Çünkü gerçekten depoda alternatif bir emeklilik planı olduğuna inanmak istiyorum. | Open Subtitles | ' يَجْعلُ أنا أُريدُ حقاً للإعتِقاد هناك مخزن بديل خطة تقاعدِ. |
...Zıt Flash'ın anneni öldürmesini engelledin sonra da hem annenin hem de babanın hayatta olduğu alternatif bir gerçeklikte yaşadın... | Open Subtitles | توقف عكسي فلاش من قتل أمك وعاش بعد ذلك في واقع بديل حيث كان كل من الوالدين على قيد الحياة؟ |
Eğer bunların hiçbirisinin geçerli olmadığı dünyanın bir noktasında yaşıyorsanız, o zaman alternatif bir eğitime ihtiyacınız olmayacaktır. | TED | إذا صدف أنك تعيش في جزء من العالم حيث لا ينطبق أي من هذا، عندها فأنت لا تحتاج لتعليم بديل. |
Kenya'da, cep telefonu dakikaları alternatif bir para birimi haline geldi. | TED | ففي كينيا، دقائق استعمال الهاتف المحمول أصبحت في الواقع عملة بديلة. |
Onun röportajı olmayan alternatif bir versiyon yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | وقررت أن نذيع نسخة بديلة من العرض بدون ذلك اللقاء |
Tıpkı bizimkine benzeyen alternatif bir evrene. Her bir alternatif evrende bizim birer versiyonumuz var. | Open Subtitles | عالم موازٍ كعالمنا، وفي كلّ منها يوجد أشباه لنا |
Ve biz de düşündük ki, alternatif bir pişirme yakıtı için belki daha iyi bir yol bulabiliriz. | TED | ولذلك اعتقدنا بأنه من الممكن أن تكون هناك طريقة أفضل للحصول على وقود بديل. |
Ayrıca alternatif bir medya kurarak hükûmet propagandasına karşı savaşabilirler. | TED | ويمكنهم أن يتحدوا دعاية الحكومة الكاذبة عن طريق خلق إعلام بديل. |
Alternatif gerçeklerin yer aldığı bir tür alternatif bir evren mi var? | TED | مثل، هل هنالك كون بديل من نوع ما بوقائع بديلة؟ |
alternatif bir schmaltz (tavuk yağı veya lard) peşindelermiş. | TED | وعندما كانوا يبحثون عن بديل لوصفة الاجداد الخاصة بهم |
Eğer kurbağalar azalırsa, alternatif bir yiyecek kaynağı arayacak. | Open Subtitles | ثمّ إذا تلك الضفادع أصبحت نادرا، هو يجب أن يدور إلى مصدر غذاء بديل. |
Oluşturmak için son değiştirme alternatif bir gerçeklik beklenmedik sonuçları vardır, Cole. | Open Subtitles | أن تغير الماضي لتشكّل واقع بديل لها عواقب غير متوقعة كول |
Darwin'in evrim teorisine alternatif bir şey sunmanızı istiyoruz. | Open Subtitles | نريدكم أن تدرّسوا علم بديل عن نظرية التطوّر |
Sınıf, bugünden tezi yok, insanlığın kökenine dair alternatif bir teori sunacağız. | Open Subtitles | أيها الصف ، اليوم سنقدم لكم علم بديل عن تطوّر الإنسان |
Hatta, bir keresinde sonsuz sayıdaki kızlarımdan birini dünyanın mutantlar tarafından ele geçirilmiş alternatif bir versyonunda terk bile etmiştim. | Open Subtitles | في الواقع، حتى تخلى عن أحد بناتي اللانهائية في نسخة بديلة من الأرض التي تم الاستيلاء عليها من قبل المسوخ. |
Bunu sevmemin bir diğer nedeni de bilimin karmaşıklığına alternatif bir giriş noktası öneriyor olması. | TED | السبب الآخر الذي جعل ذلك يعجبني حقا هو أنه يعطي نقطة دخول بديلة لتعقيد العلوم. |
Son bir video göstereceğim, başta size gösterdiğim kısa videoya geri döneceğim ama bu defa alternatif bir son önereceğim. | TED | سأدعكم لمشاهدة فيديو أخير، وسأعيد تشغيل الفيديو الذي عرضته سابقًا، لكني سأعرض نهاية بديلة. |
Mesajı değiştirerek, Libya'da kadın haklarını destekleyen alternatif bir anlatım sağlayabildik. | TED | وعن طريق تغيير الرسالة كنا قادرين على توليد رواية بديلة دعمت حقوق النساء في ليبيا. |
Buna inanmayabilirler fakat onlara alternatif bir yaşamın mümkün olduğunu söylemek istiyorum. | TED | ربما لا يصدقون هذا، إلا أنني أود أخبارَهم أن ثمة حياة بديلة هي أمر ممكن. |
Toplum, bu karayolunun kaldırılmasına imkan tanıyan alternatif bir ulaşım planı geliştirdi. | TED | وقد أنشأ المجتمع خطة نقل بديلة تسمح بإزالة الطريق السريع |
Daha çok herkes alternatif bir evrende sıkışmışken günü kurtardığım için bir minnettarlık ifadesi. | Open Subtitles | أشبه برمز للامتنان على إنقاذ الموقف حين علق الجميع في عالَمٍ موازٍ |