Arkadaşının korkunç bir durumda olduğunu biliyorum ama bu önemli. | Open Subtitles | أعلم بأن صديقتك في وضع مريع ولكن هذا مهم أيضا |
Annemin ne dediğini biliyorum ama bu önemli. Anlamaz o. | Open Subtitles | أنا اعلم ما قالته امي ولكن هذا مهم هي لن تعلم بهذا |
Derek, benimle konuşmak istememeni anlıyorum ama bu önemli. | Open Subtitles | ديريك, افهم انك لا تريد الكلام معي ولكن هذا مهم احتاج للكلام معك |
Biliyorum, ama bu önemli. Mineiro beni aradı. | Open Subtitles | أنا أعرف , لكن هذا مهم لقد إتصل بى مونيرو |
Tekrar etmeyi seven biri değilim ama bu önemli bu yüzden bir kez daha söylüyorum. | Open Subtitles | لستُ ممّن يحبون التكرار لكن هذا مهم إذن مرة أخرى |
Dijital bir şekilde kestiğim için üzgünüm ama bu önemli. | Open Subtitles | ،آسفة على المقاطعة الرقمية لكن الأمر مهم |
İstersen dalga geçebilirsin ama bu önemli bir konu. | Open Subtitles | "اصغي يا (جوانا)، يمكنكِ السخرية من هذا ولكن هذا مهم حقًا.." |
Üzgünüm efendim. ama bu önemli. | Open Subtitles | أسف سيدي, ولكن هذا مهم |
- Üzgünüm ama bu önemli Mariana. | Open Subtitles | آسفة, ولكن هذا مهم, (مـاريانـا) |
ama bu önemli. | Open Subtitles | ولكن هذا مهم |
Programınızı yeniden düzenlemek zorunda kaldığımız için özür dilerim ama bu önemli bir durum. | Open Subtitles | آسفون لاضطرارنا إلى تعديل جداولكم، لكن هذا مهم. |
Peki, daldan dala atladığımı kabul ediyorum ama bu önemli. | Open Subtitles | حسناً, أعلم انني متشتتة, لكن هذا مهم. |
Üzgünüm böldüm ama bu önemli. | Open Subtitles | -عذرا انا اسفة للمقاطعة لكن هذا مهم جدا -حسنا |
Bak, ısrarcı tavrım için özür dilerim ama bu önemli. | Open Subtitles | فقط... انظري، أعتذر اذا قمت بإحراجكِ. لكن هذا مهم. |
Bak, biliyorum, ama bu önemli. | Open Subtitles | أعرف، لكن الأمر مهم. مَن هو صديقك؟ |