"alaycı bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ساخرة
        
    Dıştan alaycı bir yapısı var ama özünde çok kırılgan bir kız. Open Subtitles انها ساخرة من الخارج بداخلها,انها فتاة صغيرة ضعيفة
    Arama yapmam lazım. Cumhurbaşkanı, alaycı bir ses tonuyla hitap ederken başkan yardımcısı istifini bozmayarak belki de... Open Subtitles يتوجب علي أن أقوم بمكالمة. بينما الرئيس قال بنبرةٍ ساخرة,
    Sonra da zeki ama bir o kadar da alaycı bir algoritma geliştirdin. Open Subtitles لذا اخترعت خوارزمية ذكية، وهي ساخرة جداً.
    Bu davayı başlatmak, diğer davayı zora düşürmek için alaycı bir girişimdir. Open Subtitles بدء هذه الاجراءات ما هو إلا محاولة ساخرة للتدخل مع ذلك
    alaycı bir gülümsemeyi veya mutlu bir gülümsemeyi fark edemiyordu veya hüsran dolu bir gülümsemeyi. TED ولا فرق بين ابتسامة ساخرة ، أو ابتسامة سعيدة ، أو إبتسامة محبطة .
    Bu alaycı bir gülümseyiş miydi, yoksa sevecen mi? Open Subtitles هل كانت هذه الابتسامة ساخرة أم رقيقة؟
    Sıradan biraz alaycı bir kelime olmadı mı ajan? Open Subtitles العادة ساخرة قليلًا أيها العميل؟
    Şimdi şu noktaya geliyoruz, reklamcılık ve sinema endüstrisinde "mutlu" kötü bir üne kavuştu. Konuyla ilgili bir şey yapmak istiyorsanız ve özgün görünmek istiyorsanız alaycı bir üslupla yaklaşmanız gerekir. TED لقد وصل الموضوع إلى حد بأنه في الدعايات أو في مجال الأفلام، أخذت "السعادة" سمعةً سيئةً لدرجة بأنك إذا أردت بأن تظهر بمظهر أصلي وأنت تصنع شيء يتعلق بالموضوع، فإنك تقريباً تضطر لصنعه من وجهة نظر ساخرة
    Ve alaycı bir gülümseme. Open Subtitles و إبتسامة ساخرة كذلك
    - Nasıl alaycı bir gülümseme. Open Subtitles يالها من ابتسامة ساخرة.
    - Bu alaycı bir dünya görüşü. Open Subtitles هذه نظرة ساخرة للعالم.
    Maneviyata dair alaycı bir davranış. Open Subtitles إيمائات ساخرة تجاه الروح.
    alaycı bir şekilde söylemişti. Open Subtitles قالت بنبرة ساخرة.
    - Dedi kadın alaycı bir ses tonuyla. Open Subtitles ‫"قالتها بنبرة ساخرة"
    alaycı bir şaka. Open Subtitles -حسناً، إنّها نكتة ساخرة .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more