"alan'" - Translation from Turkish to Arabic

    • آلن
        
    • آلان
        
    • ألان
        
    • وألان
        
    Alan bir şeylerden şüpheleniyor sanırım. Ilaria'nın konusunu açıp duruyor. Open Subtitles أعتقد آلن يشتبه في شيء ما، لاينفك من ذكر إلاريا.
    Burası İspanya'da bir köpük diskosu, David Alan Harvey tarafından fotoğraflanmış. TED وهذه صورة ديسكو الصابون في اسبانيا بواسطة ديفيد آلن هارفي
    Alan ile konuşup onun Lyndsey ile olan ilişkisini batırmamasını söylemelisin. Open Subtitles يحب أن تتحدّثي مع آلان وتخبريه ألا يفسد الأمر مع ليندسي
    Ben Walden'ım, ve ben Alan'ın kendini kötü hissetmesinden zevk alıyorum. Open Subtitles أنا والدن، وأنا النزول على جعل آلان تشعر سيئة عن نفسه.
    Hadi Alan. Bu hikayeyi en az on kez duydum. Open Subtitles هيا يا ألان لقد سمعت القصة عشر مرات من قبل.
    Alan Kay "Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu onu icat etmektir!" sözüyle tanınır. TED ألان كاي مشهور بقوله أفضل طريق لتوقع المستقبل هو أن تخترعه.
    Sana yaptıklarımdan sonra bile gelip beni ve Alan'ı kurtardın. Open Subtitles وبعد كل ما فعلته لك، كنت لا تزال أنقذني وألان.
    Alan, bomba ekibi, özel servislerden eyalet polisi ve Federal Büro. Open Subtitles آلن من فرقة المتفجرات شرطة الولاية و الشرطة الفدرالية
    Aman tanrım. Gitme zamanı! Alan sana günde kaç kere rahat dur diyorum? Open Subtitles ياإلهي ، أنه وقت الذهاب آلن كم مره أقول لك باليوم
    Charlie, Alan'a bir maymun veya kız dediğinde, sefertasına dışkı koyduğunda kendini nasıl hissetmiştin? Open Subtitles تشارلي ، كيف كان شعورك عندما تنادي آلن قرد أو فتاة. او وضع البراز في صندوق غدائه
    İster inanın ister inanmayın Alan'ın burda olduğu gerçeği değişmeyecek. Open Subtitles أو إن كنتما تصدقان الأمر أم لا هذا لا يغير حقيقة أن آلن هنا
    Jude'un albümleri hakkında bugün gazeteciye söylediklerini söyle Alan. Open Subtitles آلن, أخبره ماذا قلت لذلك المراسل السؤال الذي سأله إذا ما أعتقدت أنه تم بيع جود لقد سألوك إذاً؟
    Demek istediğim, benim geçmişimi ele alırsak, ...Alan'ın paranoyaları o kadar da yersiz değil. Open Subtitles اذا كل الذي اقوله هو يعطيني تاريخ ان جنون عظمة آلن لا مبرر له على الاطلاق
    Alan'ın, Charlie'nin hâlâ hayatta olduğuna dair çılgınca bir fikri var da. Open Subtitles آلان ديه هذه الفكرة المجنونة أن تشارلي لا يزال على قيد الحياة.
    Alan Greenspan'ın ekonomik gelişmenin devam edegeleceğini bildiren beyanı, emsalleri tarafından reddedilmedi, krizden sonrasına kadar elbette. TED تصريحات آلان جرينسبان أن سنوات النمو الاقتصادي سوف تستمر لم يعارضها أحد من زملائه، حتى جاءت الأزمة، بالطبع.
    Yüz yıl sonra, başka bir adam çıkınca, Alan Turing ve 1936'da bilgisayarı yeniden icat etti. TED الآن، بعد مئة سنة، يأتي هذا الرجل، آلان تورينج وفي سنة 1936 ويخترع الحاسوب من جديد.
    Bir yapay zekâ öncüsü olan Alan Turing, düşünebilen bir makine olabileceği yanılsaması yaratmaktan söz etmişti. TED آلان تورنج، من الأوائل في الذكاء الصناعي، تحدث عن خلق الوهم أن الآلات تستطيع التفكير.
    Edsger Dijkstra bunu Alan Turing gibi, bilgisayar biliminin öncülerine yönelik bir eleştiri olarak yazmıştı. TED الآن، إدسجر ديجكسترا، عندما كتب هذا، لقد قصده كانتقاض لأوائل علماء الحاسوب، مثل ألان تيرنج.
    Alan Eustace: bu noktada tamamen şişmiş giden bir balon var TED ألان أوستاس: هذا هو البالون يصعد، وقد انتفخ كليا في هذه المرحلة.
    Gagarinden haftalar sonra Alan Shepherd'i uçurttuk aylar veya yıllar sonra değil. Yani bu potansiyele sahiptik. TED و ثم جعلنا ألان شيبرد يحلق بعد أسابيع من غاغارين, ليس أشهراً أو عقوداً.أو أياً يكن. إذاً فقد امتلكنا المقدرة.
    Fakat Alan Yates ve diğerlerinin hayatlarıyla ödedikleri şeylerden en azından bir şey almadan geri dönemem. Open Subtitles لكنى أريد أن أبرهن أن فيلم ألان ياتيس والآخرين
    Başına gelenlere bir şekilde Laura'yla Alan da dahil olmuş. Open Subtitles إذن "لورا" وألان" متورطان في أي ماكان قد حدث له.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more