"almaya geldim" - Translation from Turkish to Arabic

    • جئت لأخذ
        
    • أتيت لأخذ
        
    • هنا لأخذ
        
    • أتيت لآخذ
        
    • جئت لآخذ
        
    • هنا لآخذ
        
    • أتيت من أجل
        
    • جئت للحصول على
        
    • جئت من
        
    • هنا لأجل
        
    • عدت لأخذ
        
    • عدت للتو للحصول
        
    • جئت فقط لأخذ
        
    • جئت لأستلم
        
    • جئت لأقلّ
        
    Beanery saldırısını yapan genci teslim almaya geldim. Open Subtitles جئت لأخذ الفتى الذي تهجم على المقهى لاحتجازه
    Çocuğu almaya geldim ama güvenlik izin vermiyor. Ben emrettim. Open Subtitles أتيت لأخذ الفتى، لكنّ رجال الأمن لم يسمحوا لي بذلك
    Selâm, affedersiniz çocuklar. Oğlumu almaya geldim, Chris Griffin. Open Subtitles مرحباً، اعذروني يا رجال أنا هنا لأخذ ابني كريس جريفين
    Kramplar için kullandığın ısıtma yastığını almaya geldim. Open Subtitles أتيت لآخذ وسادة التدفئة التي استخدمتيها لتشنّجاتكِ
    Lex'den ürün çekimi almaya geldim. Genelde benim için kapıda bırakır. Open Subtitles جئت لآخذ شيك المحصول من ليكس يتركه لي بالخارج عادة
    Oğlumu almaya geldim. Daha önce aramıştım. - Oğlum! Open Subtitles أنا هنا لآخذ إبني لقد اتصلت سابقا هذا المساء
    'Ben komşusuyum. Onun için bir şeyler almaya geldim sadece. Open Subtitles أنا جارتها ، لقد جئت لأخذ بعض الأشياء من أجلها ..
    Brewster'ı almaya geldim. Open Subtitles . لقد جئت لأخذ أحد أفراد آل بروستر
    Sadece diş fırçamı almaya geldim. Open Subtitles لقد جئت لأخذ فرشاة أسناني وحسب.
    Biliyorum. Birkaç hafta önce satın aldığım sandalyeyi almaya geldim. Open Subtitles كلا, أعرف, لقد أتيت لأخذ الكرسي الهزاز الذي أشتريته قبل أسبوعين
    Buraya sadece onun birkaç eşyasını almaya geldim bana aldırmayın. Open Subtitles لقد أتيت لأخذ ما تبقى من أغراضها إذا كنت لا تمانعين
    - Ben'den dosya almaya geldim bir kere. - Kesin öyledir. Open Subtitles "أنا هنا لأخذ ملف من "بين - بالطبع أنتَ كذلك -
    Suç laboraturarındakiler için bazı örnekler almaya geldim. Open Subtitles أنا هنا لأخذ بعض تصاريح الدخول للشباب في المختبر الجنائي.
    Hayır, birkaç şeyi almaya geldim. Open Subtitles لا، لقد أتيت لآخذ بعض الأشياء.
    Kitabımı almaya geldim. Gördüğün gibi de aldım. Open Subtitles أتيت لآخذ كتابي، وهاقد فعلت كما ترين
    Çocuklar demliği kırdılar, Sizinkini almaya geldim. Open Subtitles كسر الأولاد القِدر، جئت لآخذ قِدرك
    Ben, bay Balford'u almaya geldim ve seni gördüm. Open Subtitles ...ــ جئت لآخذ السيد بلفورد .... عندها رأيتك
    Mike, burada ne yapıyorsun? M.J.'i almaya geldim. Ama gelemeyeceğini söyledi. Open Subtitles مايك" ، ماذا تفعل هنا؟"- "أنا هنا لآخذ "إم جاي -
    canını almaya geldim. Open Subtitles بأمر العشيرة، أتيت من أجل حياتك
    Sana verdiğim gazetelerin analiz sonuçlarını almaya geldim. Open Subtitles جئت للحصول على النتائج كسر الرمز من تحليل الصحيفة التي أعطيتك
    Kutsal yarasayı almaya geldim. Nerede? Open Subtitles جئت من اجل الوطواط المقدس، اين هو ؟
    Şaibeli reçetelerinle ilgili sohbet etmeyi çok isterdim ama Yüzbaşı Evans'ın tıbbi dosyalarını almaya geldim. Open Subtitles أحب أن أجلس و أتحدث معك عن المسائل المشكوك فيها لصادرة كاوامر,لكنني هنا لأجل الملف الطبي للملازم إيفانز
    Tamam, kalmaya gelmedim. Michael'ı almaya geldim. Hadi. Open Subtitles حسنا أنا لست هنا للبقاء فقط عدت لأخذ مايكل ، هيا
    Sadece araştırma sonuçlarını almaya geldim. Open Subtitles عدت للتو للحصول على تقرير محلي.
    Bir şey almaya geldim. - Gitseniz iyi olur. Open Subtitles جئت فقط لأخذ شيئ ما اعتقد ان عليك الإبتعاد
    Yeni plakamı almaya geldim. Adım Kramer. Cosmo Kramer. Open Subtitles جئت لأستلم لوحة الأرقام الجديدة، اسمي (كوزمو كرايمر).
    Ghana büyükelçisini almaya geldim. Open Subtitles جئت لأقلّ السفير الغاني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more