"alçıyı" - Translation from Turkish to Arabic

• الجبيرة
• الجبس
• الجص
• جبيرتك

Neredeyse unutuyordum. alçıyı kemirmeni istemeyiz, değil mi evlat?
أوشكت انسى هذا ، لا نريدك قضم الجبيرة يا كلب

İki hafta içinde bacağının röntgeni çekmek ve alçıyı çıkarmak için hastaneye gitmemiz lazım.
يجب أن نذهب للمستشفى بعد أسبوعين حتى نزيل عنك الجبيرة و نصور رجلك بالأشعة

Hayır, alçıyı sormuyorum, üzerindeki. Kapa üzerini. Büyük annen birazdan gelecek.
لا, ليس الجبيرة, بل ما عليها, إطمسها فجدتك ستأتي في ظرف دقيقة

Henüz 6 ay. alçıyı ne zaman çıkaracan?
هل هى بالفعل 6 اشهر حتى يتم ازلة الجبس ؟

alçıyı alıp yukarı çıkıyorum.
آخذ كيس الجبس ، وأصعد الدرج ، وعند نهاية الدرج تقول لي امرأة :

Yangın çıkartıcı bir gereç üretmenin en etkili ve basit yollarından birisi ilk iş olarak alüminyum ile alçıyı karıştırmaktır.
من أسهل الطرق وأكثرها فاعلية لصنع جهاز حارق تبدأ بخلط مسحوق الألمونيوم مع بعض الجص

Cinayet gecesi, ayağındaki alçıyı çıkarttın... ve eski eşinle kız arkadaşını takip ettin.
ليلة الجريمة نزعت جبيرتك وتبعتي زوجك السابق وصديقته

- Gelemem. Sonunda alçıyı çıkarttıracağım.
لا أستطيع، سوف أنزع تلك الجبيرة اللعينة أخيراً.

Sol dirsek kemiği ciddi biçimde parçalanmış. Bu da alçıyı açıklar.
كان عظم الزند الأيسر مكسوراً قطعاً، والذي يفسّر الجبيرة.

alçıyı 6 hafta kadar tutması gerekecek. Çok aptal hissediyorum.
عليها أن تُبقي الجبيرة عليها لستة اسابيع

Ve bana o sahte alçıyı taktılar.
و يضعون تلك الجبيرة المزيفة عليّ

Doktor Mixter, alçıyı açmadan önce yarına kadar beklemesi gerektiğini düşünüyor.
يعتقد الدكتور (ميكستر) أنه يجب الانتظار حتّى يوم غد قبل وضع الجبيرة

Marge, şimdi alçıyı çıkaracağız. Evine gide...
سننتزع هذه الجبيرة يا (مارج) ويمكنكالعودةللمنزلإلى ..

Bu alçıyı seviyorum.
أحبّ هذه الجبيرة

Bacağındaki alçıyı görüyor musunuz?
هل رأيت الجبيرة على قدمها؟

Umarım o alçıyı kendi kendine çıkarmadın.
آمل أنك لم تنزع الجبيرة بنفسك

- İspanyolca öğretmeni alçıyı açıklamamızı istiyor.
-سباقنولو) يريد أن يستفسر عن الجبيرة)

Onlardan alçıyı isteyeceğim ve iki çuval daha alacağım.
سأطلب منهم ذلك الجبس ، وسأشتري كيسين زيادة

alçıyı. alçıyı kastetmiştim.
الجبس , الجبس فقط

Şu alçıyı çıkarmaya çalışıyorum.
-أحاول نزع هذا الجبس .

Sıvayı ve alçıyı kırdığında hazine sandığı çatı kirişinde yatıyordu.
لذلك قام بالحفر و اخترق الجص و الخشب و هناك كان يوجد صندوق الكنز راقدا على عارضه خشبيه .

Cinayet gecesi, ayağındaki alçıyı çıkarttın... ve eski eşinle kız arkadaşını takip ettin.
في ليلة وقوع الجرمية تخلصتي من جبيرتك وتبعتي زوجكِ السابق وحبيبته