"aldatırken" - Translation from Turkish to Arabic

    • يخون
        
    • الغش
        
    • يخونني
        
    • تخون
        
    • تخونني
        
    • تخونه
        
    • تخونها
        
    • يخونها
        
    Babanı anneni aldatırken gördün ve bunu annene söylemedin. Open Subtitles رأيتي والدك و هو يخون والدتك و لم تخبريها
    Bir adam eşini aldatırken ne söyleyeceğini asla bilemez. Open Subtitles عندما يخون رجل زوجته، لا يعرف أبداً ما يقول
    Evetl, tabi, sen, sen onun şehre kadar takip ediyorsun ve onu aldatırken yakalamak istiyorsun Open Subtitles حسنا، بالتأكيد، أنت. أنت تتبع له جميع أنحاء المدينة في محاولة للقبض عليه الغش.
    Yemin ediyorum, Jimmy eğer beni aldatırken yakalarsam ilk gördüğüm adamla yatacağım. Open Subtitles انا أقسم ، يا جيمي اذا مسكته وهو يخونني انا سأنام مع أول شخص أراه بعده
    Neye daha çok kızdın; resmini çekmeme mi, yoksa karını aldatırken resmini çekmeme mi? Open Subtitles ما الذى يزعجك بحق, ألأننى ألتقط صورك ؟ أم لأننى ألتقط صورك و أنت تخون زوجتك ؟
    Sen beni aldatırken buldun. Open Subtitles أنت وجدتني فقط بينما كنت تخونني
    Onu aldatırken yakaladığımda 16 yaşındaydım. Open Subtitles كنت في السادسة عشر عندما أمسكت بها تخونه
    Ama sonra onu kendisini aldatırken yakaladı, şimdi o da piyasada. Open Subtitles لكنها أمسكت بها يخونها , لذا عادت الآن متوفرة
    Adam eşini aldatırken kızı kaçırıldı. Open Subtitles هي إختطفت بينما كان يخون زوجته
    Bir kere Dale'i beni aldatırken yakalamak için buraya saklandım. Open Subtitles نعم ، إختبأتُ هنا مرّةً لكي أقبض على (دايل) يخون
    - Üvey babamı annemi aldatırken gördüm. Open Subtitles لقد قبضت على زوج أمي وهو يخون أمي
    Benim komşum da komşusunu karısını aldatırken gördüğünü söylüyor. Open Subtitles كما أنّ جاري رأى جاره يخون زوجته
    Hastanenin her köşesinde aynı Derek'le ikimizin Addison'ı aldatırken yaptığımız gibi. Open Subtitles جميع أنحاء المشفى مثلي أنا و(ديريك) عندما (كان يخون (أديسون
    Onu aldatırken yakalamış ve sonra onunla aldattığı kızı da aldatmış. Open Subtitles قالت ضبط الغش له على بلدها، و ثم انه خدع على تلك الفتاة، أيضا.
    Bu sabah seni beni aldatırken gördüm Open Subtitles مسكت لك الغش هذا الصباح.
    Eddie beni aldatırken keşke biri bana söyleseydi derdim. Open Subtitles عندما كان (إيدي) يخونني تمنيت حقاً لو قام أحدهم بإخباري
    Kim bilir kaç kez Jason beni aldatırken yakaladım onu... - ...ve o her şeyi düzeltti? - Hayır. Open Subtitles كم مرة أمسكت بـ(جيسون) و هو يخونني و يقوم هو بوضع الأمور لصالحه؟
    Resmini çekmeme mi kızdın, yoksa karını aldatırken resmini çekmeme mi? Open Subtitles وما المغضب في الموضوع؟ الحقيقة أنني أخذت صورا لك أو الحقيقة أنني التقطت صورك وأنت تخون زوجتك؟
    Çünkü onu, beni başka bir adamla aldatırken bastım. Open Subtitles لانني امسكت بها وهي تخونني مع رجل اخر
    Onu, benimle aldatırken yakaladı. Open Subtitles أمسكها تخونه معي
    Çünkü son erkek arkadaşını onu aldatırken yakaladığında kafasına levyeyi indirmişti. Open Subtitles أمسكت بحبيبها الأخير يخونها فوضعت عتلة في رأسه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more