"altın bir fırsat" - Translation from Turkish to Arabic

    • فرصة ذهبية
        
    Tek söylediğim bunun gerçek kimliğini... bulmak için altın bir fırsat olabileceği dostum. Open Subtitles كل ما اقوله ان هذة قد تكون فرصة ذهبية لتعرف من تكون
    Haydi ama bu birbirimizi baba ve oğul olarak tanımak için altın bir fırsat. Open Subtitles هيا هذه فرصة ذهبية لنتعرف على بعضنا أكثر وأكثر أكثر من كوننا أب و ابن
    Eğer ipin ucunu daha fazla kaçırırsak batının adanın içerisine girmesi için altın bir fırsat doğacak. Open Subtitles لو أرخينا قبضتنا قليلاً ستكون هناك فرصة ذهبية للغرب من أجل دخول هذه الجزيرة
    Evet. Bu altın bir fırsat. Kim olduğunu biliyor musun? Open Subtitles إنه فرصة ذهبية أتعرف من يكون ذلك الشخص؟
    Bence ikiz kardeşiniz Albert kalp krizinden öldü ve tam bu noktada, siz ve genç yardımcınız altın bir fırsat gördünüz. Open Subtitles أعتقد بأنّ أخّوك التوأمي ألبرت ماتت من النوبة القلبية، في الذي يشير، أنت وك رأى protegee الشاب فرصة ذهبية.
    Benceyse buradaki herhangi biri[br]için altın bir fırsat yeter ki kaliteli mal[br]sağlayabilsin. Open Subtitles يخافون مِنْ شروقِ الشمس. ذلك يَعْني فرصة ذهبية لأي شخص بالخارج...
    Kanada'ya gitmek için altın bir fırsat var. Open Subtitles لديكِ فرصة ذهبية للذهاب الى كندا.
    Şimdi, altın bir fırsat var. TED الآن، يوجد فرصة ذهبية.
    altın bir fırsat yakalamıştın. Open Subtitles لكن jeezaloo! حصلت على فرصة ذهبية هنا.
    Helenik sokağında altın bir fırsat bizi bekliyor. Open Subtitles لدينا فرصة ذهبية فى كريج رو
    Hanımlar! Az önce karşıma altın bir fırsat çıktı. Open Subtitles -يارفاق ، فرصة ذهبية آتت من نفسها
    Böyle altın bir fırsat kolay kolay gelmez. Open Subtitles فرصة ذهبية لن تدوم
    [Bu konuşma küfür ve cinsel şiddet unsurları içermektedir İzleyici dikkatine sunulur] Tom Stranger: 1996'da ben 18 yaşındayken, altın bir fırsat yakalamıştım; Uluslararası Öğrenci Değişim Programı. TED (تحتوي هذه المحادثة على لغة صادمة ووصف لعنفٍ جنسي، ينصح بتحفظ المشاهدين) توم سترينجر: في العام 1996، عندما كنت أبلغ من العمر 18 عامًا، أتيحت لي فرصة ذهبية للذهاب في برنامج التبادل الدولي.
    ve bu altın bir fırsat.. ..altın... Open Subtitles فرصة ذهبية "فرصة "سونيهري
    - Bu altın bir fırsat. Open Subtitles ! اذهب - ..إنها فرصة ذهبية -
    Smithers, bu altın bir fırsat. Open Subtitles (سمذرز) هذه فرصة ذهبية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more