| İddiaya girerim bu mısır için bir milyon dolar alacağız. | Open Subtitles | أراهن بإننا سنحصل على مليون دولار مقابل كُل هذه الذرة. |
| Vücut paramparça oldu. Onun için Megatech'ten yeni bir vücut alacağız. | Open Subtitles | الجسم مقدر بدزينه من السنتات سنحصل على اخر من التقنيه العاليه |
| Sadece maymunla anlaşacağız, maymun yaklaşacak, ceketini alacağız. Bu kadar. | Open Subtitles | سنطلب من القرد صفقة، يقترب نأخذ سترته، هذا كل الأمر |
| Ayrıca asansör kamera görüntülerini de alacağız. Bakalım davetsiz misafirler de var mı? | Open Subtitles | سنقوم أيضاً بسحب لقطات المصعد للتأكّد من عدم وجود أيّ ضيوف غير مدعوّين. |
| Proje için Sunset Realty Şirketi'nden 10 hektarlık arazi satın alacağız. | Open Subtitles | نحن سنشتري 10 افدنة من شركة سنست ريلتي للمشروع |
| Biz adamımızı alacağız, siz de paranızı. Ama bu işi gizli yapmalıyız. | Open Subtitles | نحصل على رجلنا, و ستأخذون أموالكم لكن ينبغيّ ان يكون الأمر سراً |
| Tamam, jeneratör için ne gerekiyorsa alacağız ve canlı bir şekilde geri döneceğiz. | Open Subtitles | حسنا، سنحصل على كل ما تحتاجه للمولد وجعله مرة أخرى على قيد الحياة. |
| Buradaki seyircilerden ve belki de Facebook seyircilerimizden ve birkaç yorumdan da birçok soru alacağız. | TED | سنحصل على عاصفة من الأسئلة من الجمهور هنا وربما من الفيسبوك أيضاً وربما من التعليقات كذلك. |
| Doğru mahkeme ve doğru yargıcı alacağız. | Open Subtitles | سنحصل على المحكمة الصحيحة والقاضي الصحيح |
| İstediğimizi alacağız. Ama biraz uzun sürebilir. | Open Subtitles | سنحصل على ما نريده لكن هذا سيستغرق وقتاً |
| Bu şehri ellerinden alacağız ve size bunu yapanlara acı çektireceğiz. | Open Subtitles | سوف نأخذ تلك المدينة ونرى كل من فعل بك هذا يعاني |
| Yani o para alana kadar borcun olan her şeyi alacağız. | Open Subtitles | لذا، لحين يتقاضى أجره، سوف نأخذ كُل شيء أنت تدينه له. |
| Bu şehri ellerinden alacağız ve size bunu yapanlara acı çektireceğiz. | Open Subtitles | سوف نأخذ تلك المدينة ونرى كل من فعل بك هذا يعاني |
| Sana yeni bir yer alacağız. O kadar da önemli değil. | Open Subtitles | نحن سنقوم بإعطائك منزل جديد لا تعطي الامر اكثر مما يستحق |
| Ve bunu yaparken altın taneciklerin nerede olduğunu görmek için resimler alacağız. | TED | و بينما هو يقوم بذلك، سنقوم بأخذ صور لنرى أين هي رقائق الذهب. |
| Sen iyisi mi, evini şirkete sat... veya biz Baker'ınkini alacağız. | Open Subtitles | افضل شيئ لك هو ان تبيع ارضك للشركة والا سنشتري ارض بيكر |
| - Günün ilk ışığını alacağız. - Bu evde yaşayabileceğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | سوف نحصل على أول شعاع للشمس فى الصباح هل تظن أننى يمكن أن أعيش فى هذا المنزل؟ |
| Şirin bir kedicik alacağız ve herkes daha iyi hissedecek. | Open Subtitles | سنحضر قطة صغيرة جميلة وجميعنا سيشعر بتحسن |
| Şimdi bankama gidip, paramı çekeceğiz... ve yeni giysiler alacağız, tamam mı? | Open Subtitles | سنذهب إلى مصرفي ونأخذ مالي ونشتري بعض الملابس الجديده, موافق؟ |
| Arama izni çıkartacağız. Geri gelip yasal yoldan bunları alacağız. | Open Subtitles | نجلب مذكرة قانونية و نعود لإحضار هذه الصور بصورة قانونية |
| İçeri gireceğiz biraz içki alacağız ve amcıkların sıraya girmesini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | نشتري بعض المشروبات ومن ثم وننتظر القاش لدورنا في طابور الطلبات |
| Diğer yarısını da 15 dakika içinde alacağız. - Dokuzda demek istiyorsun. | Open Subtitles | اجل لكن لا تلق سنجلب النصف الاخر خلال ربع ساعة |
| O elmasları 71 metre derinliğinde bir kuyudan nasıl alacağız? | Open Subtitles | كيف سنستعيد تلك الماسات من حفرة عمقها 230 قدم ؟ |
| Birlikte içeri girip mutfağı bulacağız ve alabildiğimiz kadar erzağı alacağız! | Open Subtitles | سندخل و نجد المطبخ و نحضر حاجيات على قدر إستطاعتنا سوياً |
| Sizden para istemeyeceğiz. Parayı silah zoruyla alacağız. | Open Subtitles | لن نطلب المال لكننا سنأخذه تحت تهديد السلاح |
| Şimdi bu malı alacağız ve birkaç birim öteye,.. | Open Subtitles | والآن، سنأخذها ونعبر بعضاُ من تلك الوحدات |
| Kevin'i alacağız, Zoe'yi alacağız ve hala yapabiliyorken, bu oyundan çıkacağız. | Open Subtitles | حسنا سناخذ كيفين وزي وسيكون علينا البقاء بعيدا ما استطعنا عن هذا الجحيم |