"alanındaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في مجال
        
    • بموقع
        
    • في موقع
        
    • في ميدان
        
    • في ساحة
        
    • في أرض
        
    • مجاله
        
    • موقعِ
        
    • واللاتي صُوّرت
        
    inşaatı alanında ve aerodinamik alanındaki uzmanlardan oluşan bir takım biraraya getirdik. TED يشمل الموسوعيين والاختصاصيين في مجال الديناميكا الهوائية في مجال بناء الطائرات الشراعية.
    Kaza alanındaki tekerlek izlerinin kalıplarını da çıkarıyorlar. Open Subtitles يقولون أنّه مُجرد مسح روتيني بموقع الحادث، لكنّهم يصنعون قوالب لآثار إطارات سيّارة.
    Belkide inşaat alanındaki gibi cesetleri çabuk bulmamızı istiyordu. Open Subtitles ربما يود أن نعثر على الجثة بسرعة، كما حصل في موقع البناء.
    Muharebe alanındaki bir bireyin tek en büyük zorluğu kibritlerini kuru tutmaya çalışmaktır. Open Subtitles التحدي الوحيد الذي يواجه الفرد في ميدان المعركة هو محاولة الحفاظ علي ثقابه جافا
    Şimdi de beni savaş alanındaki tüm shinobilere bağlamanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تَصليني بجميع الشينوبي هنا المتواجدين في ساحة المعركة
    Kimse onları "Savaş alanındaki Kirli Maddelerin Etkileri" hakkında uyarmadı. Open Subtitles لا أحد يكلمهم عن الأفعال المكملة و عن الملوثات في أرض المعركة
    alanındaki en iyilerinden biri, Bir profesyonel. Open Subtitles ذو خبرة، و من أفضل الأطباء في مجاله
    Yeni bulunan tarihi kazı alanı sebebiyle Mavi Şehir inşaat alanındaki gelişmeler ertelenecek. Open Subtitles نتيجةً لبقاية التنقيب الحدّيثة في موقعِ بناء المدينةِ الزرقاء التنمية سَتُؤجّلُ
    Son üç haftada çalınan arabalarla bugün park alanındaki arabaları karşılaştırabiliriz. Open Subtitles يمكننا المناظرة بين السيّارات اللاتي سُرقت خلال الـ 3 أسابيع المنصرمة واللاتي صُوّرت هنا اليوم.
    İletişim alanındaki açılımlar insan kültüründe hep dönüş noktası oldu. TED شكّلت الاختراقات في مجال التواصل نقطة تحوّل في الثقافة الإنسانيّة.
    diye değil. Ülkelerin halk sağlığı alanındaki temel kapasitelerini geliştirmelerine yardımcı olmak için yeterince yatırım yapmadık. TED لم نستثمر بما فيه الكفاية في مساعدة الدول لتطوير قدرتهم الأساسية في مجال الصحة العامة.
    Cinayet alanındaki herkesten örnek almamız gerekiyor. Open Subtitles علينا فحص جميع من كان موجود بموقع الجريمة.
    Evet, Gladstone Köprüsü inşaat alanındaki. Teşekkürler. Open Subtitles "أجل, الشاهِد عند جسر "غلادستون بموقع البناء, شكراً
    İnşaat alanındaki portatif tuvaletin üzerinde parmak izlerinizi bulduk. Open Subtitles وجدنا بصمات على منفذ الفضلات في موقع الإنشاء
    Dün sabah inşaat alanındaki Owen. Open Subtitles أوين الذي رأيته معكِ في موقع العمل صباح الأمس
    Bir savaş alanındaki aralık arazi gibi. Open Subtitles إنه أشبه بأرض متنازع عليها في ميدان معركة.
    Savaş alanındaki uzunluğun nasıl bir şey olduğunu bilir misin,asker? Open Subtitles هل تعرف كم سوف تصمد في ساحة المعركة، أيها الجندي؟
    Ordu, bunu savaş alanındaki veriyi iletişimi şifrelemek için kullanır. Open Subtitles الجيش يستخدمها ليشفر موجات الاتصال في أرض المعركة
    alanındaki en iyi bilim adamlarından bir olan Dr. Pawlowski Deliklilerin DNA dizilişleri üzerine çalışmaktadır. Open Subtitles الدكتور"بولووسكي". أحد أوائل علماء العالم في مجاله في دراسات تسلسل الحمض النووي للمنخريات.
    Patlama alanındaki kalıntılar üzerinde DNA testi yapıyorlar, ama biraz zaman alacak. Open Subtitles إنهم يقومون بإختبار " الصفات الوراثيه " على البقايا المسترجعه من موقعِ الإنفجارَ لكنه سيأخذ فتره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more