, bu Cynthia Pearlman, akıl hocam. | Open Subtitles | جيري، هذه سينثيا بيرلمان، ناصحتي. |
Ben de senin yaşlarındaydım akıl hocam Bremen beni keşfettiği zaman. | Open Subtitles | كنت تقريبًا في مثل عمرك حين اكتشفني معلّمي (بريمين). |
akıl hocam olarak sana saygım sonsuz... | Open Subtitles | ليس لدي شيء لقوله ، ولكن كل التقديرو الإحتراملك كمعلمي... |