Sonsuza kadar hapis kalacakmışım gibi hissediyordum. Sadece bütün gün alışveriş yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أَشْعرُ كأنني كُنت سُجِينة إلى الأبد ، أريد التسوق طِوال النهار |
Babacık için hepimiz elimizden geleni yaparız. Onun için alışveriş yapmak gerçek bir baş ağrısı. | Open Subtitles | نحن نفعل ما بوسعنا لأجل والدي التسوق له يجعلني أشعر بالألم |
Dinle, eğer konuşmak istemezsen belki yarın ciddi bir alışveriş yapmak için Metropolis'e gidebiliriz. | Open Subtitles | إذا لم يكن لك رغبة في التحدث أظن أنه يمكننا الذهاب لمتروبوليس غذاً والقيام ببعض التسوق |
Ne Avrupa'ya gitmek, ne Louis Vuitton'dan alışveriş yapmak, ne de araba istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا اُريد الذهاب "إلي "اُوروبا "و لا التبضع من محلات "لوي فيتون و لا اُريد سياره جديده |
Limitsiz kredi kartıyla alışveriş yapmak gibi. | Open Subtitles | مثل التبضع ببطاقة إئتمان غير محدودة. |
Barney'in beyninde alışveriş yapmak gibi. | Open Subtitles | كأنيي اتسوق في دماغ بارني |
Ama sen ve ben kendi çocuğumuzu seçeceğiz. Tıpkı alışveriş yapmak gibi olacak. | Open Subtitles | ، أنت وأنا سنختار ولدنا سيَكُونُ مثل التسوّق |
alışveriş yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقوم ببعض الأعمال |
alışveriş yapmak benim de hoşuma giderdi ama paramız yok. | Open Subtitles | أحب أن نذهب إلى التسوق أيضا , ولكن ليس لدينا نقود |
Biz Goodwill ve Salvation Army'de alışveriş yapmak için çok iyiyiz öyle mi? | Open Subtitles | نحن جيدين جداً فى التسوق فى النيّة الحسنة و جنود الخلاص, أهذا كل شىء ؟ |
Biz Goodwill ve Salvation Army'de alışveriş yapmak için çok iyiyiz öyle mi? | Open Subtitles | نحن جيدين جداً فى التسوق فى النيّة الحسنة و جنود الخلاص, أهذا كل شىء ؟ |
Onun kartıyla alışveriş yapmak istersen, yarınmış. | Open Subtitles | قال إن كنت تريد التسوق على حساب بطاقته، فافعل ذلك غدا |
No, bugün herkes alışveriş yapmak istiyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا ، يبدو وكأن الجميعي رغب في التسوق اليوم |
Aslında olanlardan sonra kim tekrar buradan alışveriş yapmak ister. | Open Subtitles | من أبداً يريد التسوق هنا بعد كل شيء حدث؟ |
Benimle alışveriş yapmak acayip eğlencelidir. | Open Subtitles | من الممتع جداً التبضع بصحبتي |
Amazon'da alışveriş yapmak gibi bir şey. | Open Subtitles | يشبه الامر التبضع في موقع (أمازون) |
Barney'nin beyninde alışveriş yapmak gibi bir şey bu | Open Subtitles | كأنني اتسوق في دماغ بارني |
Barney'in beyninde alışveriş yapmak gibi. | Open Subtitles | كأنيي اتسوق في دماغ بارني |
Oradan alışveriş yapmak yasak mı? | Open Subtitles | أليس مسموحاً لي التسوّق هناك؟ |
Clora'yla birlikte alışveriş yapmak. | Open Subtitles | التسوّق مَعك، كلورا؟ |
Canım alışveriş yapmak istiyor. | Open Subtitles | .أشعر برغبة في التسوّق |
alışveriş yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقوم ببعض الأعمال |