"altınlarla" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالذهب
        
    • الذهبِ
        
    Artık bir ortağın var. Bunun altınlarla bir ilgisi yok, tamam mı ? Open Subtitles أنت ستكون شريكى هذا ليس له علاقة بالذهب,أتفقنا؟
    -Alınan altınlarla zengin olacağız. -Romalılar kölemiz olacak! Open Subtitles من الممكن ان نصبح اغنياء بالذهب الذي سنأخذة0 سنجعل الرومان عبيداً لنا0
    Beyaz ipeğin yaratıclığı ile, altınlarla bezenmiş şifon, kollarda fransız işlemesi, ve lavanta desenleri. Open Subtitles ثوب حريري أبيض الشيفون بالذهب تطريز فرنسي مزخرف يدوياً
    Dinleseydin kız altınlarla kaçamazdı değil mi? Open Subtitles حسنٌ .. لو كنتَ قدْ أصغيتَ لما كانتْ لتهرب بالذهب
    Onu ektiğini farkettiğinde, biz çoktan altınlarla tüymüş oluruz. Open Subtitles مع الوقت سيُدركُ أنك توقفيه، نحن سَنُختَفي لمدة طويلة بذلك الذهبِ.
    Arabaları, apartmanları, yazlıkları, altınlarla süslü karıları var. Open Subtitles جميعهم يمتلكون السيارات، البيوت زوجات مزينات بالذهب بالكامل.
    Eğer o aptal, altınlarla kaçarsa, o zaman sizin kaybınıza olan bir şeyi ispatlamış olacaksınız. Open Subtitles -لو هرب المتشرد بالذهب إذن تكون أثبت نقطتك لكن و أنت خاسر
    altınlarla değil ama, o eski kitapla... Open Subtitles و كان بهذا الكتاب القديم لا بالذهب
    Böylece Bambu Kesici o günden sonra kimonosunun içinde altınlarla sık sık şehre gider oldu. Open Subtitles من اليوم التالي، أصبح قاطع الخيزران... كثيرًا ما يذهب إلى العاصمة... محمّلًا بالذهب في جيوبه
    altınlarla gözlerimi bağladı. Open Subtitles لقد غطّى عيوني بالذهب
    Helios'unzaferiadınayunanlılardüşmanlarından talan ettikleri altınlarla efsanevi Rhodes heykelini inşaa ettiler. Open Subtitles ،تكريمالهيليوس،لمنحهمالنصر بنى الإغريق لتخليده العملاق الأسطوري، تمثال ضخم بطول مئة قدم مطلي بالذهب الذي غنموه من أعدائهم .
    Her tarafı altınlarla, elmaslarla dolu. Open Subtitles ‫وهو مليء بالذهب والماس‬
    altınlarla süslenmesi değil. Open Subtitles ليس ان يكون مكللاً بالذهب
    Eğer altınlarla kaçacaksak Open Subtitles إذا هربنا بالذهب
    ''Dürüst Ogbogbo kabilesinden hür doğan Ijebu-Ode oğul, o ki ki varlığı ve zenginliği tüm Avrupa'yı geçmiş, ve altarı altınlarla doldurulmuştur.'' Bu dinsel şarkının adı oríkì. TED [يوربي: مولود بحرية ابن أيجيبو أودي سان] [من عشيرة أوغبوغبو،] [والتي تجاوزت ثرواتها ومواردها، كل ماكان في أوروبا] [والذي ملأ مذبحة بالذهب] تدعى هذه السلسلة بــ(أوكارو)
    - Elmas ve altınlarla mı örülmüş? Open Subtitles -كلها مرصوفة بالذهب والماس؟
    altınlarla ve mücevherlerle dolu bir mağara. Open Subtitles مغارة مليئة بالذهب والجواهـر!
    Sen ve ben sabaha kadar altınlarla baş başa olacağız. Open Subtitles أنت وأنا سَنكُونُ لوحدنا مع الذهبِ حتى الصباح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more