tam olarak kendimizi ne kadar ciddiye aldığımızı göstermesi ve insanların da bizi ciddiye almalarını bekliyoruz. | TED | بل أنه يوضح بالضبط إذا ما كنا نأخذ أنفسنا على محمل الجد، ونتوقع من الآخرين أيضًا أخذنا على محمل الجد. |
Diyelim ki 20.000 dolar olarak hepsini geri verdik, öğleden sonraki dinlemelerde millet 30.000 aldığımızı duydu. | Open Subtitles | لنفترض أننا سّلمنا 20 وكان المسؤولون يصغون إلى جهاز التنصّت وسمعوا أننا أخذنا مبلغاً بقيمة 30 ألفاً من السيارة |
Büyük düşmanlarından birinden ona karşı bir tehdit aldığımızı söyleyelim. | Open Subtitles | دعّنا نقول له بأننا تلقينا تهديدًا له من أشرس أعدائه |
Tamam güzel. Uyarıyı aldığımızı ve tuşlamayı iptal ettiğimizi söyleyen bir mesaj yollayalım. | Open Subtitles | إبعثوا برسالة تفيد بأننا تلقينا تحذيرهم وأوقفنا تشغيل البوّابة |
Bir liste tutayım. Böylece geri dönüp bunları neden aldığımızı açıklayabiliriz. | Open Subtitles | سوف أعمل قائمة , يمكننا العودة لاحقا ونشرح لماذا أخذناها. |
Bana tekrar bunu neden aldığımızı söyle. | Open Subtitles | إخبريني لماذا إشترينا هذا الشيء |
Oylama öncesi D Vitamini aldığımızı anlamışlardı. | Open Subtitles | لقد تم القبض علينا بحوزتنا حبوب فيتامين د قبل التصويت |
Emin değilim. Önce neleri aldığımızı görmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أعيد بناء البيانات مما قد حصلنا عليه |
Düşünüp, akıllıca bir karar aldığımızı düşünüyorum. | Open Subtitles | يبو أنّه أحكَم قرار، إذا أخذناه بعيَن الإعتبَار. |
Şimdi babama haber verecekler... o da hesapları kontrol edecek ve parayı aldığımızı anlayacak. | Open Subtitles | و سيحضر لفحص الاجماليات و يعلم اننا اخذنا المال |
Evet, sizden DNA örneği aldığımızı da unutmayın. | Open Subtitles | أجل ولا ننسى أننا أخذنا عينة من حامضك النووي |
Tarihi geçmiş ürünleri bizim aldığımızı görmüşler. | Open Subtitles | لقد علموا أننا أخذنا الأشياء منتهية الصلاحية |
Günü geçen ürünleri aldığımızı öğrenmişler. | Open Subtitles | لقد علموا أننا أخذنا الأشياء منتهية الصلاحية |
Beni ulu orta rezil etmek istiyorsunuz sırf para aldığımızı kanıtlamak için. | Open Subtitles | هل تريد إذلالي علنا فقط لإثبات أننا أخذنا المال |
Patlayıcıları aldığımızı fark edecekler zaten, fark eder mi ki? | Open Subtitles | سيعلمون أننا أخذنا المتفجرات، فهل يهم ذلك؟ |
Ama yayıncım son birkaç hafta garip mektuplar aldığımızı söyledi. Saplantılı insanlar yazmış. | Open Subtitles | لكن في الأسابيع الأخيرة، ناشرتي أخبرتني أننا تلقينا بعض الرسائل الغريبة، بهوس يفوق المعقول. |
Hatta böylesini aldığımızı hiç hatırlamıyorum. | Open Subtitles | في الواقع، لم أسمع أننا تلقينا تحذيراً مثله قط. |
Gücünü aldığımızı bilmesinin imkânı yok değil mi? | Open Subtitles | مستحيل أن تعرف اننا أخذناها ، صحيح؟ |
Yemleri nasıl aldığımızı sanıyorsun, Alice? | Open Subtitles | كيف برأيك إشترينا الطعام، |
Dinle, kitabını aldığımızı bilmeni isterim. | Open Subtitles | أنصت ، أردت أن أعرفك فقط بأن كتابك بحوزتنا |
Nereden aldığımızı kimseye söyleyemeyiz. | Open Subtitles | ليس مسموحاً لنا بأخبار أي أحد من أين قد حصلنا عليه, |
aldığımızı onlara verip gerisini alıkoyacağız. | Open Subtitles | سنترك لهم ما أخذناه و نحتفظ بالباقى |
Şimdi bana nereye gittiğimizi söyleyecek neden Bob'un beynini aldığımızı ve neyden saklandığını söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستخبريني الى اين سنذهب لماذا اخذنا عقل بوب ما الذي تخفينه |
Basına, onu gözaltına aldığımızı yayıp kurtulduğunu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | نسرب للصحافة خبراً أننا حجزناه بعهدتنا وأنه نجى |