Edison'un ortaklarından biri alternatif akımın, suçluların idamında kullanılabileceğini öne sürdü. | Open Subtitles | بعض شركاء أديسون اقترحوا استخدام التيار المتردد كطريقة لقتل المحكومي بالاعدام |
akımın şiddeti, havada ve kandaki etanol miktarını gösterir. | TED | قوة التيار تبين كمية الإيثانول في عينة الهواء، ومن خلال امتداده في الدم. |
Edison çalışanları, düzenledikleri gösterilerde hayvanları elektrik akımı ile öldürüyor ve halka, alternatif akımın risklerini kanıtlamaya çalışıyordu. | Open Subtitles | موظفي أديسون بدأوا بعرض مخاطر التيار المتردد عن طريق صعق الحيوانات امام العامه |
Komisyonun tüm üyelerine birer elektrik kablosu göndererek, "alternatif akımın devasa hatalarından kaçınacağınız konusunda sizlere güveniyorum." der. | Open Subtitles | وكان قد أرسل برقيه لكل اعضاء اللجنه قائلا فيها لا ترتكبوا خطأ استخدام التيار المتردد |
Alternatif akımın başarısına rağmen, Westinghouse'un şirket kaynaklarının genişletilmesi konusunda aşırıya kaçışı şirketi bir takım maddi güçlükler ile karşı karşıya getirmişti. | Open Subtitles | علي الرغم من نجاح التيار المتردد كان ويستنجهاوس قد بالغ في توسيع اعمال شركته وصولا الي صعوبات ماليه حاده |
Ve doğru akımın kas dokusundaki etkisi, alternatif akımınkinin tersi. | Open Subtitles | التيار المتذبذب له التأثير المعاكس على الأنسجة العضلية من التيار الثابت |
İletken jel, akımın onu yakmasını önleyecek. | Open Subtitles | هلام موَصّل لمنع التيار الكهربائي من إشعال النار فيه. |
İletken jel, akımın onu yakmasını önleyecek. | Open Subtitles | هلام موَصّل لمنع التيار الكهربائي من إشعال النار فيه. |
Diğer elektrik akımları gibi tek aradıkları şey, akımın başladığı yerle bitiş yeri arasındaki en dirençsiz yeri bulmak. | Open Subtitles | ،وكغيرها من الكهرباء فكل ما تبحث عنه هو الطريق الأقل مقاومة بين بداية التيار ومكان نهايته |
Yolları ayrılmış iki akımın, mesela kan damarlarının tekrar birbirlerine bağlanmasına deniyor. | Open Subtitles | أنه عندما يلتقي تيارين فرعيان من نهر مع التيار الاكبر مثل الأوعية الدموية الأوعية تتصل في بعضها البعض |
Eğer Bay Westover okuldan kaçırıldıysa tellürik akımın başka bir noktasında olmalı. | Open Subtitles | فلابد من وجود نقطة أخرى على التيار الكهربى الأرضى |
akımın sarmaşıkla nasıl etkileşime girdiğini anlıyorum ve bu da bir tür yönlendirici boru; | Open Subtitles | , لذا أرى كيف يتفاعل التيار مع النبات , وهنا نوع من إنبوب توجيه |
Edison kıskandı ve alternatif akımın evcil hayvanını öldürdüğünü iddia etti. | Open Subtitles | شعر اديسون بالغيرة ووضع التيار موضع إختبار الحيوانات |
...akımın girdiği yeri bulursun. | Open Subtitles | سوف تصل إلى أين دخلها التيار |
Evet, biliyorum. Neal'ın yaşı, ağırlığı ve giydiği kıyafetler göz önüne alınırsa akımın onu bir güzel fırlatması gerekirdi. | Open Subtitles | بناء على عمر ووزن (نيل) والملابس التي ارتداها، لم يكن التيار ليعبر من خلاله كلياً |
Burası akımın vücuttan çıktığı yer. | Open Subtitles | من هنا غادر التيار جسدها |
Alternatif akımın mucidi. | Open Subtitles | مخترع التيار المتناوب. |
Ve akımın kostümün içini etkilemesini engelliyor. | Open Subtitles | تلغي تأثير التيار داخل البذلة |
Bakın, bu tellürik akımın üstünde. | Open Subtitles | -انظر، هذا فى نفس مكان التيار |