"akdeniz'in" - Translation from Turkish to Arabic

    • البحر الأبيض المتوسط
        
    • البحر المتوسط
        
    Ancak Akdeniz'in yok olmasıyla geriye kalan tek şey tuz değildi. Open Subtitles لكن الملح ليس الإرث الوحيد الذي خلّفه البحر الأبيض المتوسط المندثر
    Sarı izmaritli sigarasını yaktı ve Akdeniz'in kirliliğinden ve burada yaşamanın ne kadar harika olacağından bahsedip durdu. Open Subtitles وأسترسلت فى الحديث عن المكان فى البحر الأبيض المتوسط و كم سيكون رائعا ان تظل هنا
    Hedef, Akdeniz'in diğer tarafındaki Libya'dır.. Open Subtitles على الجانب الآخر من البحر الأبيض المتوسط كانت ليبيا هي الهدف ..
    Amalfi'de Akdeniz'in çok yükseklerinde, bir bahçede, kolunu tuttum. Open Subtitles فى آمالفى عالياً فوق البحر المتوسط فى حديقة ،أمسكت بذراعه
    Fransa'nın güneyine kadar kolonileşmeye ve Akdeniz'in her yanına koloniler göndermeye başlamışlardı. Open Subtitles حتى وصلوا إلى جنوب فرنسا ومن ثم نشروا مستعمراتهم عن طريق البحر المتوسط
    Beyaz duvarlı ve ırak... Akdeniz'in kenarında... Open Subtitles مبيضة و منعزلة ، في طرف البحر الأبيض المتوسط الزمردي.
    Genişliği sadece 14 km olabilir ama Akdeniz'in Atlantik'ten gelen suyu almasını sağlayan tamamen bu boğazın yapısıdır. Open Subtitles ،قد لا يتجاوز عرضه 14 كيلومتر لكنه المضيق الذي يغدق ماء المحيط الأطلسي على البحر الأبيض المتوسط
    Eğer Akdeniz'in su seviyesi düşmemiş olsaydı onlar da toprağın altında kalacak ve bu jeolojik mücevherler asla ortaya çıkmayacaktı. Open Subtitles وكان يُفترض أن تبقى مغمورة ،لو أن مستوى البحر الأبيض المتوسط لم ينخفض كاشفاً هذه الجوهرة الجيولوجية
    Bunun olmaması gerekiyor. Akdeniz'in kontrolünü elimizde tutmalıyız. Open Subtitles يجب أن نبقى مسيطرين على البحر الأبيض المتوسط
    Güçlü filoları Akdeniz'in ticaret şebekesine hükmediyordu. Open Subtitles هيمن أسطولهم القوي على شبكة تجارة البحر الأبيض المتوسط
    ortalama olarak her bir iki yılda Akdeniz'in altından Kuzey Afrika'yı Avrupa'ya bağlayan yeni bir petrol ya da gaz boru hattı açılıyor TED في المتوسط , كل عام أو إثنين , نجد خط أنابيب بترول أو غاز يعمل تحت البحر الأبيض المتوسط , يربط شمال أفريقيا بأوروبا .
    - Akdeniz'in pislikleri. Open Subtitles حثالة منطقة البحر الأبيض المتوسط.
    Sorun şu ki Akdeniz'in, Güneş ışınları yüzünden buharlaşma sonucu kaybettiği su, nehirler ve yağmurlar vasıtasıyla geri kazandığı miktarın üç katından daha fazla. Open Subtitles تكمن المشكلة بأن وهج الشمس يُسبب في تبخير مياه البحر الأبيض المتوسط بمعدل يفوق ثلاث أضعاف ما يصله عن طريق الأنهار والأمطار
    Akdeniz'in bir zamanlar tamamen buharlaştığını düşünmek yeterince şaşırtıcı ama aslında bu deniz son birkaç milyon yıl boyunca defalarca kuruyup tekrar geri gelmiş. Open Subtitles من الرائع أن تفكر ملياً ،بأن البحر الأبيض المتوسط تبخر ذات مرة لكن في حقيقة الأمر تبخر هذا البحر ،وتشكّل مرات عديد خلال السنوات المليون الأخيرة
    Tek istedikleri Akdeniz'in doğusunda demokrasiyi bitirmek. Open Subtitles ويريدون جميعاً رمي الديمقراطية الوحيدة... في المنطقة إلى البحر الأبيض المتوسط
    Bu durum Cebelitarık'ı Akdeniz'in hayat ağacı haline getiriyor. Open Subtitles (يظهر ذلك لنا أن (مضيق جبل طارق هو طوق نجاة البحر الأبيض المتوسط
    Girit Tunç Devri'nin sonlarında, Akdeniz'in bu bölümündeki en önemli güçtü. Open Subtitles فى أواخر العصر البرونزى الكريت كانت أقوى وأهم قوة موجودة فى هذا الجزء من البحر المتوسط
    Tüm bu hikâyeler Akdeniz'in doğusunda yaşayan halkların ortak belleklerini etkileyen doğal bir afeti çağrıştırır. Open Subtitles كلها روايات تصف كارثة طبيعية عظيمة التصقت بذاكرة الناس الذين كانوا يعيشون في شرق البحر المتوسط
    Verdiği partiler Akdeniz'in öbür tarafından bile duyulabiliyormuş derler. Open Subtitles يقولون بأنه يمكنك أن تسمع صدى حفلاته في الجهة الخرى من البحر المتوسط
    Geceleri güneş batıp havai fişekler gerçekten başladığında buraya neden Akdeniz'in deniz feneri dendiğini anlıyorsunuz. Open Subtitles و في الليل ، عندما تغيب الشمس و تبدأ الألعاب النارية ستعلم تماما لم تُسمى منارة البحر المتوسط
    Pekâlâ, bir bakalım eğer ben bir milyoner olsaydım ve şu an devasa yatımla Akdeniz'in ortasında, şampanya içiyor olsaydık ve seni öpmek isteseydim. Open Subtitles حسناً، لنفترض أني كنت ملياردير و كنا بالخارج على يختي الضخم في منتصف البحر المتوسط نحتسي الشمبانيا و قدمت لتقبيلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more