"akşam yemeğinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • على العشاء
        
    • للعشاء
        
    • لتناول العشاء
        
    • في العشاء
        
    • العشاء الليلة
        
    • عند العشاء
        
    • للعشاءِ
        
    • علي العشاء
        
    • أثناء العشاء
        
    • فى العشاء
        
    • أجل العشاء
        
    • حفل عشاء
        
    • وقت العشاء
        
    • نتناول العشاء
        
    • في الغداء
        
    - akşam yemeğinde hiçbir şey yemedi. - Bugünlerde hepimizde ümitsizlik var. Open Subtitles ـلم تأكل أي شئ على العشاء ـ أننا كلنا مهجورون هذه الأيام
    Eğer daha fazla yalvarsaydım, akşam yemeğinde bana katılır mıydın? Open Subtitles لو حاولت التوسل أكثر، هل تنضمين لي على العشاء الليلة؟
    Eminim akşam yemeğinde buluştuğumuzda birbirimize daha çok değer vereceğiz. Open Subtitles متأكدة أننا سنقدر أحدانا الآخر بوقت التقائنا للعشاء
    belki yarın akşam yemeğinde bize katılmak istersin grubumuzu kahramanlık hikayenle şereflendirirsin. Open Subtitles ربّما يمكننك أن تنضم إلينا للعشاء مساء غد . . لتمتّع مجموعتنا بحكايتك البطولية
    akşam yemeğinde ailemle olmam gerek. Open Subtitles ولكن يجب أن تكون على والدي لتناول العشاء الليلة.
    İngilizler kahvaltıda, Amerikalılar da akşam yemeğinde bombalıyorlar. Open Subtitles قنابل البريطانيين في الإفطار،و الأمريكين في العشاء
    Tam şu anda, büyük ihtimalle akşam yemeğinde biftek ısmarlamayacağınıza karar vermek için kullamakta olduğunuz bölge. TED إنه المكان الذي تتخذون فيه قراراتكم الآن من المحتمل أنكم لن تطلبوا شريحة لحم على العشاء.
    Dün akşam yemeğinde bize en güzellerinden birkaç tane okudu. Open Subtitles قرأ علينا بعض من مقالات رائعة بالأمس على العشاء
    Eh, akşam yemeğinde görüşürüz o halde. Masa 12. Open Subtitles حسنا, سنراك على العشاء اذن طاولة 12 الليلة
    akşam yemeğinde duble çikolatalı dondurma tatlı yedi. Benim suçum. Open Subtitles لقد تناولت علبتين شكولاتة مثلجة على العشاء
    akşam yemeğinde dinlemeyi isterim. Open Subtitles أفضّل سماعها على العشاء الليلة. تزوجت مجدداً.
    Şimdi yumurta yemezsen, akşam yemeğinde yemek zorunda kalırsın. Open Subtitles إذا لم تأكلهم على الفطور فسيكونون بانتظارك على العشاء
    Müsait olduğunuz bir akşam ikinizi akşam yemeğinde görmeyi çok isteriz. Open Subtitles حسناً ، عندما تكون متفرغ يسعدني دعوتك للعشاء
    Bak ne diyeceğim, bugün akşam yemeğinde Cami ve bana katılmak ister miydiniz? Open Subtitles - بالضبط. الرأي، أنت إثنان مثل للإنضمام إلى كامي وأنا للعشاء هذا المساء؟
    akşam yemeğinde annemdeydim. Biliyorsun, pazar akşamı. Open Subtitles كنت عند امي للعشاء يوم الاحد , انت تعرف ذلك
    Peg, görünüşe göre akşam yemeğinde üçümüz olacağız. Open Subtitles الوتد، يبدو وكأنه سيكون هناك فقط ثلاثة منا لتناول العشاء.
    Ama ne zaman bana akşam yemeğinde şiirler okumaya başladı... ve ardından biraz muhabbet ettik, Tatlım 'O yola hiç çıkmayalım' dedim. Open Subtitles و لكنه بعد ذلك قام بقراءة قصائده الشعرية لي و دعوتى لتناول العشاء و ما إلى ذلك, و ما كان مِني إلا تغيير مجرى الحوار
    Jane, Dr Meinheimer yarınki akşam yemeğinde neler söyleyecek? Open Subtitles ايه اللي الدكتور مينهيمر هيقوله بكرة في العشاء
    Bu senin akşam yemeğinde her zaman bahsettiğin adam değil mi? Open Subtitles أليس هو الرجل الذي تتحدثين عنه دائما عند العشاء ؟
    Tamam akşam yemeğinde bize katılır mısınız, sekiz gibi? Open Subtitles حَسَناً. سَتَلتحقُ بنا للعشاءِ حوالي ثمانية؟
    Yani kurt adama dönüşecek ve akşam yemeğinde beni yiyeceksin. Open Subtitles إذن ، إذن أنت ستتحول إلي ذئب وتتناولني علي العشاء.
    akşam yemeğinde, babam olduğuna dair çok mantıklı şeyler söyledin. Open Subtitles قرّر. أثناء العشاء لقد جعلتَ من الأمر وكأنّ أبي القاتل.
    Altı saat kadar sonra akşam yemeğinde şarap içtiniz. Doğru mu? Open Subtitles وبعد ذلك كان لديك نبيذ فى العشاء حوالي بعد 6 ساعات، هل ذلك صحيح؟
    - Çantamda sandviçler var. - akşam yemeğinde evde ol. Open Subtitles ــ أخذت بعض الشطائر في حقيبتي ــ كن في البيت من أجل العشاء
    Ben ise, sadece çiftlerin olduğu bir akşam yemeğinde takılmıştım. Open Subtitles بالنسبة لي فقد علقت في حفل عشاء مخصص للثنائيين فقط
    Sana akşam yemeğinde bu işi yapmamanı kaç kere söyledim? Open Subtitles كم مره أخبرتك لا داعي من فعل ذلك وقت العشاء
    Bak bunu akşam yemeğinde konuşabilir miyiz? Open Subtitles هل يمكننا التحدث ؟ ونحن نتناول العشاء مثلاً ؟
    Ya da akşam yemeğinde soda içerim. Hatta bir değil, birkaç litre! Open Subtitles أو ربما اشرب الصودا في الغداء ليس فقط زجاجة لكن الكثير من الزجاجات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more