Bak, ben kimseyi aldatmadım ama aldatıldım ya da başkasını Aldatmak için kullanıldım. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن قمت بالخيانة، أو تمت خيانتي أو تمت الخيانة معي |
- Aldatmak sadece biriyle yatarak olmaz, Hank. | Open Subtitles | الخيانة ليس فقط بممارسة الجنس مع شخص آخر |
Sevgilin bile olsa aşık değilsek Aldatmak sayılmaz. | Open Subtitles | رغم أنها خليلتك، لا تعتبر خيانة إن كنّا غير مغرمين |
18. yüzyılda, "doodle" bir fiil haline geldi ve anlamı Aldatmak, tiye almak ya da biriyle dalga geçmekti. | TED | في القرن 18 ، أصبحت فعل ، وأنها تهدف إلى خداع أو السخرية أو السخرية من شخص ما. |
"Ah ne ölümcül ağlar öreriz Aldatmak olunca emelimiz." | Open Subtitles | أوه , يا لها من شبكة قاتلة نحن ننسجها عندما نمارس الخداع |
Yaptığım şeyin yine de Aldatmak olduğunu düşündüm herhalde. | Open Subtitles | أعتقد أن ما كنت أحسب ما كنت تفعل ما زالت الغش كيندا. |
O yüzden baştan yazamıyorsun çünkü tekrar yazmak Aldatmak ve yalan söylemektir böylece kendi düşüncelerine ihanet etmiş olursun. | Open Subtitles | اذن لا يمكنك اعادة الكتابة لأن اعادة الكتابة تعني الخداع والكذب وأنت تخون أفكارك |
Aldatmak sadece birini becermek değildir, Hank. | Open Subtitles | الخيانة ليست ممارسة الجنس مع شخص آخر فقط |
Bazılarına göre başka bir yerdeysen, bu Aldatmak olmazmış. | Open Subtitles | البعض يقولون ان الخيانة لا تحسب اذا كنت فى ولاية اخرى |
İnciler takarsanız, Aldatmak günah değildir mi diyeyim? | Open Subtitles | الخيانة ليست خطيئة إن قمتِ بها وأنتِ ترتدين اللآلئ؟ |
Bunun hakkında konuşmanın Aldatmak olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | كما تعلمين , لا تعتبر خيانة بان تتحدثي إليّ |
Demek istiyorum ki ,ben karının yerinde olsam ve seni Aldatmak istesem, bir sarışınla yada büyük göğüs uçları olan bir Asyalıyla yapardım. | Open Subtitles | إذا أردت خيانة زوجتي، سيكون مع شقراء مشدودة الصدر أو أسيوية بحلمتين منتصبتان |
Söylesene hangi evrende biriyle evliyken başkasıyla düzüşmek Aldatmak sayılmıyor? | Open Subtitles | في أي عالم لعين لا يعد ممارسة الجنس مع شخص ما و أنت متزوج ليس خيانة ؟ |
Kutsal biçimlere bürünmeleri insanları daha iyi Aldatmak içindir. | Open Subtitles | فهي ليس الا عروض اثمة شريرة تظهر كانها طاهرة ومقدسة الا ان في حقيقتها خداع |
İnsanları Aldatmak istiyorsan, ifadeni duruma uydur. Gözlerinde, ellerinde, dilinde hoş geldin olsun. | Open Subtitles | إذا أردت خداع هذا الزمان فكن كأهل هذا الزمان علامات الترحيب في عينيك ويديك ولسانك |
Hile yapmak, kandırmak, kazıklamak, Aldatmak. | Open Subtitles | الغش ، الخداع ، السلب ، الإستغفال |
Gitme. Seni Aldatmak hiç hoşuma gitmedi. Çok üzgünüm. | Open Subtitles | لا تذهبى ، لقد سئمت من خداعك انا اسف |
A; kanser olmasaydın bu Aldatmak olurdu ve B; bugün Çarşamba öğleden sonrası. | Open Subtitles | أولا ذلك غش ان لم تكن مصابا بالسرطان و ثانيا انه عصر الأربعاء |
Efendim, babam der ki: "Aldatmak yok." Onun güvenini kıramam. | Open Subtitles | "سيدي, والدي يقول " لا تغش لاأستطيع أن أخون ثقته |
Robotla sevişmenin Aldatmak olup olmadığını konuşuyorduk hala. | Open Subtitles | نحن لا زالنا نناقش ان كان الروبوت يعتبر خيانه ام لا |
Aldatmak bana annemden miras kalmış. | Open Subtitles | أنا خائنة بالوراثة |
Tarih boyunca, erkekler, hiç bir cezası olmaksızın Aldatmak için neredeyse ehliyete sahip olmuşlardır ve arayış ihtiyaçları, bir takım biyolojik ve evrimsel teori tarafından desteklenmiştir, bu yüzden çifte standart aldatmanın kendisi kadar eskidir. | TED | الآن ، على مر التاريخ ، الرجال لديهم في الواقع ترخيص للخيانة مع عواقب بسيطة وبدعم من مجموع النظريات البيولوجية والتطورية التي تبرر حاجتهم للتجوال لهذا فالمعايير المزدوجة قديمة قِدمَ الخيانة نفسها |
- Ama bu Aldatmak demek. | Open Subtitles | -هذا يعتبر غشّاً |
Seni Aldatmak için dillerini kullanıyorlar. Zehir dudakları üzerinde. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون ألسنتهم لخداعك سُّمُّ الثعابين فوق شِفاههم |
Şey hariç seni Aldatmak. | Open Subtitles | إلا عندما... قُمتُ بخيانتك |