"altında yatan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكامنة
        
    • الأساسية
        
    • باسفل
        
    • وراء
        
    Fakat buradaki vurucu nokta, onun altında yatan teknolojidir. TED ولكن المهر الحقيقي هنا هو التقنية الكامنة فيها.
    Çünkü bunun altında yatan birçok sebep var. TED لأنه يحصل على العديد من الأسباب الكامنة ورائها.
    Ben de birkaç yıl önce zekânın altında yatan temel fiziksel mekanizmaları anlayabilmek için bir program üstlendim. TED و هكذا، منذ عدة سنوات، شرعت ببرنامج لمحاولة فهم الآليات الفيزيائية الأساسية التي تكمن في الذكاء.
    Araç boyutunu azaltmak için çalışıyoruz ve altında yatan teknolojiyi daha güvenilir, daha ucuz, daha hızlı ve daha doğru kılmaya çalışıyoruz. TED نحن نفكر في تصغير حجم الجهاز، ونحن نعمل لجعل التكنولوجيا الأساسية أكثر فاعلية، أرخص، أسرع وأكثر دقة.
    Dünya ve ayakları altında yatan bu şehir hakkında saçma sorular sorarak kendini eğlendiriyor. Open Subtitles تسلي نفسها بالأسئلة السخيفة حول العالم باسفل
    Dünya ve ayakları altında yatan bu şehir hakkında saçma sorular sorarak kendini eğlendiriyor. Open Subtitles تسلي نفسها بالأسئلة السخيفة حول العالم باسفل
    Gitmesinin sebebi vücudunun görüntüsü ile ilgili bir endişesi olmasıydı ve bunun altında yatan sebebi keşfetmek istiyordu. TED وسبب ذهابه إلى هناك هو أنه كان لديه خوف من صورة جسده، وأراد استكشاف ما وراء ذلك.
    İşte canlandırıcı tıbbın yeni bir dalı olan biyobaskının altında yatan fikir bu. TED تلك هي الفكرة وراء الطـبــاعـة الحيـويّـة، ذلك الفرع من الطـب التجـديـدي الذي يجري العمل حالياً على تطويره.
    Ama Galois'nın dilini kullanarak, bu şekillerin altında yatan genel simetrilerin aynı olduklarını anlayabiliriz. TED لكن، عن طريق استخدام لغة ڴالوا، نستطيع أن نفهم أن التماثلات التجريدية الكامنة وراء هذه الأشياء تتمثل في نفس الشيء.
    Ama altında yatan duygularla uğraşmamız gerek. Open Subtitles لكن لا زال علينا التعامل مع المشاعر الكامنة
    Sana yardımcı olabilmem için, öfkenin altında yatan sebepleri öğrenmem lazım. Open Subtitles لذا من أجل مساعدتك نحن بحاجة حقا لمعرفة الاسباب الكامنة وراء ذلك
    altında yatan anlamı detaylandırmak için derinlemesine araştırmamız gerek. Open Subtitles يجب علينا أن نفهمها بالكامل لنستخرج المعاني الكامنة فيها
    İnsan olma deneyiminin altında yatan en temel mekanizmaları aramaktan ve aslında kim olduğumuzu anlamaktan daha heyecan verici ne olabilir? TED ما الممتع أكثر من فهم الآليات الأساسية التي تقوم عليها التجربة البشرية، وفهم جوهر ما نحن عليه؟
    Öğrenince şaşıracaksınız. Bu sanal para gibi dijital para birimlerinin altında yatan teknoloji. TED ستندهشون لمعرفة أنها التقنية الأساسية للعملات الرقمية مثل البتكوين.
    Tüm bu saçmalıkların altında yatan temel fizyolojiyi anlayabilsek? Open Subtitles وإذا ما تمكنا من فهم علم وظائف الأعضاء الأساسية. تحت كل ذلك الهراء؟
    Bence, açıkçası bu konunun altında yatan neden bu. Open Subtitles أعتقد , بصراحة هذه هي القضية الأساسية هنا
    İşte burada Galois'nın görünmeyen şeylerin önemine, fiziksel şekillerin altında yatan genel fikre dair geliştirdiği dili görüyoruz. TED و هنا نشاهد ڴالوا بادئا بتطوير لغة لمعاينة جوهر الأشياء الخفية، المفهوم التجريدي للتماثل الذي يوجد وراء الشكل المادي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more