| Luther'da Kimse Albatros Sevmez'de ayrıca birçok televizyon reklamında oynadı. | Open Subtitles | و لا احد يَحبُّ القطرس والكثير مِنْ تمثيليات التلفزيونِ المسرحيّات والإعلانات التجارية |
| Luther'de ve Kimse Albatros Sevmez'de oynadı ayrıca birçok televizyon ve radyo işi de yaptı. | Open Subtitles | مثل في لوثر و في لا أحدَ يحب القطرس وهو يَعمَلُ الكثير في التلفزيونِ و الراديو |
| Burada dünyadaki en büyük Albatros kolonisi var. | Open Subtitles | وهي أكبر مستعمرة لطيور القطرس في العالم. |
| - Takım elbiseli. - Dostlarını ara. "Albatros"u nasıl bulacağız ki? | Open Subtitles | كيف نجد آلباتروس إن كنا لا نعرف شيئاً سوى |
| Balıkçılar, Albatros'un parçası olduğu düşünülen bir enkaz bulmuşlar. | Open Subtitles | قال صياد ما في الجزيرة أنه عثر على حطام "يعتقد أنها تعود لطائرة "ألباتروس "الطائرة البحرية التي بناها السيد "سيتون |
| Burada neredeyse yarım milyon Albatros var okyanusun ne kadar verimli olabileceğinin ve içinde yaşamayan canlılara bile ne kadar fazla yiyecek verebileceğinin şaşırtıcı bir kanıtı. | Open Subtitles | يوجد هناك حوالي نصف مليون من طيور القطرس. إن ذلك لأفضل مثال على مدى الخصوبة التي يوفرها المحيط |
| Gerçekten büyük M harfleri ve Albatros'tan mı söz etti? | Open Subtitles | هل تكلم حقاً عن أم أس الكبرى وطائرة القطرس ؟ والملابس الداخلية |
| 2 metrelik kanat genişliğiyle dalgalı Albatros Galapagos'un en büyük kuşudur. | Open Subtitles | القطرس المموج هو الطير الأكبر في غالاباغوس مع طول جناح بـ 7 أقدام |
| "Dalgalı Albatros" ismi tüylerindeki zarif desenden gelir. | Open Subtitles | الاسم ' القطرس المموج يأتي من النمط الحسّاس من ريشهم |
| Beyaz adam zencinin ağırlığını boynunda taşıyordu, tıpkı bir Albatros gibi. | Open Subtitles | الأبيض يحتمل وزن الزنوج حول رقبته مثل طيور القطرس |
| Albatros ciftlesme zamani farkli sesler cikarir. | Open Subtitles | تنبعث أصوات عديدة بين طيور القطرس عندما تتزاوج |
| Gezginci Albatros gibi birkaç dayanıklı hayvanın yıl boyunca burada yaşaması bile mümkündür. | Open Subtitles | مع ذلك يُمكن لبعض الحيوانات شديدة التحمل كطيور القطرس المجنحة العيش هنا على مدار العام |
| Dev Albatros yavrularının tüylenip uçması 13 ay sürer. | Open Subtitles | تنتظر فراخ القطرس العملاقة ثلاثة عشر شهراً ليكسوها الريش، |
| Gezginci Albatros falezlerinde bahar sona eriyor. | Open Subtitles | إنها نهاية فصل الربيع على جروف القطرس المجنّح، |
| Bir Siyah Ayaklı Albatros yetişkinliğin eşiğinde ve uçmayı öğreniyor. | Open Subtitles | القطرس أسود القدمين على حافة البلوغ وتعلّم الطيران |
| Köpekbalığı doğru noktaya saldıramazsa Albatros kaçabilir. | Open Subtitles | إن لم يضرب القرش على الهدف بدقّة فقد يفرّ القطرس المحظوظ |
| Bir erkek bukleli Albatros 20 yıldan fazla süren ömrünü aynı eşle geçirir. | Open Subtitles | ذكر القطرس المتموّج يحظى بذات الشريكة طوال حياته لأكثر من عشرين عامًا |
| Beyzbol şapkalı adam "Albatros" için çalışıyor. | Open Subtitles | صاحب قبعة البايسبول يعمل لحساب آلباتروس. |
| Bir kaç hafta önce, buraya gizlice girdim ve senin Albatros'tan aldığın belleği kopyaladım. | Open Subtitles | منذ عدة أسابيع، دخلت شقتك وأخذت نسخة من ملفات آلباتروس. |
| Balıkçılar, Albatros'un parçası olduğu düşünülen bir enkaz bulmuşlar. | Open Subtitles | قال صياد ما في الجزيرة أنه عثر على حطام "يعتقد أنها تعود لطائرة "ألباتروس |
| Albatros'un bütün masraflarını o üstlenmişti. | Open Subtitles | "قام بتمويل عملية بناء "ألباتروس |