ama bana kalırsa yapılacak en nazikçe şey en zor olanı Lemon'ın bunu kendi kendine halletmesine izin vermek, tıpkı şu ana kadar harika bir şekilde yaptığı gibi. | Open Subtitles | لكن يبدو لي أن اكثر الاعمال عطفاً في هذا الظرف الصعب أن تدع (ليمون) تتدبر الأمر |
Dinle, Tans, istersen gidip çizelgelerimizi yeniden yaptırabiliriz doğru bilgilerle ama bana kalırsa, neden bilmiyorum, senin aradığın ilişkimizde aslında var olmayan bir problem. | Open Subtitles | إسمعي (تانس)يمكننا أن نوفق طالعنا بالمعلومات الصحيحة لكن يبدو لي ,لسبب ما |
Benim tatlı kekim, ikimizin de Max'i sevdiğini biliyorum ama bana kalırsa iki seçeneğin var. | Open Subtitles | حسناً يا عزيزي (أعرفأنكلانانحب (ماكس... لكن يبدو لي أنعليكالإختيار... |
Sayıyı öylesine söyledim ama bana kalırsa Sacramento'da çalışmayı hedefleyen birisi onları çürüten kurdun yerine çürük elmaların bizzat kendisini ayıklamayı tercih ederdi. | Open Subtitles | أنا فقط أتحدث من الناحية النظرية، ولكن يبدو لي أن شخصاً يضع عينه على وظيفة في سكرامنتو يفضل أن يٌعرف |
İşinizi size öğretecek değilim ama bana kalırsa gece projektörle logosunu gökyüzüne yansıtmak en iyi ihtimaliniz olur. | Open Subtitles | لا أودّ التظاهر أني أعرف كيف تؤدون عملكم ولكن يبدو لي أنّ أفضل رهاناتكم هو إضاءة |
Öyle görünmeyebilir, ama bana kalırsa bir anlamda biz de önemli bir iş yapıyoruz. | Open Subtitles | نينا ، لا تتحدث كثيراً لكنني أشعر أن عملنا هنا أكثر أهمية |
Öyle görünmeyebilir, ama bana kalırsa bir anlamda biz de önemli bir iş yapıyoruz. | Open Subtitles | نينا ، لا تتحدث كثيراً لكنني أشعر أن عملنا هنا أكثر أهمية |
Gidecekmiş gibi konuşuyor ama bana kalırsa burada kalacak. | Open Subtitles | تحبّ التكلم كما لو أنها ستفعل لكن لا أعتقد أنها ستذهب لأي مكان |
Gidecekmiş gibi konuşuyor ama bana kalırsa burada kalacak. | Open Subtitles | تحبّ التكلم كما لو أنها ستفعل لكن لا أعتقد أنها ستذهب لأي مكان |