| Böyle bir hizmet içi öğrenme aynı zamanda bir ekip anlayışını da içeriyor, nasıl bir ekip içinde çalışılacağından bir ekibe nasıl liderlik edileceğine kadar, bir parça alçak gönüllülük ile birlikte. | TED | مثل هذا النوع من التعليم أيضاً يرافقه نهج الفريق، كما في العمل في فريق كما كيف تقودهم، مع جرعة من التواضع. |
| Bizi daha iyi karar vericiler yapan tam da bu alçak gönüllülük. | TED | وهو التواضع نفسه الذي يجعلنا من أفضل صناع القرار. |
| Bu sadece alçak gönüllülük değil iyi bir polis olacağımdan şüphem yok. | Open Subtitles | حسنا، اشكركم, رجال. إنه ليس التواضع فقط ذلك يجعلني أشك انني سأكون جوالا جيدا |
| Ama siz yeteneğinizi küçümsüyorsunuz. Cesaret kadar alçak gönüllülük. | Open Subtitles | ولكنك تقلل من موهبتك التواضع بجانب الشجاعة |
| Kuzenim yine alçak gönüllülük yapıyor, Nayim. | Open Subtitles | ابن عمّي يتواضع مرة أخرى يا نعيم |
| Ama siz yeteneğinizi küçümsüyorsunuz. Cesaret kadar alçak gönüllülük. | Open Subtitles | ولكنك تقلل من موهبتك التواضع بجانب الشجاعة |
| Ve haklı da, çünkü İki Elmas Ödülünün olduğu yerde alçak gönüllülük, doğruluk ve sıkı çalışma vardır. | Open Subtitles | فقط إذا كنت شركتنا على مستوى جائزة الماستين وهذا سبب جيد لان جائزة الماستين تدل على التواضع و الكرامة و العمل الدؤوب |
| Mütevazi olmak iyidir. alçak gönüllülük güçlü bir araçtır. | Open Subtitles | الأن من الحسن أن تكون متواضع التواضع يمكن أن يكون أداة قوية |
| Bir iş adamı için alçak gönüllülük her zaman iyi bir şey değildir. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل الاعمال ، التواضع لايقيم ابداً |
| alçak gönüllülük, uyum ve açıklık. | TED | إذاً التواضع والانسجام والانفتاح. |
| Daha önce de söylediğim gibi insanların çok meraklı olduğundan emin olabilirsiniz ve bu durumsal alçak gönüllülük merakla birleştiğinde yabancılarla risk almanızı sağlayan bir çeşit psikolojik güven yaratıyor. Çünkü hadi yüzleşelim: çekinmeden konuşmak zordur, değil mi? | TED | يمكن أن تتأكدوا كما قلت سابقاً أن الناس فضوليون، وهذا التواضع الظرفي الممزوج بالفضول يخلق نوعاً من الأمن النفسي وهذا يسمح لك بالقيام بالمخاطرة مع الغرباء، والسبب وراء ذلك: من الصعب أن نتحدث، صحيح؟ |
| Benim en iyi özelliklerimden biri hep alçak gönüllülük olmuştur. | Open Subtitles | خصالي أفضل من واحد التواضع كان لطالما |
| Bunlardan ilki alçak gönüllülük. | TED | الدرس الأول هو عن التواضع. |
| Buna "durumsal alçak gönüllülük" diyelim. | TED | دعونا ندعو ذلك "التواضع الظرفي." |
| Uygun bir alçak gönüllülük. | TED | إنه التواضع المناسب. |
| alçak gönüllülük gösteriyorsun. Sana yakışmıyor. | Open Subtitles | التواضع لا يناسبك |
| alçak gönüllülük gecesi mi? | Open Subtitles | يوم التواضع العالمي ؟ |
| Buna alçak gönüllülük deniyor. | Open Subtitles | الأمر يتطلب التواضع |
| alçak gönüllülük abartılmış bir erdemdir. | Open Subtitles | التواضع فضيلة مبالغة |
| Şuna biraz alçak gönüllülük öğreteyim." | Open Subtitles | يجب أن يظهر بعض التواضع" |
| Don alçak gönüllülük yapıyor. | Open Subtitles | (دون) يتواضع. |