"ama bu yüzden" - Translation from Turkish to Arabic

    • لكن لهذا السبب
        
    • أعتقد ان الامر
        
    • ولكن هذا هو السبب في
        
    • لكن هذا ليس سبب
        
    • لكن لا يمكنكَ
        
    • لكن ليس هذا سبب
        
    Hiç mantıklı gelmiyor Ama bu yüzden psikolojiyi araştırıyoruz. TED ليس لهذا أي معنى منطقي، لكن لهذا السبب نحن ندرس علم النفس.
    Evet, Biliyorum. Gerçekten yanlış görünüyor, kardeşim. Ama bu yüzden bu doğru, değil mi, kardeşim? Open Subtitles نعم , اعرف , اشعر و كأن الأمر خاطىء و لكن لهذا السبب هو صحيح , اليس كذلك ؟
    Ama bu yüzden kendine ya da başkasına zarar vermesini önlemeliyiz. Open Subtitles كلنا كذلك لكن لهذا السبب يجب أن نمنعهُ أن يؤذي نفسهُ أو أي أحد آخر
    Ama bu yüzden, ben onun özel olduğunu düşünürdüm. Open Subtitles أعتقد ان الامر أستحق العناء اعتقد انه كان مميزا حقا
    Ama bu yüzden, ben onun özel olduğunu düşünürdüm. Open Subtitles أعتقد ان الامر أستحق العناء اعتقد انه كان مميزا حقا
    Ama bu yüzden barım ilk sırada, yani kapattığım için. Open Subtitles ولكن هذا هو السبب في أنني حصلت على حانة أصلا، كما تعلمون، لإغلاقها
    Ama bu yüzden işe girmedi. Open Subtitles لكن هذا ليس سبب حصولها على الوظيفة.
    simdi, bu senin bir arkadasin olabilir Ama bu yüzden adamin ofisine girip birilerini cinayetle suçlayamazsin. Open Subtitles الآن ، ربما يكون صديقاً لكَ، لكن لا يمكنكَ الدخول إلى مكتب الرجل و إتهامه بجريمة قتل.
    Evet. Ama bu yüzden yapmıyorum. Open Subtitles نعم ، لكن ليس هذا سبب هوايتي هذه
    Ama bu yüzden bunu tek başıma yapacağım. Hayır hayır hayır. Open Subtitles لكن لهذا السبب ‫سأقوم بذلك بنفسي.
    Ama bu yüzden yanına gidemem. Open Subtitles لكن لهذا السبب لايمكني أن أذهب إليها
    Ama bu yüzden Madrid'den ayrıldın. Open Subtitles لكن لهذا السبب تركتي مدريد
    Ama bu yüzden seviyorum onu. Open Subtitles لكن لهذا السبب أنا معجبة بها
    Eğer bu videoları bu fahişeleri izlemek ister Ama bu yüzden, bu doğru, onlar için bir şey yapmak zorunda değilim, çünkü? Open Subtitles ولكن هذا هو السبب في أنك ترغب في مشاهدة تلك القحبة في تلك أشرطة الفيديو، و لأنك لا فلدي تفعل أي شيء بالنسبة لهم، أليس كذلك؟
    Doğru, Ama bu yüzden gelmedim. Open Subtitles صحيح ، لكن هذا ليس سبب وجودي هنا.
    Şimdi, bu senin bir arkadaşın olabilir Ama bu yüzden adamın ofisine girip birilerini cinayetle suçlayamazsın. Open Subtitles الآن ، ربما يكون صديقاً لكَ، لكن لا يمكنكَ الدخول إلى مكتب الرجل و إتهامه بجريمة قتل. هل أخبرته أنّ يقول ذلك؟
    Ama bu yüzden gelmedim. Open Subtitles و لكن ليس هذا سبب وجودي هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more