| Eğer sigaranı görürlerse, seni alnından vururlar. | Open Subtitles | إذاإكتشفواسيجارتك.. يمكنهم إطلاق النار عليك في الجبهة. |
| Hareketli bir otobüs, kalabalık bir pazar, karanlık bir sinema... 20 metrelik bir mesafeden bile rakibin alnından vurabiliyorlar. | Open Subtitles | حافلة متحركة سوق مزدحم، ومسرح مظلم حتى من مسافة 20 مترا يستطيعون إطلاق الرصاص في وسط الجبهة |
| Sonra silahı kendine çevirdi ve alnından vurdu. | Open Subtitles | ثم صوب السلاح نحوه وأطلق النار على جبهته |
| Soldaki kıymık balta sapından, sağdaki kıymık sa bizim kurbanın alnından. | Open Subtitles | منشقة على اليسار هو من مقبض الفأس، منشقة على الحق من جبهته لدينا فيك. |
| Hala öyleyim. Hastaneye giderken alnından öpmüştüm | Open Subtitles | ما زلت كاملة في الطريق إلى المشفى، قبلت جبينك |
| İkincisi ona saldırırsın ve ben de seni alnından o alete atarım. | Open Subtitles | الطريقة الثانية هي, إن هاجمتها, فإنني سأثقب لك جبينك |
| Onu alnından vurdum. İtiraf etmeliyim ki iyi vuruştu. | Open Subtitles | لقد فجرت ما بين عينيه , وكانت طلقة موفقة , إنى أعترف بذلك |
| Ama onu alnından öptüğüm zaman romantik değildi. | Open Subtitles | لكن حين قبلته على جبينه لم تكن لحظة رومانسية |
| Hayvan tutularak, alnından bastırılarak... nasıl bir kişi bunu bir insan üzerinde kullanabilir? | Open Subtitles | يقيد الحيوان يضغط على هذه على الجبين أي نوع من الأشخاص هو من يستخدمه على البشر؟ |
| alnından öpmek istedim ama çok karanlıktı ve yanlışlıkla dudaklarını öptüm. | Open Subtitles | ذهبت لتقبيل لها على الجبهة... ... ولكن كان الظلام حتى، أنا حصلت بطريق الخطأ على شفتيها. |
| Kurbanınızın alnından çıkan ağaç kıymığı. | Open Subtitles | الخشب منشقة عن الجبهة فيك الخاص بك. |
| Çıplak ve alnından vurulmuş halde. | Open Subtitles | 00 مساء عاري، طلقة في الجبهة. |
| Ta ki, Tanrı Vindaloo ortaya çıkıp alnından baharat fışkırtana kadar. | Open Subtitles | الرب سمسم فيندالو تتجلى نفسه واشتعلت التوابل عليها من جبهته. |
| Yatağa yatırdım ve üstünü örttüm, alnından öpüp "İyi geceler ortak" dedim ve kapıya doğru yürüdüm. | TED | ثم وضعته علي السرير قبلته على جبهته , وقلت "تصبح علي خير يا صديقي" وخرجت من غرفة نومه. |
| Bu alnından vurulmuş. | Open Subtitles | إثنان ميتان واحد اصيب في جبهته |
| alnından yansımama bakıyorum ve bence iyi göründüğümü söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقول لك إنّني أنظر إلى إنعكاسي على جبينك وأعتقد بأنّني أبدو جيّدا |
| İkisi alnından, ikisi başının arkasından. | Open Subtitles | اثنتان في جبينك واثنتان في مؤّخر رأسك |
| İkisi alnından, ikisi de kafanın arkasından. | Open Subtitles | اثنتان في جبينك واثنتان في مؤّخر رأسك |
| Şuradaki budala kemerinin arkasındaki silahı çekene kadar somurtkan olan alnından vurulur, diğeri de aynı şekilde. | Open Subtitles | وايضا ذلك الغبي هناك الذي يتحسس سلاحه وذلك الغاضب يتلقى واحدة بين عينيه |
| Şuradaki budala kemerinin arkasındaki silahı çekene kadar somurtkan olan alnından vurulur, diğeri de aynı şekilde. | Open Subtitles | الذي يتحسس سلاحه وذلك الغاضب يتلقى واحدة بين عينيه |
| alnından terini siliyor, arkasına yaslanıyor ve işte! | Open Subtitles | ويمسح العرق عن جبينه |
| alnından öp istersen. | Open Subtitles | ربما يعطيها قليلا قبلة تعلمون، على الجبين وهناك. |
| Shinjuku'da alnından vurulduğuna emindim. | Open Subtitles | كنت متأكداً أنها أصيبت بطلق ناري في جبهتها في شينجيكو |