Ve hiç kimse, beni bu tahsilattan alıkoyamaz. Hiç kimse! | Open Subtitles | ولا احد يستطيع ان يمنعني من الحصول عليها لا احد |
Tabii ki var. Bunların ne olduğunu bulmaktan kimse beni alıkoyamaz. | Open Subtitles | من المؤكد أنه لديه، وهذا لا يمنعني من معرفة كنه هذه الاشياء |
İstediğin kadar tel koparabilirsin,adamım Artık kimse beni çalmaktan alıkoyamaz | Open Subtitles | بإمكانك أن تقطع جميع الاسلاك يا رجل لن يستطيع أحد أن يمنعني من العزف بعد اليوم |
Ve dünyadaki hiçbir şey beni sana geri dönmekten alıkoyamaz. | Open Subtitles | و لا شئ في هذا العالم سيمنعني من العودة إليك |
Saat gecenin üçü ve hayatta hiçbir kuvvet beni uyumaktan alıkoyamaz. | Open Subtitles | إنه 3 صباحاً وليس هناك في العالم أي شيء سيمنعني من الخلود للنوم الآن |
Bu, gerçekliğin doğası hakkında öne süreceğimiz diğer kuramlardan bizi alıkoyamaz, bu yüzden aslında bir kuramımızın yanlışlığını gördüğümüz ilerlemedir. | TED | وهذا لا يمنعنا من قبول كل أنواع النظريات حول طبيعة الواقع إذا تطورنا فعلا لنعرف إن إحدى نظرياتنا خطأ |
Bizi kimse, istediklerimizi yapmaktan alıkoyamaz. | TED | لا أحد يمكنه أن يمنعنا من فعل ما نريد. |
# alıkoyamaz beni yolumdan | Open Subtitles | سيمنعانني من إكمال رحلتي |
Böyle olduğu için üzgünüm ama hiçbir şey beni aileme ulaşmaktan alıkoyamaz. | Open Subtitles | يؤسفني ما حلّ بهذه الطريقة ولكن لن يمنعني شيء من الذهاب إلى عائلتي |
Hiç bir şey bu gece beni seninle dans etmekten alıkoyamaz. | Open Subtitles | لن يمنعني أي شيء من الرقص معك الليلة. |
Dediğim gibi kimse beni kardeşimi görmekten alıkoyamaz. | Open Subtitles | كما قلت، لا أحد يمنعني من رؤية أخي. |
Hiçbir şey beni amaçsızca uçmaktan alıkoyamaz | Open Subtitles | لا شيء يمنعني من الطيران بلا هدف |
Hiç bir kapı burnumu sokmaktan alıkoyamaz beni. | Open Subtitles | ! لايوجد باب يمنعني من التطفل |
Ne sen ne de başka birisi beni görevimi yapmaktan alıkoyamaz. | Open Subtitles | ليس أنت ولا أي شخص أخر سيمنعني من أداء واجبي |
Ben yokum. Hiç bir şey beni aileme kavuşmaktan alıkoyamaz. | Open Subtitles | فسأمرّ، وما من أحدٍ سيمنعني من العودة إلى عائلتي. |
Daha iyiyim. Hiçbir şey beni bu uçağa yetişmekten alıkoyamaz. | Open Subtitles | أشعر بتحسن بالفعل لا شيء سيمنعني من الصعود على تلك الطائرة |
İstersen vur. Çünkü hiçbir şey beni vatandaşlarımla yan yana durmaktan alıkoyamaz. | Open Subtitles | أسقطوا الطائره إن أردتم لأن لا شيء سيمنعني من الوقوف إلى جانب شعبي |
Her ne kadar çok saçma bir varsayım gibi gelse de, gerçekte hiçbir şey bizi bu yönde düşünmekten alıkoyamaz, özellikle de onunla sırları çözebiliyorsak. | Open Subtitles | على الرّغم من أنّها قد تكون نظريّة ومفهوماً غريباً, فلا شيء قد يمنعنا من التفكير بهذا الإتّجاه, خصوصاً لو إستطعنا حلّ هذه الألغاز. |
Kimse bizi Delhi ye gitmekten alıkoyamaz. | Open Subtitles | و لن يمنعنا أحد من الوصول إلى دلهي |