Buraya taşınıp kendi restoranını açman kadar akıllıcaydı. | Open Subtitles | كما أنكَ كنتَ ذكياً بجعلنا ننتقل إلى هنا و نفتح مطعمنا الخاص |
Çok akıllıcaydı. Ve şimdi de onları yine saklayacağım ama onun bilmediği yerlere. | Open Subtitles | كان هذا ذكياً وسأخبّئها مجدداً ولكن في أماكن لا يعرفها |
İki adamımı ayarttın. akıllıcaydı. | Open Subtitles | . وقد لعبت بإثنين من رجالي , ذالك كان ذكاء |
Torba kullanmak akıllıcaydı, bu arada. | Open Subtitles | ذكاء ان تستعملي كيساً بلاستيكياً ، بالمناسبة |
Ama akıllıcaydı. Yaralanma yalanı. | Open Subtitles | ولكنه كان ذكيا تعلمين ،الشئ الجارح ؟ |
Sohbette yaptığı ise yazıları daha kolay okumak için bloklara ayırmaktı. Oldukça akıllıcaydı. | TED | لذا ما كان يفعله هو محاولة تقسيم الدردشة إلى مجموعات من النصوص سهلة الرؤية. وهي حركة ذكية. |
Elijah'ın hançerini çıkarmak akıllıcaydı Stefan. | Open Subtitles | -إزالة خنجر (إيلايجا) فعلةٌ حاذقة يا (ستيفان ). |
Ama araba alarmları numarası akıllıcaydı değil mi? | Open Subtitles | لكن... لكن موضوع إنذار السياره هذا كان ذكياً أليس كذلك ؟ |
Copley'deki takım elbiselileri gizli sosuna çekmen akıllıcaydı. | Open Subtitles | كان ذلك تصرفاً ذكياً منك بأن توجه أصحاب البدلات في شركة كوبلي إلى الصوص السري الخاص بك هل كنت ذاهباً للداخل للتوقيع على العقد ؟ |
Bunu söylemek istemezdim ama çok akıllıcaydı, Tony. Ne o Kate? | Open Subtitles | (أكره قول هذا, لكن هذا كان ذكياً يا (طوني - ما هذا يا (كايت)؟ |
Tek kişilik hücre hapsi de akıllıcaydı. | Open Subtitles | و الحبس الإنفرادي كان ذكياً |
Tek kişilik hücre. Çok akıllıcaydı. | Open Subtitles | و الحبس الانفرادي كان ذكياً |
- Davayı hazırlamak için oldukça akıllıcaydı. | Open Subtitles | -كان تصرفاً ذكياً اطلاق القضية . |
Tyrone'a şifreyi vermemek çok akıllıcaydı. | Open Subtitles | ذكاء منك أن لا تعطى كلمة السر لتيرون |
Özellikle bir çaylak için oldukça akıllıcaydı. | Open Subtitles | إنها تنم عن ذكاء, خصوصاً من مبتديء |
Ona yalan söylemek akıllıcaydı. | Open Subtitles | حركة ذكاء الكذب عليه |
Zod'un bizi birbirimizle dövüştüreceğini ve seni onun öldürmek isteyeceğini biliyordun. Bu çok akıllıcaydı. | Open Subtitles | بجعل (زود) يحرضنا ضد بعضنا، عالماً بأنه سيودّ القضاء عليك بنفسه، كان ذلك ذكاء |
Hayır, o akıllıcaydı. | Open Subtitles | لا هذا كان ذكاء |
Bizi sahada ayırman epey akıllıcaydı. | Open Subtitles | حسنا,فصلنا في الميدان كان عملا ذكيا |
- Ne var? - Yaptığın çok akıllıcaydı, değil mi? | Open Subtitles | ماذا كان هذا ذكيا صحيح ؟ |
Çok akıllıcaydı. Şimdi depar atacak. | Open Subtitles | حركة ذكية جداً,هو يعدو بسرعة الآن |
Elijah konusunda haklıydın. Hançerini çıkartmak akıllıcaydı. | Open Subtitles | إنّكَ كُنت مُصيباً بشأن (إيلايجا)، نزع خجنره كان فعلاً حاذقة حقّاً. |