"akıllarına" - Translation from Turkish to Arabic

    • يفكرون
        
    • يفكروا
        
    • عقول
        
    • ببالهم
        
    • وعقولهم
        
    • يُخيّل إليهم أنّه
        
    • يتخيلوا
        
    • بالهم
        
    Bu bir ikon, insanlar kurşun kalemi düşündüklerinde veya okulu düşündüklerinde akıllarına gelen şey bu. TED وهي رمز، فهي ما يفكّر به الناس عندما يفكرون بقلم الرصاص وما يجول في خاطرهم عندما يفكّرون بالمدرسة.
    İnsanlara seri katilleri sorduğunuzda akıllarına 4-5 isim gelir. Open Subtitles ـ عندما يفكر الناس في السفاحين ، يفكرون في 4 أو 5 أشخاص
    Küçük nedimeler son dakikada akıllarına gelmiş. Open Subtitles في آخر دقيقة, أتاهم الوحي بأن يفكروا بـ وصيفات الشرف
    Eve gidip bir banyo yapsalar, yemeklerini yedikten sonra da uyusalar akıllarına bir sürü güzel fikir gelebilir. Open Subtitles لو أنهم يذهبون الى البيت ، يتناولون العشاء و ينامون . فمن الممكن أن يفكروا بالكثير من الأفكار الجيدة
    "Oğlak, karşılarına çıkan herkesin yüreklerine ve akıllarına korku salan, zalim adamlardan oluşmuş bir orduya komuta ediyordu. Open Subtitles كابريكورن قاد جيشاً من الرجالِ القساة الذين أنزلوا الخوف في قلوب و عقول كل أولئك الذين إحتكوا بهم
    Ahbap, bizi aramak hiç akıllarına gelmedi mi? Open Subtitles يا فتى، هل خطر ببالهم يوماً أن يبحثوا عنّا فحسب؟
    İstediğim düşünceyi akıllarına koyabiliyorum. Open Subtitles واستطيعأنأجعلهميفكرون أو لا يفكرون بأشياء معيّنة
    Polislerin bunun bir terör saldırısı olduğunu düşüneceğini ve kitlesel panikle uğraşmaktan cinayet ihtimalini akıllarına getirmeyeceklerini sandın. Open Subtitles وكنتِ تعتقدين بأنّ الشرطة يحسبون ذلك هجوم إرهابيّ وهم سينشغلون بحالة الذعر ولم يفكرون بجريمة القتل
    Yarın kızı ziyarete giderim ağlar zırlar ama en nihayetinde olay, adamla sikişmeye karar verdikleri anda akıllarına koydukları paraya gelir. Open Subtitles غداً سأقوم بزيارة الفتاة، ستقوم بالتعاون معنا، طواعيّة، الأمر دائما يتعلقُ بالمبلغ الماليّ الذي يفكرون به.
    Fakat üzerinden birkaç hafta geçtikten sonra hâlâ akıllarına gelip onlar için yıllarca yaptığımız şeyleri düşünürler miydi? Open Subtitles لكن بعد أسابيع، هل سوف يزالون يفكرون بنا و عما فعلناه لهم طيلة حياتهم ؟
    Öyle psikopatça bir şey yapmanı istiyorum ki Ulusal yarışma için son anda seçtikleri kaçınılmaz Journey şarkısının ortasında akıllarına gelince kendilerini tutamayıp ağlasınlar. Open Subtitles اريدكً بان تسحبي شيئا نفسياً بحيث لا يستطيعون الا البدء بالبكاء عندما يفكرون به في منتصف اغنية رحله حتميه
    Tipik insanlar işte. Yüzeyi kazıyorlar ama içine bakmayı hiç akıllarına getirmiyorlar. Open Subtitles سلوك متدني، قاموا بكشط الأسطح ولم يفكروا أبدًا بالنظر داخله
    Ne üzerinde çalıştığına bakmak akıllarına bile gelmedi. Open Subtitles أبدًا لم يفكروا أن ينظروا إلى ما كان يعمل عليه
    Saatlerce sigortacılarla ve bir sürü şirketle oturup onların risk hakkındaki fikirlerini ve bunun ne kadar yenilikçi olduğunu dinlemek, daha önce akıllarına gelmemişti. TED ساعات وساعات من الجلوس مع شركات التأمين وشركات كثيرة وأفكارهم حول المخاطر وكيف أن هذا مبتكر تماماً, أنهم لم يفكروا فيه من قبل.
    Evet ama %90'ım çocuk olduğundan onların akıllarına girme yeteneğim var. Open Subtitles نعم، لكن كوني طفلاً بنسبة 90 بالمئة، فإنّ لديّ القدرة على التخلل إلى عقول الأطفال.
    Kurbanlarının kafasından bilgileri alırken akıllarına yaptığın şeyler için hiç bir endişe duymuyorsun. Open Subtitles .... تنزعين المعلومات من عقول ضحاياك بدون أهتمام لما يفعل ذلك لأرواحهم
    Ama bela çıkardığında, bize Nazi dediğinde genç madencilerin akıllarına fikirler soktuğunda işime daha az yarıyorsun. Open Subtitles لكن عندما تثير المتاعب " عندما تطلق علينا " نازيون عندما تضع الأفكار في عقول العمال الشباب فأنت تصبح أقل فائدة
    Muhtemelen bunu bir kadının yapabileceği hiç akıllarına gelmemiştir. Open Subtitles ربّما لم يخطر ببالهم إحتماليّة أن يكون الجاني امرأة.
    Bir hikâye oluşturup onu kullanarak adamların kalplerine ve akıllarına dokunabilirler. Open Subtitles بتشكيل قصة معينة وتطويعها للتحكم بقلوب الرجال وعقولهم
    Daha önce fark etmeyi akıllarına katiyen getirmedikleri bir şeyi keşfettikleri için bir şeye âşık oldukları için dönerler. Open Subtitles إنّهم يعودون لأنّهم اكتشفوا شيئًا يُخيّل إليهم أنّه لم يلاحظه أحدٌ من قبلّ... شيءٌ يُغرمون به.
    Sevdikleri birinin böyle bir şey yapacağı akıllarına bile gelmez. Open Subtitles ‏‏لا يمكنهم أن يتخيلوا أن أحباءهم ‏يفعلون هذا بأنفسهم. ‏
    Bence güzel oldu.İnsanlar kendilerini daha özgür hissediyor... akıllarına ne gelirse söyleyebiliyolar. Open Subtitles لقد أحببت ذلك نوعاً ما إنه يجعل الناس يتصرفون بحرية لأن بإمكانهم أن يقولوا ما يخطر في بالهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more