Ne kadar incesiniz, Bayan Woodhouse, ama çok alışılmadık bir şey oldu. | Open Subtitles | ياله من لطف انسة وود هاوس لكن شيء غير عادي قد حصل |
Arka yüzgeçlerinin birinde alışılmadık bir şey vardı. | Open Subtitles | كان ثمة شيء غير عادي يتعلق بأحد الزعانف الخلفية |
Her ne kadar, toksikolojik açıdan alışılmadık bir şey olmadığını söylesem de kan grubu, çok nadir bir grup. | Open Subtitles | قلت بأنّه لم يكن هنالك شيء غير عادي في السموم على كل حال , نوع الدم نادر |
Ameliyat esnasında bir şey duydun mu, alışılmadık bir şey? | Open Subtitles | أثناء الجراحة ، هل سمعت أي شئ غير عادي ؟ |
Burası birim yedi. Hala rapor edilecek alışılmadık bir şey yok. | Open Subtitles | . هذه الوحدة السابعة مازلنا لا نلاحظ أي شيء غير معتاد للإبلاغ عنه |
Hatice oldukça alışılmadık bir şey yapmış, O'na evlenme teklif etmiştir. | Open Subtitles | فعلت شيء غير عادي بالمره لقد طَلبت منه ان يتزوجها |
Bak bakalım odayı temizledikleri zaman, alışılmadık bir şey fark etmişler mi? | Open Subtitles | انظر متى نظفوا الغرفة وإن لاحظوا أي شيء غير عادي |
Yemek borusununu yukarısındaki büzgen kasta alışılmadık bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء غير عادي في العضلة العاصرة للمريء العليا |
Buna ek olarak, bugün alışılmadık bir şey oldu mu? | Open Subtitles | وفيما عدا ذلك، أي شيء غير عادي يحدث اليوم؟ |
Ayrıca bu müzede, alışılmadık bir şey daha bulduk... | Open Subtitles | أيضاً إكتشفت شيء غير عادي في ذلك المتحف |
O zaman belki alışılmadık bir şey denemeliyiz. | Open Subtitles | حسناً، لربما يجب أن نحاول شيء غير عادي |
Orada alışılmadık bir şey buldunuz mu? | Open Subtitles | هل سبق لك أن وجدت أي شيء غير عادي هناك؟ |
Ama daha sonra alışılmadık bir şey oldu. | Open Subtitles | ولكن ، حدثَ بعدها شيء غير عادي |
Eğer park işçileri ya da temizlik görevlileri kayıp üniforma bildirmişlerse, eğer parka gelen ziyaretçiler yuvaya yakın yerlerde alışılmadık bir şey duymuş ya da görmüşlerse bunlara bakın. | Open Subtitles | لنرى إن أي احد من موظفي الحديقة أو عمال إزالة القمامة قد أبلغوا عن فقدان زيهم الرسمي، إن أي أحد من زائري الحديقة المنتظمين سمع أو رأى أي شيء غير عادي قرب المآوي |
alışılmadık bir şey, iris heterokromisi. | Open Subtitles | إنّها شيء غير عادي تغيّر لون القزحيّة |
Bu bir parça alışılmadık bir şey. | TED | هذا شيء غير عادي قليلا. |
Ve bir şey buldum... yani alışılmadık bir şey. | Open Subtitles | ولم اجد شيء غير عادي |
Onda alışılmadık bir şey fark ettin mi? | Open Subtitles | هل لاحظتي أي شئ غير عادي عنه؟ |
alışılmadık bir şey yiyip içtin mi? | Open Subtitles | هل تناولتِ أي شيء غير معتاد على الطعام أو الشراب؟ |
Otopside alışılmadık bir şey oldu mu? | Open Subtitles | هل من شيء غير معتاد بالتشريح؟ |