31. yüzyıla asla alışamayacağım. | Open Subtitles | لن أعتاد أبداً على القرن الحادي والثلاثين. |
Seni asla tehlikeye sokmaya alışamayacağım ama benim dünyamın bir parçası olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | سوف لن أعتاد أبداً أن أضعك في خطر لكني أُدرك أنكِ جزءٌ من عالمي |
Bir gencin bu şekilde öldürüldüğünü görmeye asla alışamayacağım. | Open Subtitles | يا صاح، لن أعتاد النظر أبداً لرؤية فتى يموت هكذا |
-Kaç kere koklarsam koklayayım kurumuş kan kokusuna biri türlü alışamayacağım. | Open Subtitles | مهما كان عدد المرات التي أشم بها هذا إلا أنني لم أعتد قط على رائحة الدم الجاف |
Yalnız olmaya hiç alışamayacağım. | Open Subtitles | لم أعتد على الوحدةِ أبداً. |
Mm. Buna hiçbir zaman alışamayacağım. | Open Subtitles | لن اتعود على هذا |
- Mektuplarıma x-ray'le bakılmasına sanırım hiç alışamayacağım. | Open Subtitles | هل تظنني سأعتاد على تصوير بريدي بالأشعة ؟ |
Heryere yürüyerek gitmeye asla alışamayacağım. | Open Subtitles | لن أعتاد على المشي إلى كل مكان |
Bu kasabaya asla alışamayacağım. | Open Subtitles | لن أعتاد على هذه البلدة مطلقاً |
Asla şuna alışamayacağım. | Open Subtitles | لن أعتاد على استخدام ذلك الشيء أبداً. |
Bu sert el sıkışına hiç alışamayacağım. | Open Subtitles | لن أعتاد ابدا على تلك المصافحة |
Buna asla alışamayacağım. | Open Subtitles | لن أعتاد على ذلك أبداً |
Buna hiçbir zaman alışamayacağım. | Open Subtitles | لن أعتاد على هذا أبدا |
İşin bu böcekli kısmına hiç alışamayacağım. | Open Subtitles | لن أعتاد على هذا الجزء أبداُ أتعلم... |
Buna asla alışamayacağım. | Open Subtitles | لن أعتاد أبدا على ذلك. |
Bu şeye alışamayacağım. | Open Subtitles | لن أعتاد على هذا الشراب أبداً |
Ama bunu Deb için yapmaya asla alışamayacağım. | Open Subtitles | "ولكنّي لم أعتد قطّ فعل هذا لـ(دِب)" |
Tanrım, şu olaya hiç alışamayacağım. | Open Subtitles | بحق يسوع! ، لم أعتد هذا أبدًا |
Jane'e hiç zaman alışamayacağım. | Open Subtitles | لن اتعود عليها ابداً. |
Sanırım seni kapımda görmeye hiç alışamayacağım. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أبداً بأنني سأعتاد رؤيتك على بابي |