"aldırmazsın" - Translation from Turkish to Arabic

    • تمانع
        
    • تَتدبّرُ
        
    Madem bir hayaletsin, boynunu şuracıkta kırmama aldırmazsın. - Bırak onu. Open Subtitles إذا كنت شبحاً , فلن تمانع في أن أكسر رقبتك الصغيرة
    - Umarım aldırmazsın. - Aldırmam. Open Subtitles ـ أتمنى ألا تمانع هذه العلاقة ـ لا أمانع
    Bu yüzden sana dostça küçük bir öğüt vermeme aldırmazsın umarım. Open Subtitles لذا أَتمنّى أنك لن تمانع أن أعطيكَ نصيحة ودودة
    O zaman arkadasımla etrafa bir göz atmamıza aldırmazsın, değil mi? Open Subtitles حسنا. ثم ربما أنك لن تمانع لو لي وصديقي نلقي نظرة حولها، هاه؟
    Umarım aldırmazsın. Open Subtitles أَتمنّى بأنّك لا تَتدبّرُ.
    Evde çalışmama aldırmazsın değil mi? Open Subtitles أنت لن تمانع إذا عملت هنا فى المنزل , أليس كذلك ؟
    O hâlde birkaç ihtimali elemek için üç beş test yapmama aldırmazsın değil mi? Open Subtitles حسناً إذا لم تمانع مني إجراء بعض الفحوصات لإقصاء الإحتمالات أليس كذلك ؟
    Hey, yağsız süt ile yapmak zorunda kaldım. Umarım aldırmazsın. Open Subtitles كان علي عمله بالحليب المُخفّف آمل أنْ لا تمانع
    İçeriden daha büyük. Bu anın direk sonuna geçsek aldırmazsın değil mi? Open Subtitles أكبر من الداخل لا تمانع اذا ما تجاوزنا هذه اللحظة، أليس كذلك ؟
    Büyük bir onur. Umarım aldırmazsın, Başkan burada olamadı. Open Subtitles إنه لشرف عظيم، آمل أنك لا تمانع يتمنى الرئيس لو كان هنا
    O zaman seni yenersem, mahkemede seni temsil edeceğime de aldırmazsın. Open Subtitles اذاً لن تمانع اذا هزمتك سوف تجعلني أمثلك في المحكمة
    Umarım ufak bir yürüyüşe aldırmazsın Open Subtitles أتمنى ألاّ تمانع القليل من المشي
    Onları bu sabah bahçeden topladım Umarım aldırmazsın Open Subtitles اخترتهم من الحديقة بالخارج . آمل أنّك لا تمانع .
    Hafif küflenmişlerdi. Umarım aldırmazsın. Open Subtitles كانت لا تصلح للإرتداء أرجوك أن لا تمانع
    Madem bir hayaletsin, boynunu şuracıkta kırmama aldırmazsın. Open Subtitles بما أنك شبح لن تمانع إذا كسرت رقبتك
    Kendime yoğurt ikram ettim. Umarım aldırmazsın. Open Subtitles قدمت لنفسي علبة لبن أتمنى بألا تمانع
    O zaman bu şeyi buradan çıkarıp analize götürsek aldırmazsın. Open Subtitles إذاَ لن تمانع لو تحققت بنفسي - وآخذته لأجل التحليل - لا تستطيع
    Umarım aldırmazsın Jeff, ama yeni bir favori dizim var ve daha altıncı bölümdeyim. Open Subtitles أتمنى أنك لا تمانع, "جيف", لكن أصبح لدي برنامج مفضل آخر وأنا الان في الحلقة السادسة فقط.
    Umarım aldırmazsın. Open Subtitles أَتمنّى بأنّك لا تَتدبّرُ.
    Umarım aldırmazsın. Open Subtitles أَتمنّى بأنّك لا تَتدبّرُ.
    Umarım aldırmazsın... Open Subtitles تمنّك لا تَتدبّرُ...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more