"almaya gidiyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • سأذهب لإحضار
        
    • سأذهب لأحضر
        
    • سأذهب لجلب
        
    • سأذهب لشراء
        
    • سأذهب لأخذ
        
    • سأذهب للحصول على
        
    • ذاهبة لشراء
        
    • ذاهب لأقل
        
    • طريقي لإحضار
        
    • متّجه لهناك الآن للقبض
        
    • سأحضر بعض
        
    • سأذهب لأشتري
        
    • سأذهب لأُحضر
        
    • ذاهب لأحصل على
        
    • أذهب لإحضار
        
    Seninleyim Farnley. Silahımı ve bir parça ip almaya gidiyorum. Open Subtitles أنا معك يا فارنلى سأذهب لإحضار بندقية وحبل
    Lokantadan bir şeyler almaya gidiyorum. Open Subtitles أنا سأذهب لإحضار بعض الطعام من المطعم المجاور
    Biraz çiçek almaya gidiyorum, sevgilim. 20 dakika içinde dönerim. Open Subtitles سأذهب لأحضر بعض الورود يا عزيزي، ساعود بعد 20 دقيقه
    Matt'e göz kulak ol, birkaç alet almaya gidiyorum. Open Subtitles سأذهب لجلب أداة ما، وأعود ثم سنخرج من هنا، إتفقنا؟
    Bir dakika kalacağım Marge. Şuradaki çocuklara bira almaya gidiyorum. Open Subtitles لن استغرق سوى دقيقة ، سأذهب لشراء الخمر لأولئك الأطفال
    Ben sahilde inşa edeceğim park alanı için ölçü almaya gidiyorum. Open Subtitles حسنا , سأذهب لأخذ قياسات الشاطئ من أجل حصة موقف سيارات المنتجع.
    Sen silahı balistiğe götürüyorsun. Ben de arama izni almaya gidiyorum. Open Subtitles لذا, اذهب بالمسدس الى قسم تحليل الاسلحة وانا سأذهب للحصول على إذن بالبحث.
    Sana biraz daha Yodel almaya gidiyorum. Başka bir şey ister misin canım? Open Subtitles أنا ذاهبة لشراء المقبلات هل تريد شيئاً آخر عزيزي ؟
    Hava alanına General'in kızını almaya gidiyorum. Open Subtitles أنا ذاهب لأقل بنت الجنرال من المطار
    Su almaya gidiyorum. Siz nereye gidiyorsunuz? Open Subtitles آسف ، أنا في طريقي لإحضار الماء ، إلي أين تذهبون؟
    Ahbap, evde kalmamış. Ben almaya gidiyorum, sodan mutfakta. Open Subtitles سأذهب لإحضار المزيد و ستجد الصودا على أرض المطبخ
    Takımımı toparlayıp görgü tanığını almaya gidiyorum. Open Subtitles سأذهب لإحضار فريقي، ثم سأذهب لإحضار تلك الشاهدة.
    Ben erzak almaya gidiyorum çünkü goofer tozuna ihtiyacimiz var. Open Subtitles أما أنا سأذهب لإحضار بعض "المؤن لأننا بحاجة لغبار "غوفي
    Eğer insanları koklamaya başlayacaksan, ben tuzlu kraker almaya gidiyorum. Open Subtitles حسنا ، إذا كنت ستبدأ بشم الناس سأذهب لأحضر قطعة بسكويت مملح ساخنة
    Dondurma almaya gidiyorum. Gelmek ister misin? Open Subtitles كنت سأذهب لجلب آيس كريم تود الذهاب معي ؟
    Hapisteydim. Gardiyana sigara almaya gidiyorum dedim. Open Subtitles كنت كذلك، لقد قُلت للحارس بأنّي سأذهب لشراء علبة سجائر
    Ben çocukları almaya gidiyorum. Open Subtitles سأذهب لأخذ الأطفال.
    Ben smoothie almaya gidiyorum. Open Subtitles سأذهب للحصول على شراب
    12. sokaktan az giyilmiş elbise almaya gidiyorum. Open Subtitles حسنًا، أنا ذاهبة لشراء حاجيات القرن الـ 12
    Ben babaanneni almaya gidiyorum. Open Subtitles انا ذاهب لأقل جدتك.
    Bir tanığı almaya gidiyorum. Open Subtitles أنا في طريقي لإحضار شاهد.
    - Aria'dayım. Onları almaya gidiyorum. Open Subtitles أنا في "أريا"، إنّي متّجه لهناك الآن للقبض عليهم
    - Sen at, ben su almaya gidiyorum. Open Subtitles خذه من أجلي. سأحضر بعض المياه.
    Ben votka almaya gidiyorum. Eğer yapabilirsen, bize de bir gözleme yaparsın. Peynirli... Open Subtitles سأذهب لأشتري فودكا وأنتِ إن إستطعتِ إصنعي لنا فطيرة جبن
    Anneni almaya gidiyorum. Open Subtitles سأذهب لأُحضر والدتك،
    - Balığı almaya gidiyorum. - Balığı alma. Open Subtitles ـ أنا ذاهب لأحصل على السمكة ـ لا تذهب لتحصل على السمكة
    Öğle yemeği için yiyecek bir şeyler almaya gidiyorum. Open Subtitles سوف أذهب لإحضار الغداء هل يريد اي احد اي شئ ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more