| Oraya bir sürü... insan giriyor, herhangi biri kutuyu almış olabilir. | Open Subtitles | كان محقاَ حين قال يأت الكثيرون إلى مكتبه أي أحد قد يكون أخذ العلبة |
| Onu almış olabilir ekstra 50 yıl, | Open Subtitles | قد يكون أخذ منه هذا خمسين سنة إضافية |
| - Satıcıların polisten saklamaya çalıştığı paketi o almış olabilir. | Open Subtitles | مبكراً ذات يوم و كيلو من الهيروين كان فى شنطة ظهرها ربما التقطت حزمة كان تجار المخدرات يحاولون أخفائها من الشرطة |
| Onun bağışıklığını almış olabilir. | Open Subtitles | يمكن إنها قد ورثت الحصانة منه |
| Diz üstü bilgisayarını herkes almış olabilir. | Open Subtitles | كما أن أي أحد كان بإمكانه الحصول على حاسوبك |
| Sadece birileri onu almış olabilir mi diye kontrol etmek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أتأكد ان كان شخص ما قد اخذه |
| Yanlışlıkla ilaç almış olabilir. | Open Subtitles | ربما اخذ بعضا منها عن طريق الخطأ |
| Günlüğümü almış olabilir mi? | Open Subtitles | قد يكون أخذ مذكراتي؟ |
| Çocuğu Giordino almış olabilir. | Open Subtitles | نعتقد أن (جوردينيو) قد يكون أخذ طفلهما |
| Onun bağışıklığını almış olabilir. | Open Subtitles | يمكن إنها قد ورثت الحصانة منه |
| Yeterince kolay bir Kanada izin belgesi almış olabilir. | Open Subtitles | كان بإمكانه الحصول على تصريح العمل الكندي السهل بما فيه الكفاية. |
| Her yerden almış olabilir. | Open Subtitles | كان بإمكانه الحصول عليه من اي مكان |
| - Hayır. Sadece birileri onu almış olabilir mi diye kontrol etmek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أتأكد ان كان شخص ما قد اخذه |
| Katil almış olabilir. | Open Subtitles | قد يكون القاتل قد اخذه |
| Eğer kendisi de yer alıyorsa ofisteki fotoğrafı almış olabilir. | Open Subtitles | ربما اخذ الصورة من مكتبه لو كان هو بها |
| Bunu anlamak 20 yılımı almış olabilir ama artık farkındayım. | Open Subtitles | ربما اخذ مني 20 سنة لاعرف هذا ! |