"alanından" - Translation from Turkish to Arabic

• ساحة
• ميدان
• ساحات
• مجال
• من موقع

Bazen bu savaş bölgeleri bir futbol alanından daha büyük değildir.
أحيانا ساحة الحرب ليست أكبر من ملعب كرة القدم.

Aylardır bu adamın arkasında hiç ceset yoktu ama telefondan gelen sesler savaş alanından geliyor gibiydi.
لم يخلّف هذا الشخص أي قتلى طوال أشهر لكننا أمسكناه على الهاتف فيما يبدو صوت ساحة حرب

Onu tanısalardı, o bilirdi, bedeninin bir savaş alanından fazlası olduğunu hissederdi.
لو كانوا يعرفونها، لأدركت ذلك، لأحسّت بأن جسدها يفوق كونه مجرد ميدان معركة.

Atış alanından aldığım çakılların arasındaki kalıntıları analiz ettim.
لقد أنهيت فحص البقايا الذي جمعتها من حصى ميدان الرماية

Aksi halde, Afrika'mızda savaş alanından başka bir şey kalmayacak.
والَا فلن يبقى شيء في أفريقيا غير ساحات القتال

P.S. 'in beyni bütün görüş alanından gelen bilgiyi işliyordu.
كان دماغ بي.إس لا يزال يعالج المعلومات من مجال رؤيتها.

Kaza alanından birkaç dakika uzakta olduğumuzu bilmek istersin dedim.
أردت أن أبلغكِ نحنُ على مسافة دقائق من موقع التحطم

O savaş alanından ayrılmak bir hapishaneye sürüklenmek gibiydi.
ترك ساحة القتال تلك مثل أن يجر بك إلى السجن

Bacağından olmanın iyi yanı düşmanın seni savaş alanından hapishaneye taşımıyor oluşudur.
شيء واحد حول خسران ساق العدو لا يحملك من ساحة المعركة , إلى السجن

Ben sadece Oaktown'daki çetemin bir tür savaş alanından nasıl uzaklaştırabileceğimi çözmeye çalışıyorum
في أوكتاون من أن تتحول إلى ساحة قتال أتفهم ذلك

Sadece yaralıları savaş alanından alabilene kadar.
لفترة تسمح لنا بإنقاذ الجرحى من ساحة المعركة.

Ama iki ordumuzdan da rica ediyorum yaralılar savaş alanından alınabilene kadar dost olun ve ateşkes yapın.
ولكني أناشد كلا الجيشين في هذه اللحظة أن يعتبر أنفسهما حلفاء ويحترما الهدنة حتى يتم نقل الجرحى من ساحة القتال.

Peki, savaş alanından bir yay toplamış olabilir.
حسنا، وقالت انها يمكن ان التقط القوس من ساحة المعركة.

* Uzaklaşmak istiyorum bu savaş alanından *
أريد الابتعاد من ساحة الحرب هذه

Bütün birimler oyun alanından çıkıyor.
جميع الوحدات اخرج من ساحة اللعب

Savaş alanından çıkan ganimetin külliyetini kutsal kilisemize bağışlıyorum.
واتعهد كل الغنائم من ميدان المعركة هذا الى كنيستنا الأم المقدسة.

- Ordu teknolojisi bizi her zaman savaş alanından uzaklaştırmıştır.
التقنية العسكرية، أبعدتنا دومًا عن ميدان المعركة

Savaş alanından tamamen çıkana kadar beklemişler.
لقد انتظروا حتى اكتمل خروجهم من ميدان المعركه ليتواصلوا معنا

Avrupa'daki savaş alanından ayrılarak eve doğru yolculuğuna başlamıştır."
و هو فى طريقه عائدا للوطن من ساحات القتال فى اوروبا

Ben Uygulamak istediğiniz Ve görme alanından mümkün olduğunca şekiller
أريدك أن تتقدم و احجب قدر المستطاع من مجال رؤيته

Federaller onları, patlama alanından 8 kilometre uzakta hendeğe çarpmış olarak bulacak.
سيجدهم الفيدراليون مهشمين فى وادى ضيق شديد الإنحدار على بعُد خمسة أميال من موقع الإنفجار