"alışveriş merkezindeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • المركز التجاري
        
    • مركز التسوق
        
    • المجمع التجاري
        
    • مركز التسوّق
        
    • مجمع التسوق
        
    Alışveriş merkezindeki yeni hamile iç çamaşırları satan yerden aldım. Open Subtitles اشتريته من متجر الثياب الداخليه الخاص بالأمهات في المركز التجاري
    Alışveriş merkezindeki 15 yaşa hitap eden mağazalardan birine git. Open Subtitles اذهبِ إلى أحد تلك المحلات الرخيصة الموجودة في المركز التجاري
    Alışveriş merkezindeki Çin restoranı size geliyor açıkçası bu gurur verici. Open Subtitles عندما تطلبك سلسلة مطاعم صينية في المركز التجاري طبعا أشعر بالإعتزاز
    Tamam, şimdi, Alışveriş merkezindeki bu kavgadan bahsetmek ister misin? Open Subtitles حسنا, هل تريد ان تخبرني ماذا جرى في مركز التسوق
    Alışveriş merkezindeki işe girmene izin vermeliydim. Open Subtitles أوه، آي آي أنا كان يجب أن أتركك خذ ذلك الشغل في مركز التسوق.
    Alışveriş merkezindeki garip çocuk bana çıkma teklifi etti havalarındaydım. Tanrı'm. Open Subtitles حسناً , رجل غريب في المجمع التجاري يطلب مني الخروج معه
    Ropörtajlarım var, Alışveriş merkezindeki yemek tanıtımı var. Open Subtitles أمامي مُقابلات، وعرض الطبخ في مركز التسوّق
    Joel, Ames seninle beraber okula gidecek daha sonra da okuldan sonra Alışveriş merkezindeki işine sonra da akşam olunca buraya geleceksiniz. Open Subtitles ثم الى عملك, بعد المدرسة الى مجمع التسوق ثم الى هنا في المساء
    Bense Alışveriş merkezindeki piercing yapan kızın kolay olduğunu duymuştum. Open Subtitles وبالنسبة إلي، سمعت أن الفتاة التي تثقب في المركز التجاري سهلة
    Eşinize, Alışveriş merkezindeki bir arabayı alıp, gezintiye çıkan oğlunuzdan bahsediyordum. Open Subtitles كنت أخبر زوجك أننا قبضنا على ابنك. لقد سرق سيّارة في المركز التجاري وأخذها في جولة للإستمتاع.
    Eşinize, Alışveriş merkezindeki bir arabayı alıp, gezintiye çıkan oğlunuzdan bahsediyordum. Open Subtitles كنت أخبر زوجك أننا قبضنا على ابنك. لقد سرق سيّارة في المركز التجاري وأخذها في جولة للإستمتاع.
    Tamam, bu yer Alışveriş merkezindeki bir kiosk kadar güvenli. Open Subtitles رغم أنّ القبو مزحة، إتفقنا؟ هذا المكان مؤمن بقدر كشك في المركز التجاري.
    Alışveriş merkezindeki küpecide, Casa Pasta'da aşçılık ve bebek bakıcılığı. Open Subtitles عملت بمحل ثقب الأذون في المركز التجاري كنت طباخة في كازا باستا، وأنا كنت جليستة
    Erkek kardeşim teçhizat işinde, kız kardeşim de Alışveriş merkezindeki "Büyük Kızlar'ın" müdürü. Open Subtitles هوَ يعمل في مجال الأدوات الكهربائية وهي تدير مركز "الفتيات الضخمات" في المركز التجاري
    Kahrolası Alışveriş merkezindeki engelli park yeri! Open Subtitles إنه موقف المعاقين في مركز التسوق اللعين!
    Beni paçozluktan kurtacağını sandığım gay arkadaşın bunun yerine, beni Alışveriş merkezindeki tavukçuya götürdü. Open Subtitles من "متوحدة" إلى "رائعة" بدلاً من أن يأخذني إلى صالة طعام في مركز التسوق
    Tamam. Alışveriş merkezindeki tanıdıklara bir sorayım. Open Subtitles حسنا",دعيني افكر اذا اعرف شخصا" ما هناك في مركز التسوق
    Alışveriş merkezindeki kapalı değildi! Open Subtitles ليس الذي في مركز التسوق
    Alışveriş merkezindeki deri pantolon satan gotik mağazası da öyle. Open Subtitles أو ذاك المتجر القوطي في المجمع التجاري. شراء بنطال عليه نجمة خماسية.
    - Tartıştığımız profilden hareket ederek Alışveriş merkezindeki güvenlik kamerası kayıtlarına yeniden baktım. Open Subtitles حسنا, بناء على السلوك الذي كنا نناقشه لقد عدت والقيت نظرة آخرى على شريط المراقبة من المجمع التجاري
    Geçen hafta Alışveriş merkezindeki yiyecek reyonunda yaptığın gibi. Open Subtitles مثلما فعلتِ الأسبوع الماضي في مطعم مركز التسوّق
    Size Alışveriş merkezindeki bombayı söylemedi. Ama bir anda diğer üçünü birden söyledi. Open Subtitles لم يخبركم عن قنبلة مجمع التسوق لكنه أعطاكم الثلاث الأخريات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more