| Bir kutu çikolata mı alsam, bastonunu mu tekmelesem, karar veremiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف هل أشتري لها صندوق شوكولاتة أم أركل عصاها بعيداً |
| Oradan ne zaman bir şey alsam, çok dürüst hissediyorum. | Open Subtitles | في كلّ مرّة أشتري شيئاً من هناك ، أشعر بالقوّة |
| Paramı ve mallarımı alıp seni de Danube'ye alsam nasıl olur peki? | Open Subtitles | ما رأيك أن آخذ نقودي، وآخذ ممتلكآتي، والقِ بكِ في نهر الدانوب؟ |
| Ayda 35,000 Liret alsam, bayağı para. | Open Subtitles | لو أخذت 35,000 ليرة شهريا سيكون هذا أكثر من كاف. |
| Yani, masandan kıl alsam ve uyuşturucu testi yaptırsam, | Open Subtitles | إذاً، لو أخذتُ شعرة من مكتبك وفحصتها بحثاً عن المخدّرات |
| İki Ambien alsam olur mu? | Open Subtitles | أتظنين أنّه آمن أن أتناول حبّتي منوّم ؟ |
| Aslında, ben bir bardak Pinot Grigio alsam fena olmaz. | Open Subtitles | في الحقيقة أعتقد أنني سأتناول كوباً من شراب "بينوت قريقيو" |
| Yalnızca bu gece için bir tane mi alsam yoksa bir sürü alıp buzdolabını tıka basa doldursam mı? | Open Subtitles | هل عليَّ أن أُحضِر زجاجة واحدة لليوم أم هل يمكنني أن أشتري بقدر ما أريد و أملأها |
| Bir klitoris alsam iyi olur. | Open Subtitles | يجب أن أشتري لنفسي شيئاً لمساعدتي كالبظر |
| Oh hayır, ben sadece alış veriş yapıyorum da, bir bilet mi alsam diye düşünüyordum. | Open Subtitles | لا، إنني فقط في سوق البقالة أتساءل إن كان يجب أن أشتري تذكرة |
| Aman Tanrım,bilirsin,dünyadaki tüm yetimlerle ilgilensem... ve sadece,bilirsin, bir yerlerde çiftlik alsam... ve hepsini özgür bıraksam,bilirsin. | Open Subtitles | لو أمكنني أخذ كل اليتامى في العالم وتعلمين ، أشتري مزرعة في مكان ما وأتركهم يركضون بحرية |
| Biraz harçlık versen de ben de aileme ginseng alsam. | Open Subtitles | الا تقدر ان تعطيني مالا أشتري به هدايا لاصدقائي |
| Konuştuklarımızı düşününce, sana yeni bir lavabo almaktansa, yeni bir karavan alsam nasıl olurdu? | Open Subtitles | حسناً ، لقد فكرت في ما تحدثنا عنه وقررت لما أشتري لكِ بحوض جديد بينما أستطيع شراء مقطورة جديدة لكِ؟ |
| Üzerime bir şey daha alsam iyi olacak üşütmek istemiyorum. | Open Subtitles | حسن، ويستحسن أن آخذ أنا شيئا ايضا لأنني لا أريد أن ابرد |
| Sanırım bunu alsam daha iyi olur. Bunu almamalısın. | Open Subtitles | أعتقد مِن الأفضـل أن آخذ هذا لا يجب أن تحظـى بـه |
| Dönemin geri kalanında A alsam da yine B gelecek. | Open Subtitles | حنى لو أخذت امتياز في هذا الفصل لا أزال جيد جدا فقط |
| Biraz kabuk ve toprak örneği alsam sorun olur mu? | Open Subtitles | هل تمانعين لو أخذتُ بضعة عينات من التربة و اللحاء ؟ |
| Bu Pad Thai'nin bir kısmını alsam olur mu? Enerjiye ihtiyacım olacak | Open Subtitles | هل تسمحين لي أن أتناول الطعام أولاً؟ |
| Şu kahveyi artık alsam iyi olacak. | Open Subtitles | أظن أنني سأتناول كوب القهوة الان |
| Evet ama bir düşünsene soygunu ben planlasam, işi bitirip paramı alsam ve sen beni durdurmak için gelsen. | Open Subtitles | نعم، ولكن تخيّل فقط أخطط لهذه السرقة، وأنفذها، وآخذ أموالي وأنت تأتي لتوقفني |
| Bahse girerim burayı alsam işleri ikiye katlardım. | Open Subtitles | وتنصرفين منها اتعرفين, اذا شريت هذا المكان استطيع مضاعفت الربح |
| Şimdi sadece bu seferlik, acaba yüzüğü senden bugün alsam parasını da cuma günü maaşımı aldığımda versem olur mu? | Open Subtitles | اذن، اتعتقدين انه يمكنني فقط هذة المرة، ان احصل على الخاتم اليوم ثم ادفع لكي يوم الجمعة عندما احصل على راتبي؟ |
| Başkanlık onayını hemen yarın alsam, ve hemen bir gezegen bulsak bile çevirme yapabilmemiz için hala bir altı aylık zamana ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | حتى لو حصلنا على موافقه رئاسيه غداً ووجدنا كوكب فى الحال لازال أمامنا ست اشهر |