Dedem dün Wyatt'ı almak için Akşam üstü saat 5 gibi bir adamın geldiğini söyledi. | Open Subtitles | جدي قال أن شخص ما أتى و أخذر وايت الصغير البارحة في الـ 5 بعد الظهر |
Bazı adamlar, sabah ereksiyonu ister bazıları Akşam üstü hınzırlığı. | Open Subtitles | بعض الرجال بحاجة لهزة الصباح، وبعض الرجال بحاجة لتحسّن بعد الظهر. |
Bu Akşam üstü beraber sahile inecektik. | Open Subtitles | نحن من المفترض الذهاب إلى الشاطئ بعد ظهر اليوم |
Akşam üstü, elektrikleri kestim. | Open Subtitles | أنا قطع الكهرباء بعد ظهر اليوم. |
Ama Akşam üstü arkadaşlarını aradım. Daha sonra da polise haber verdim. | Open Subtitles | لكن في المساء إتصلت بأصدقائها ثم إتصلت بالشرطة |
Akşam üstü için kıyafetin mi var? | Open Subtitles | ألديك ملابس الظهيرة ؟ |
Onunla Akşam üstü Roma hamamlarında buluşacağımı söyle. | Open Subtitles | اخبره انه سيجدني في الحمامات الرومانية القديمة عند الغسق. |
Yarın Akşam üstü Bermuda'ya uçuşum var. | Open Subtitles | أنا لدي رحلة إلى برمودا غداً بعد الظهر |
Akşam üstü erken saatler. | Open Subtitles | في وقت مبكر بعد الظهر |
Akşam üstü dolu yağacak. | Open Subtitles | ستمطر ثلجاً بعد الظهر |
İki adam, Akşam üstü yalnız başlarına "Dr. Zhivago." izliyorlar. | Open Subtitles | رجلان يشاهدان فيلم "دكتور (جيفاجو)" وحدهما بعد الظهر |
Bu Akşam üstü için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف على ما حدث بعد ظهر اليوم |
Bu Akşam üstü yanına gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | كان يفترض أن أقابلها بعد ظهر اليوم |
Size çeki bu Akşam üstü kendim getireceğim. | Open Subtitles | بعد ظهر اليوم اين.. |
Bazen, Akşam üstü Çöl Fırtınası'nda*, arkadaşlarını radyo parazitinde dans ederken izliyor. | Open Subtitles | وأحيانًا، في المساء يتسنى له رؤية أصحابه من عاصف صحراوية يرقصون على السكون |
Dışarıda birkaç kalas buldum, Akşam üstü gitmeden hallederim. | Open Subtitles | ولقد عثرت على بعد الألواح في الخارج سوف أتمكن من إصلاحه قبل أن أغادر في المساء |
Akşam üstü için kıyafetimi değiştirmem gerek... | Open Subtitles | ) يجب أن ألبس ملابس الظهيرة |
Eski memlekette Akşam üstü babam bize geri döndüğünde ona kapıyı açardım. | Open Subtitles | في البلد القديم، كنت أفتح البوابة لوالدي عند الغسق عندما كان يعود إلينا |